Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfusta ... kızı olarak görünen ...'in (gerçek anneleri kendisi olduğundan) anne adlarının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dairenin geri çevirme kararı üzerine Nüfus Müdürlüğünden... İlçesinde kayıtlı bulunan .... adlı kişinin nüfus kaydı gönderilmiş olup, mahkemece kayıtta geçen .... davalı sıfatıyla davaya katılarak, anne adı değiştirilecek olan ....'in gerçek annesinin kendisi olup olmadığı hususu sorulup toplanacak kanıtlarla birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayıtlarda sağ görünen kişinin ölü olduğunun tespiti, Nüfusta kaydı olmayan kişinin anne ve baba hanesine tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... İnatçı Alagöz tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Müşteki ...'nın Cumhuriyet Savcılığına verdiği dilekçesinde, ablası ...'nın küçük yaşlarda öldüğünü, amcası ... kızı Asya'nın nüfusa kaydedilmeyerek ...'nın kimliğini kullandığını bildirerek, ...'nın (Asya İnatçı) cezalandırılmasını istemesi üzerine başlatılan soruşturma sırasında, ...'nın 28.10.2011 gün ve 2011/2 sayılı davanamesi ile ...'nın ölümünün tespiti ile nüfus kaydının kapatılması, halen ... kimliğini kullanan...ve ... kızı...'nın nüfusa kaydedilmesi istenilmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada Terme Asliye Hukuk ve Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltimi istemine ilişkindir. Terme Asliye Hukuk Mahkemesince kaydının düzeltilmesi istenen davalı ...'nun yerleşim yerinin Çarşamba İlçesinde olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının Terme C.Başsavcılığı olduğunun anlaşılması nedeni ve hükmün gerekçesinde de davalılardan bir kısmının Terme İlçesinde ikamet edip orada kendilerine tebligat yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davaname ile ... isimli davalının ... isimli kişinin resmi nikahı olmadan doğan kızı olduğu ve ...'...

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda tapuda malik olarak yazılı olan kişinin mevcut olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacının adının düzeltilmesini istediği murisi dedesi, nüfus sicilinde “... ve ... oğlu 1885 doğumlu ... ...” şeklindeki kimlik bilgileriyle kayıtlıdır. Dava konusu taşınmazlar ise tapu kaydına dayalı olarak 1998 tarihinde yapılan kadastro tesbiti sonucunda “... oğlu ... ..., ... ..., ... oğlu ... ..., ... kızı ... ..., ... oğlu ... ... ve ... ...” adına müştereken tescil edilmiştir. Mahkemece de tespit edildiği gibi nüfusta ... oğlu ... ... ile tapuda malik görünen ... oğlu ... ...’ın kaydı örtüşmektedir. Yine tanık beyanlarında adı geçen ve İstanbul’da bulunduğu bildirilen ...’nun ise nüfusta ... oğlu ... ... olarak kayıtlı olduğu ve ..., ... ve ... adlı çocukları olduğu anlaşılmaktadır....

          Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. Dava konusu 568 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağında tespit işleminin dayanağını teşkil eden Mayıs 1927 tarihli, 9 numaralı tapu kaydı celp edilip incelenmemiştir. Ayrıca, nüfusta kayıtlı başkaca ... oğlu ... olup olmadığı da nüfus müdürlüğünden sorulmamıştır....

            HD'nin 16/02/2017 tarih, 2017/8955- 1971 E ve K sayılı kararı ile yerleşik diğer içtihatları). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31. maddesinin 4. fıkrasında "Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir" hükmü, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin nüfusta kayıtlı olmayanların ölümü başlıklı 72. maddesinde ise; "Aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişinin ölümüne ilişkin resmî/özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenen ölüm bildirim formlarında yer alan bilgilere göre ölen kişinin önce doğum olayı, sonra da ölüm olayı aile kütüğüne tescil edilir. Nüfusta kayıtlı olmayanların ölüm olaylarının tesciline ilişkin usul ve esaslar Genel Müdürlük tarafından belirlenir." hükmü öngörülmüştür....

            Dava konusu taşınmazın ... kaydı incelendiğinde ifrazen oluştuğu görülmektedir. Mahkemece 272 parsel sayılı taşınmazın ifraz öncesi ... kaydı, kadastro tutanağı ve dayanak belgeleri ve tesciline esas mahkeme ilamı getirtilmemiştir. Ayrıca nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma da yapılmamıştır. Bu durumda Dairemizin yukarda açıklanan ilkeleri doğrultusnda 272 parsel sayılı taşınmazın ifraz öncesi ... kaydı, kadastro tutanağı ve dayanak belgeleri, taşınmazın tapuya tesciline esas mahkeme ilamı getirtilerek incelenmeli, ayrıca dava konusu 272 parsel sayılı taşınmazın ... kaydında malik olarak görünen “...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” nüfus müdürlüğünden sorulmalı, hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, mahallinde keşif yapılarak tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenmelidir....

              nın anne adının nüfusta ... olduğu, ...'ye ait nüfus kaydına ulaşılamadığının ve yapılan kolluk araştırmasında da şahısları tanıyan bilen olmadığının bildirildiği, ... oğlu ... Zevcesi Sümbüle ile ...'nin aynı kişi olduğuna dair tanık beyanı dışında delil olmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, bahisle hüküm bozulmuştur. Davacılar vekilinin karar düzeltme isteği üzerine dosya yeniden incelenmiştir. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Dava, iddianın ileri sürülüş şekline göre adına tapu kaydı bulunan ancak nüfusta kaydı bulunmayan "..."nin davacıların murisi 03.07.1969 tarihinde ölüm ile nüfus kaydı kapalı hale gelen ...'nın annesi olduğu, bu sebeple ...'...

                Yargıtay kararları ile uygulamada yerleştiği şekilde, düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli; nüfus müdürlüğünden, tapu kaydında adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulup bulunmadığı araştırılmalı, istem konusunda tanık dinlenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Bu bağlamda tapu sicilinde murisin adı, soyadı veya baba adının düzeltilmesi isteniyor ise murisin mirasçılarını gösterir veraset belgesinin dosyaya ibrazı sağlanıp, diğer kayıt ve belgelerle birlikte incelenerek, nüfus kaydı ile karşılaştırılmalıdır....

                Kimlik bilgileri yalnızca nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının ileri sürdüğü kişi ile aynı şahıs olduğunun kanıtlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmesi gerekmektedir. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün ikinci bendindeki '' ...taşınmazda malik ...'ın soyadının... olarak tashihen tesciline, ....'' ibaresinin çıkartılmasına, yerine '' ... taşınmazda maliki ... ile davacının mirasbırakanı ... T.C. Kimlik numaralı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu