"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, velayeti davacı anneye verilen çocuklar için iştirak nafakası talep edilmiştir. Davalı vekili cevabında, boşanma sırasında davacının iştirak nafakası istemediğini, bu nedenle nafaka talep edemeyeceğini beyan etmiştir. Mahkemece; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, davacının boşanmayı elde etmek için iştirak nafakası istemediğini ve boşanmanın üzerinden çok kısa zaman geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların .... Aile Mahkemesi' nin 2009/903 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, davalının müvekkili ve müşterek çocuklara nafaka vereceğini söylediği halde nafaka vermediğini belirterek davacı anne için 250 TL yoksulluk nafakası, 2004 ve 2008 doğumlu müşterek çocuklar için 400' er TL iştirak nafakası istemiştir. Davalı, davacının boşanma protokolü ile nafaka talep etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Dava, iştirak nafakası davasıdır. Taraflar 27.04.2018 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı boşanmışlardır. Boşanma tarihi itibariyle yaşı küçük olan iki çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, çocuklar lehine iştirak nafakası düzenlenmemiştir. İştirak nafakasının niteliği gereği kanunen istenmesine engel durum yoktur. Davalı tarafın boşanma protokolü kapsamında kadına devrini kabul ettiği gayri menkuller nedeniyle iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtulması da mümkün değildir. Bu durum ancak iştirak nafakası belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınırken gözetilmesi gereken bir husustur. TMK 182/2.madde gereğince velayet verilmeyen babanın çocuğuna ekonomik destek yükümlülüğü ve bu kapsamda nafaka ödemesine hükmedilmesi doğrudur. Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında müşterek çocuk Muhammed Emin için takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyete uygundur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, iştirak nafakası takdir edilirken; müşterek çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur.( TMK. nun 330/1. maddesi ). İştirak nafakası (TMK 182/2.maddesi) miktarının belirlenmesinde ana babanın özelliklerine ilişkin ilkelerden bir diğeri sonuncusu ana babadan geliri olmayan iştirak nafakası vermemelidir ilkesidir. Ekonomik sosyal durumu yetersiz ise katılmak zorunda da değillerdir....
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk...için talep edilen iştirak nafakası davasının feragat nedeniyle reddine, müşterek çocuk ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; davacı ... ile davalının ......
İcra Müdürlüğü'nün 2011/13447 E. sayılı takip dosyasında velayeti annede olan müşterek çocuk için daha önce aylık 125 tl olarak hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihi olan 27.10.2006 tarihi itibari ile aylık 225 tl ye yükseltildiği,alacaklı tarafından 05.05.2007 ile 27.09.2011 arası birikmiş ve işleyecek iştirak nafakası talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun aile nüfus kaydının incelenmesinde, müşterek çocuğun 26.11.1994 doğumlu olduğu, borçlunun şikayetinin ise 05.03.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, şikayet tarihi itibari ile (26.11.2012 tarihinde) reşit olan çocuk için reşit olduğu tarihe kadarki iştirak nafakası talep edilebilecektir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda;müşterek çocuğun reşit olduğu 26.11.2012 tarihinden sonrası için de iştirak nafakası hesaplanması hatalıdır....
E...ehine bağlanmış olan 100,00TL nafakanın 150,00TL artırılarak aylık 250,00TL iştirak nafakasına yükseltilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Müşterek çocuk F... E... lehine hükmedilen iştirak nafakası yönünden yapılan değerlendirmede; 4721 sayılı T.M.K'nun 328/1 maddesine göre; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364). Somut olayda, davacı F...E...'nın davalının kızı olduğu, F... E...'nın 27.03.1995 doğumlu olup, 16.09.2013 dava tarihi itibariyle 18 yaşından büyük ve reşit olduğu, F......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/282 E. 2011/401 K. sayılı kararıyla boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline bırakılmasına karar verildiğini, müşterek çocuk için 50 TL iştirak nafakası bağlandığını, fakat iştirak nafakası miktarının düşük olduğunu, müşterek çocuğunun zaruri ihtiyaçları ve eğitim giderleri düşünüldüğünde bu nafaka miktarının günümüz koşullarında yetmediğini, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, nafaka miktarının her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Davacının nafaka talebini içeren davasını Çankırı'da açmasının yanlış olduğunu çünkü davacı ile müşterek çocuk B... B....'...
Sayılı boşanma ilamı ile müvekkili için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için de aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen 8 yıl sonra müvekkil ve müşterek çocuk Önder için nafaka arttırım davası açmaları sonucunda Fethiye Aile Mahkemesi'nin 2021/62 E. 2022/407 karar sayılı nafaka arttırımı davasındaki kararı ile müvekkili için yoksulluk nafakasının 250,00 TL'den 300 TL 'ye ( 50 TL arttırım) ; müşterek çocuk olan Önder için iştirak nafakasının 250TL 'den 300 TL olarak arttırılmasına ( 100 TL arttırım) hükmedildiğini, boşanmadan bu yana geçen geçen 8 yılın sonrasında müvekkilinin ve birlikte yaşadığı müşterek çocuğun ihtiyaçlarının kat be kat arttığını, paranın da alım gücünün inanılmaz hızla düştüğünü, nafaka arttırım talebi olan yoksulluk nafakası olarak 1000 TL , iştirak nafakası olarak da 750,00 TL taleplerinin dahi bu fahiş enflasyon geçim sıkıntısı karşısında sembolik kaldığını, bu çok cüzi miktarlar karşısında müvekkili ve çocuğun boşanma...