Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı" verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre "..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Doğum Tarihinin Düzeltilmesi KARAR Doğum tarihinin düzeltilmesini isteyen davacı ...'den öğrenim gördüğü okulların tespiti ile adı geçenin okullara başlama tarihleri sorularak alınacak cevabın dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİ, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nun nüfusta 21.09.1999 olarak kaydedilen yaşının 21.09.1996 olarak tashihini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, yaşının düzeltilmesi istenen küçük ...'nun gerçek doğum tarihi yılının 21.09.1996 olmasına rağmen her nasılsa nüfus kütüğüne 21.09.1999 olarak yazıldığını ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini istemiş mahkemece sağlık kurulu raporu içeriği ile davacı tarafın talebinin uyumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, yaşının düzeltilmesi istenen ...'un Aydın İli İncirliova İlçesi ...'...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebe ilişkin olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 15. Aile Mahkemesi ise, anne isminin düzeltilmesine ilişkin bu davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dava ile davacı, nüfus kayıtlarında çocukları olarak görünen ...,...,...,...ve ...’ın resmi nikahlı olan eşi ...’ın gayri resmi olarak yaşadığı davalı ...’ten olduğunu belirtip, anılan çocukların gerçeğe aykırı tutulmuş nüfus kayıtlarının düzeltilerek üzerindeki kayıtlarının nüfus kayıtlarının silinmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, murisinin dava konusu taşınmazların tapu kaydında ... kızı ... şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin ... kızı ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, muris ...’un nüfusta kaydının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Bu duruma göre yaşının düzeltilmesi istenilenin sağlık kurulunca belirlenen yaşı, nüfusta kayıtlı yaşına uymamaktadır. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgular doğrultusunda ve aynı hanedeki öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak biçimde karar vermek zorundadır. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk ve Tokat Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebe ilişkin olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Tokat Aile Mahkemesi ise, anne isminin düzeltilmesine ilişkin davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dava ile davacı, nüfus kayıtlarında çocuğu olarak görünen ....’nın resmi nikahlı olan eşi ....’in gayri resmi olarak yaşadığı davalı ...’dan olduğunu belirtip, anılan çocuğun gerçeğe aykırı tutulmuş nüfus kaydının düzeltilerek Saliha’nın Saniye olan anne adının Mukadder olarak değiştirilmesini istemiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının anne adının "..." olarak düzeltilmesine, davacının annesinin kendi kaydındaki adının düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, davacının nüfus kaydındaki "..." olan anne adının "..." olarak ve annesinin kendi nüfus kaydında "..." olan adının da "..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, İdari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yersel yazım yapıldığı ve tapu maliki olarak görünen kişinin nüfusta kaydının bulunmadığı, ölü kişinin nüfus siciline tescilinin de mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin uyumlu hale getirilebileceği nüfus kayıtları bulunmamakla birlikte, tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacıların murisi ... oğlu ... ...'...
Mahkemece; "Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca nüfusta yaş tashihi istemine ilişkindir....