WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava;iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Türk Medeni Kanunu'nun 330/1.maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Türk Medeni Kanunu'nun 331.maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

    Mahkemece; Davanın kısmen kabulü ile, Bor İcra Müdürlüğü'nün 2020/368 Esas sayılı dosyasında icra takibinin takip tarihi itibariyle; "2017 yılı birikmiş iştirak nafakası alacağı yönünden" 1.300,00 TL asıl alacak ve bu alacağın 01/01/2018 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yıllık %9 yasal faiz alacağı, "2018 yılı birikmiş iştirak nafakası alacağı yönünden" 4.200,00 TL asıl alacak ve bu alacağın 01/01/2019 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yıllık %9 yasal faiz alacağı, "2019 yılı birikmiş iştirak nafakası alacağı yönünden" 6.000,00 TL asıl alacak ve bu alacağın 01/01/2020 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yıllık %9 yasal faiz alacağı, "2020 yılı birikmiş iştirak nafakası alacağı yönünden" 3.000,00 TL asıl alacak ve bu alacağın 01/07/2020 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yıllık %9 yasal faiz alacağı ve takip tarihinden itibaren her ay aylık 500,00 TL cari nafaka alacağı üzerinden devamına, geri kalan asıl alacak ve faiz miktarı yönünden takibin iptaline, yönelik karar...

    Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; ... Ale Mahkemesi'nin 2014/151 Esas dosyası ile davalı koca tarafından davacı aleyhine yoksululk nafakasının kaldırılması talep edildiği, mahkemece 15.05.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verildiği, kararın 25.06.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda kesinleşen mahkeme kararı ile yoksululk nafakası kaldırılmış olduğundan mahkemece yoksululk nafakası talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde nafakanın artırılmasına karar verilmesi doğru değildir....

      Somut olayda; küçük Melih'in 30/09/2003 doğumlu olduğu, taraflar arasında 04/02/2013 tarihinde açılan iştirak nafakası davasında çocuk için 250.00.- TL iştirak nafakası takdir edildiği, verilen bu kararın 17/09/2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 27/11/2014 tarihinde açıldığı, babanın Devlet Hastanesinde memur olduğu, 1.100.00.- TL maaş, 500.00.- TL ile 600.00.- TL arası döner sermaye geliri aldığı, yeniden evlendiği, aile evinde kaldığı, 1992 doğumlu bir çocuğu daha olduğu, annenin ise öğretmen olduğu, 2.500.00.- TL maaş aldığı, kendi evinde kaldığı, aracı olduğu bilgisi edinilmiştir....

        İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı ve TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmelidir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat ve yıllık toplam yoksulluk nafaka miktarı ile kısmen reddolunan iştirak nafakası miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

            Ancak müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarı azdır. Müşterek çocuk lehine hükmedilen 450 TL iştirak nafakasının 800 TL arttırılmak suretiyle aylık 1.250 TL'ye çıkarılmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak, Davalının istinaf başvuru talebinin HMK'nun 341/2 maddesi gereğince miktar yönünden kesin olması nedeniyle reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 bendi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur (TMK.nun 330/1. maddesi). TMK.nun 182/2. maddesine göre boşanma veya ayrılık vukuunda velayet kendisine verilmeyen eş, küçük çocuğun bakım ve eğitim giderlerine ”gücü” oranında katılmak zorundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Dolayısıyla boşanma davası sırasında annenin velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir. Feragate ilişkin beyanı, küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Bu nedenle anlaşmalı boşanma ile iştirak nafakası istenilmemiş olsa bile sonradan bu istem gündeme getirilebilir. Buna göre, velayet hakkı kendisine verilen taraf her zaman için karşı taraftan iştirak nafakası talep edebilecektir....

              nın cari nafaka talep edilen aylar itibarıyla 18 yaşını ikmâl etmesi nedeni ile anılan çocuğa dair bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği, ancak sanığın 18 yaşını ikmâl etmeyen diğer müşterek çocuk ...'...

                Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu