Dolayısıyla, küçüğün reşit olduğu tarihte hükmedilen iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona ereceğinden, hükümde ayrıca belirtilmesine gerek yoktur . Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Somut olayda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin ... sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilen ... 5. Aile Mahkemesi’nin ... sayılı ilamına istinaden Ankara 5. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5227 sayılı takip dosyasında, nafaka alacaklısı ...’ün, birikmiş 18 aylık iştirak nafakası, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri ile devam eden aylar yönünden de aylık 350,00 TL iştirak nafakası alacağı talebinde bulunduğu görülmüştür. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin düzelterek onama ilamında, nafakanın dava tarihi olan 24.08.2012 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davacının anlaşmalı boşanma aşamasında iştirak nafakası talebinde bulunmadığını, sonradan iştirak nafakası istemesinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, aldığı maaşın kendisine ve borçlarına zor yettiğini, davanın reddinin gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; iştirak nafakası talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Müşterek çocuk Ümmügülsüm lehine hükmedilen iştirak nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası yönünden davanın reddine, iştirak nafakası isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların ... ....Aile Mahkemesi'nin .../06/2015 tarih 2015/408 Esas-2015/468 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın .../06/2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili ile müşterek çocuk lehine boşanma ilamında iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek davacı müvekkili için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250.00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, taraflar arasında görülen boşanma davası kapsamında 19.17.2017 tarihinde düzenlenen protokol gereği tarafların müşterek 2 çocuğu için davalı tarafından her ayın 5'ine kadar, her çocuk için 3.000 TL olacak şekilde toplamda 6.000 TL iştirak nafakası ödeneceğinin kararlaştırıldığı, mahkemece 01.12.2017 tarihinde tarafların boşanmasına ve protokol gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 10.09.2019 tarihinde kesinleştiği, davalı alacaklı tarafından 02.06.2020 tarihinde 2019 yılı Eylül ayı ve 2020 yılı Haziran ayı arasında 9 ay tahakkuk etmiş iştirak nafakası alacağının takibe konulduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davalının 05.09.2019- 06.04.2020 tarihleri arasında "Tan ve Lal için" açıklaması ile aylık 3000 TL yatırdığının tespit edildiği, ancak ilama göre 6000 TL yatırması gerektiğinden eksik nafaka ödemesinin yapıldığının anlaşıldığı, bilirkişi raporunda da davacının iştirak nafakası yönünden 27.577,36...
Dava; iştirak nafakası artrımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin 2005 doğumlu müşterek çocuk . için takdir edilen iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. ./.. -2- 2-Davacının, 1999 doğumlu müşterek çocuk Hakan için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, yoksulluk nafakası yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; 2-)TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...
Dava, velayet hakkı kendisine bırakılan anne tarafından açılan çocuk için iştirak nafakası davasıdır. 4721 Sayılı TMK.nun 185/2 maddesine göre; “eşler çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Aynı Kanun’un 327/1 maddesine göre “çocuğun bakımı, eğitim ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” 4721 Sayılı TMK.nun 330. maddesine göre de; “nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” Dava iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında iştirak (katılım) nafakası yazılması gerekirken tedbir nafakası ibaresi kullanılması doğru görülmemiş ise de, bu hususun ilk derece mahkemesince maddi hata olması nedeniyle her zaman düzeltilebileceği görülmekle hataya değinilmekle yetinilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yoksulluk nafakası, müşterek çocuk adına da iştirak nafakası hükmedilmesi istemiyle açılmıştır. Davacı taraf, iştirak nafakasının miktarının az olması, yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İştirak nafakası miktarına yönelik yapılan inceleme sonunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 17.380,00- TL' dir....
Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Bu durumda alacaklı annenin müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve reşit olduğu tarihe kadar devam eden birikmiş iştirak nafakası alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatı bulunmaktadır. Somut olayda, alacaklı velayet hakkı sahibi anne olup, borçlu ise babadır. Bu nedenle, çocuğun ergin olduğu tarihten önce tahakkuk etmiş nafaka alacakları için annenin takip yapabileceği alacaklı sıfatı bulunmayan müşterek çocuk ...dan alınan feragat beyanı hukuki sonuç doğurmayacağından Mahkemece, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ile 2011 yılında boşandıklarını, boşanma davasında yoksulluk nafakası talep etmediğini, 2 çocuk için 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı, boşanma yüzünden davacının yoksulluğa düştüğünü ileri sürerek, davacı için aylık 730 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, iştirak nafakasının ise 500'er TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir....