Davalı (karşı davacı) vekili dilekçesinde; aylık 750,00 TL nafakayı ödemesi mümkün olmadığını, nafaka artırımı, azaltılması ya da kaldırımı kararlarının tarafların ekonomik durumlarındaki artmaya ya da eksilmeye bağlı olarak verildiğini belirterek, 500,00 TL iştirak nafakasının öncelikli olarak kaldırılmasını olmadığı takdirde 100,00 TL ye düşürülmesini, müşterek çoçuğun davalı annede kaldığı süreçte davalının nafakadan vareste tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir. Türk Medeni Kanunu'nun 331. maddesinde ise; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." düzenlemesine yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davacı annenin asgari ücret ile çalıştığı, davalı babanın ise Kırgızistan'da çalıştığı, gelirinin bilinemediği, yaptırılan ekonomik durum araştırmasından anlaşılmıştır. Bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakacak olursak; boşanma kararıyla küçük hakkında, 300 TL iştirak nafakasına karar verildiği; 2011 yılından dava tarihinine kadar 2 yıllık bir sürenin geçtiği; bu zaman zarfında müşterek çocuğun ihtiyaçlarında artış olduğu, bu artan ihtiyaçların da taraflarca karşılanması gerektiği tartışmasızdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/688-2015/44 Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2011/1028 esas 2011/846 karar sayılı ilamı ile 04/11/2011 tarihinde boşandıklarını, anılan karar ile tarafların müşterek çocukları lehine aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, küçüğün halen ilköğretime devam ettiğini, annesinin yanında yaşadığını, aylık nafakanın çocuğun zorunlu ihtiyaçlarına yetmediğini, bu nedenle aylık iştirak nafakasının 750,00 TL'den 1.500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). Somut olayda; davacı annenin ev hanımı olduğu, 850.00 TL yetim aylığı aldığı, 450.00.TL kira ödediği, davalı babanın işçi olduğu, kirada kaldığı; ortak çocuğun ise, 27/11/2004 doğumlu olduğu, 09/02/2009 tarihinde açılan anlaşmalı boşanma davasında 28/10/2009 tarihinde verilen kararın 03/12/2009 tarihinde kesinleştiği, anılan bu karar ile iştirak nafakasının 100.00. TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyi, özellikle davalı babanın da ortak çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyet ilkesine aykırıdır. Bu sebeple, hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka fark miktarı değerlendirilir. 20/09/2011 d.lu müşterek çocuk Toprak Atay için iştirak nafakasının artırım talebi miktarının reddedilen kısım yönünden iştirak nafakası yıllık fark miktarı 365,00.TLx12=4.380,00.TL'dir. Dolayısıyla bu rakam, karar tarihindeki 5.880,00.TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı taraf yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın müşterek çocuk yönünden artırım talebi miktarının reddedilen kısımı yönünden istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK.'nun 341/4 ve 352- (1)-b maddeleri gereğince reddine karar verilmesinin gerekmiştir. Davacı tarafın takdir edilen yoksulluk nafakası artırım miktarı yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde ise; davacı kadına, en son Osmaniye 2....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2020/1625 ESAS 2021/574 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hükmedilen iştirak nafakası miktarı üzerinden 4 yıl geçtiğini, çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarının da arttığını, bu nedenle aylık 300,00TL iştirak nafakasının artırılarak 1.000,00TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının aylık 1.000,00 TL nafaka talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakasına hükmedilen nafaka arttırım davasının davasının kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 3 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Diğer taraftan, iştirak nafakası artırımı belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisinde olan tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisinde olmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin iştirak nafakasının azaltılması talepli asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığından reddi gerekir. ...-Davalı/karşı davacı vekilinin iştirak nafakasının artırımı talepli karşı davaya yönelik temyiz itirazı yönünden; Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK. 182/....maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/....maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....