Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle nafaka yükümlüsünün müşterek çocuğa iştirak nafakası ödediği de gözetildiğinde; takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki "aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 300.00 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 48.30. TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.11.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2004/256 Esas ve 2005/445 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığı, son nafaka artırım davası olan Balıkesir 1. Aile Mahkemesinin 2010/9 Esas ve 2005/554 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 300 TL’ye çıkarılmasına karar verildiği ve kararın 20.10.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalı kadın nafaka artırım davasından sonra özel bir hastanede asgari ücretle çalışmaya ve kendisine ait evde ikamet etmeye başlamıştır. Asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2019/259 Esas, 2019/99 Karar sayılı 03/10/2019 tarihli ilamına dayanılarak 2021 yılı Şubat ayı yoksulluk nafakası, 03/11/2020 eksik ödenen yoksulluk nafakası, 03/12/2020 eksik ödenen yoksulluk nafakası ve 03/01/2021 eksik ödenen yoksulluk nafakası ile takibe kadar işlemiş faizin tahsili talebi ile ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. İzmir 20. İcra Müdürlüğü'nün 2021/5961 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine İzmir 18....
Boşanma davasında davalıdan hiçbir talebi olmadığını belirten davacının bu beyanı, açıkca "yoksulluk nafakasından feragat" edildiği anlamındadır ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi nedeniyle açtığı yoksulluk nafakası davasında kendisini bağlamaktadır. Bu nedenle davacı kadın yoksulluk nafakası talep edemeyecektir. (HGK 12.06.2013 tarihli 2012/3-1626 E- 2013/813K sayılı ilamı, HGK 06.03.2013 tarihli 2012/3-836 E- 2013/306K sayılı ilamı) Mahkemece, davacı kadının açmış olduğu iş bu dava ile yoksulluk nafakası talep edemeyeceği dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 31.05.2017(Çrş.)...
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/578 Esas ve 2012/129 Karar sayılı ve 04.04.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 08.06.2012 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 28.06.2013 tarihinde açılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.2004 tarih ve 2004/203-337 sayılı kararı ile kaldırıldığı, takibe konu edilen aylara ilişkin talep edilebilecek nafaka alacağının bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayın incelenmesinde, bahse konu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin kararın kesinl...diği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/546 muh. sayılı 23.12.2015 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmadan sonraki dönem için hüküm altına alınan nafaka türü olduğundan, boşanma kararı kesinl...den icraya konulamayacağı gibi, anılan nafakanın kaldırılmasına dair mahkeme kararı da aynı şekilde kesinl...den infaz edilemez. O halde mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin hükmün kesinl...diği gözetilerek, şikayetin reddine karar vermek gerekirken,yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2973 KARAR NO : 2022/2460 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/07/2022 NUMARASI : 2022/45 ESAS 2022/528 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar .ve 25.11.2013 tarihli ilamıyla boşanmışlar, davacı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan iki müşterek çocuk lehine aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, karar 20.01.2014 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası 06.10.2015 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakası için nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175/2) ise de, davalının akıl hastası olması sebebiyle çalışamadığı, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı gerçekleşmiş olup, mali durumunun yoksulluk nafakası ödemeye yeterli ve elverişli olmadığının anlaşılmasına, aynı sebeple tedbir nafakası tayin edilmemiş bulunmasına göre davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yersiz olup, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine...