Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı" verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre "..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Doğum Tarihinin Düzeltilmesi KARAR Doğum tarihinin düzeltilmesini isteyen davacı ...'den öğrenim gördüğü okulların tespiti ile adı geçenin okullara başlama tarihleri sorularak alınacak cevabın dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİ, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının, çocuğun gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının, çocuğun gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : NÜFUSTA DİĞER KAYITLARIN DÜZELTİLMESİ KARAR : Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/11/2022 tarih 2022/548 Esas sayılı ara kararına karşı, dahili davalı T5 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, miras bırakanı Alime Yıldırım'ın Hafize'nin kızı olduğu tespit edilerek nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine ve 617 ada 24 parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi açısından ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak; Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile alınan beyanlara göre, Alanya Nüfus İdaresinin 1943'de yanmasından sonra davacının yerel yazım ile 1944 yılında nüfusa kaydının yapıldığı, anne-baba ve kardeşleri ile nüfusta bağlantısının olmadığı, baba olduğu iddia edilen Latif'in nüfus kaydının bulunmadığı, ancak anne Meren Yalçın'ın nüfusa kayıtlı olup 19.10.1981 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında dinlenen davalılar Mehmet ve ..., davacının kardeşleri olduğunu beyan etmişler, tanıklar davayı doğrular anlatımda bulunmuşlardır. Nüfus kayıt düzeltme davaları, diğer bir kısım davalarda olduğu gibi kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Bu özelliğinden dolayı hakim doğru sicil oluşturmak zorundadır....
nun nüfusta 21.09.1999 olarak kaydedilen yaşının 21.09.1996 olarak tashihini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, yaşının düzeltilmesi istenen küçük ...'nun gerçek doğum tarihi yılının 21.09.1996 olmasına rağmen her nasılsa nüfus kütüğüne 21.09.1999 olarak yazıldığını ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini istemiş mahkemece sağlık kurulu raporu içeriği ile davacı tarafın talebinin uyumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, yaşının düzeltilmesi istenen ...'un Aydın İli İncirliova İlçesi ...'...
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Davacının aile nüfus kaydı incelendiğinde; muris babasının Mehmet Faik Biriz olduğu, Mehmet Faik Biriz'in nüfusta 01/07/1913 doğumlu, 08/06/1975 doğumlu olarak gözüktüğü, baba adının nüfusta Mahmut Mehdi, anne adının ise Nebat Ümmehan olarak gözüktüğü, davacı tarafın dedesi olduğunu iddia ettiği T.C. kimlik numaralı Mahmut Biriz'in nüfusta baba adının Mehdi olarak gözüktüğü, adı geçenin 01/07/1873 doğumlu olarak gözüktüğü, nüfusta bekar olarak gözüküp ölüm tarihinin ise bilinmeyen olarak yazılı olduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar Ümmühan ve Remzi Kuşçu vekili tarafından, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda reddine dair verilen davacı tarafından temyiz edilmiş ise de; hükmü temyiz eden ve Ünye 1....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebe ilişkin olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 15. Aile Mahkemesi ise, anne isminin düzeltilmesine ilişkin bu davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dava ile davacı, nüfus kayıtlarında çocukları olarak görünen ...,...,...,...ve ...’ın resmi nikahlı olan eşi ...’ın gayri resmi olarak yaşadığı davalı ...’ten olduğunu belirtip, anılan çocukların gerçeğe aykırı tutulmuş nüfus kayıtlarının düzeltilerek üzerindeki kayıtlarının nüfus kayıtlarının silinmesine karar verilmesini istemiştir....