Yukarıda yer verilen bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; bilindiği üzere 25 yaş üstünde olanlarla ilgili kemik yaşının tespiti tam olarak yapılamamaktadır. Davacı nüfusta kayden 10/05/1976 tarihinde doğmuş görünmektedir. Dava tarihi ise 28/05/2021'dir. Bu haliyle dava tarihi itibariyle davacı nüfus kaydına göre 44 yaşındadır. Davacı tarafça gerçek doğum tarihinin 01/01/1978 olduğu belirtildiğinden dava tarihi itibariyle davacı 42 yaşında olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece aldırılan sağlık kurulu raporunda davacının 40 yaş üstü 45 yaş altı ile uyumlu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla kemik yaşının alınan sağlık raporuyla da anlaşılacağı üzere tespiti tıbben mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 25.11.2021 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ile nüfus kaydında 25.02.2001 olan doğum tarihinin 25.02.2000 olarak düzeltilmesini dava etmiş, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün taraflarca istinaf edilmemesi üzerine, karar 17.07.2020 tarihinde kesinleştirilmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 25.11.2021 tarihli yazısı ile, karar ile ilgili kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş, dosya Dairemize gönderilmiştir. Dosyanın yapılan incelenmesinde; Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından aynı dava dosyası için 24.06.2021 tarihli Yargıtay 8....
in nüfusta tescilli olması karşısında mağdure ile kardeşi Güler'in ikiz olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak sonucuna göre mağdure ile kardeşinin yaşları tespit edildikten sonra buna göre yaş tashihi yapılması gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Mağdurenin tashih edilen yaşı itibariyle sanıkların ırza geçme eylemlerinin 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi nazara alındığında zamanaşımı bakımından lehe olan reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasebette bulunma suçunu oluşturduğu ve anılan suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK.nın 102/4, 104/2. maddeleri gereğince 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi bulunup suç tarihi olan 01.07.1997'den hüküm tarihine kadar bu sürenin geçmesi nedeniyle sanıklar hakkında görülen davaların düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, nüfus müdürlüğü...
Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Nüfusta kayıtlı olmayan kişiler adına kayıtlı taşınmazların idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda; tapuda malik görünen "... oğlu ...'in" yapılan tüm araştırmalara rağmen nüfusta kaydı bulunamamıştır. Tapu kaydında düzeltme yapılabilmesi için malikin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Muris "... oğlu ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle, tanıkların kendilerini ifade edemediklerini, nüfusta tescilli olan yaşının hatalı olduğunu, bu sebeple ciddi derecede mağduriyetler yaşadığını ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava yaş tashihi istemine ilişkindir....
İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince; 22 yaşından sonra şahıslarda yaş tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın kabulünün mümkün olmadığını, 10- 15 yıl yaş düzeltmesinin yapılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/01/2020 tarih 2019/112 Esas 2020/13 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, alınan doktor raporu ile davacının yaşının 60- 65 yaş aralığında olabileceğinin tespit edildiğini ancak bulunduğu yaş itibariyle kesin yaşının belirlenemeyeceği nedenlerinden ötürü davanın reddine karar verildiğini, ancak bu sonucun kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı, babası ...’ın ... ile evliliğinden ..., ...,...,... ve ...’nin dünyaya geldiğini, ...’den önce...ile evlenip ondan ..., ...ve...’in doğduklarını, ancak nüfusta ..., ...ve...’in annelerinin ... olarak yazıldığını iddia ederek ..., ...ve...’in ... olan anne adlarının...olarak düzeltilmesini istemiştir. Buna göre talep nüfusta anne adının düzeltilmesine ilişkin olup, dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesince görevsizlikle Dairemize gönderilmiş olmakla Yargıtay Başkanlar Kurulunun 4.2.2010 tarih 3 sayılı kararı uyarınca dosya Yargıtay 18....
DAVA TÜRÜ :Nüfusta Anne Adı Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/596 esas sayılı dosyanın eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2006 (Pzt.)...
ın anlatımları ve tüm dosya içeriği karşısında; sanıkların mağdureye karşı herhangi bir cinsel istismar oluşturacak eylemde bulunduklarına dair mağdurenin samimiyeti kuşkulu anlatımı dışında, inkara yönelik savunmanın aksine kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gözetilerek beraat kararı verilmesi gerekirken ve dosya içeriğine göre CMK.nın 218. maddesi uyarınca mağdurenin ceza hukuku bakımından yaşının tesbitine gerek bulunmadığı halde, bu konu üzerinde durulup, nüfus temsilcisi de duruşmada buludrulmaksızın ve nüfusta yaş tashihi yapılmasına hukuki ve fiili bir engel bulunduğu da saptanmadan" mağdurenin yaşının bu yargılama ile sınırlı olmak üzere düzeltilmesine ve düzeltme hükmünün nüfus kaydına işlenmesine yer olmadığına" da karar verilerek davanın düşürülmesine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.01.2012...