İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiş olmaktadır. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur (Özsunay, E.: Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s. 243)....
Buna karşılık nüfus işlerinin yürütülmesi konusunda özel nitelikte bir yasal düzenleme olduğu açık olan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası uyarınca, nüfus kayıtları ve bu kayıtların tutulmasına dayanak olan belgeler gizli olduğu gibi, nüfus müdürlüklerinden doğrudan belge almaya vekillik belgesi ibraz edenler yetkili olup, bunun dışında kalan üçüncü şahısların bir kişinin nüfus kaydına ilişkin örnek veya bilgi alamayacakları açıktır. Ayrca, nüfus kayıt örneği alınması konusunda avukat stajyerleri için ayrık bir düzenleme bulunmadığı gibi, 5490 sayılı Yasanın 44.maddesinin, vekalet ibrazı şartının avukatlar için uygulanamayacağı şeklinde yorumlanması mümkün değildir. Bununla birlikte avukat stajyerlerinin avukatların yürüttüğü (dava dosyası) işlerle ilgili fotokopi yoluyla örnek alabilmesi yetkisinin, resmi belge olan ve verilmesi özel şarta bağlanmış olan nüfus kayıt örneği alınabilmesi yetkisini kapsamadığı açıktır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıt düzeltim istemine ilişkindir. ... .. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağı davası olup aile mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ...... Aile Mahkemesince ise davanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacıların,...den doğma olmalarına rağmen nüfusta ...'ın nüfus kaydına yazılmadıkları, nüfus kayıtlarının düzeltilerek ... kızları olarak kaydedilmeleri talebiyle dava açtıkları, davacıların nüfus kayıtlarında baba ismi olarak ..., anne ismi olarak ise ...yazılı olduğu, ... ve ...'a ait nüfus kayıtlarından, ZöhreYılmaz'ın ...'ın eski eşi olarak göründüğü, aralarındaki evlilik ilişkisinin ....'ın 1979 yılında ölümü ile sona erdiği, davanın baba ...'...
olmasına rağmen nüfus kayıtlarında babası ... 'in baba adının yazılmayıp buna ilişkin hanenin boş bırakıldığını ileri sürerek babası ...'in baba adının ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 17/06/2014 NUMARASI : 2014/165 - 2014/499 Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada; Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk ile Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıların nüfus kaydında kayıtlı olan küçüğün kaydının iptali ile, gerçek anne ve baba olan davalıların nüfus kaydına yazılması istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile mahkemesince, anne adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacılar, kendi nüfus kaydında oğulları olarak yazılı olan M. D.'...
olmasına rağmen nüfus siciline davalı ninesi ...'in kızı olarak tescil edildiği, davalı ...'in hanesine kayıtlı davalı ...'ın nüfus kaydının iptali ile davalı ...'ın nüfus hanesine tesciline karar verilmesi kamu adına talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
dan olma ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 38 cilt, 16 hane sıra numarası ile ... isimli 04/08/1993 ... doğumlu nüfus kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı aktarım ya da mükerrer kayıt suretiyle nüfus kayıtlarının hatalı olduğu iddiasına dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca, nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/01/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
in kaldığını, ... ile ... haricen nüfus kayıtları çıkarıldığında babalarının ... olduğunun görüldüğünü, ... ve ... ... çocukları olduğuna, ... nüfus hanesine taşınmalarına ve bu şekilde nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu yanlışlık nüfus memurlarının hatalarından ileri gelmiş olabileceği gibi, nüfus memuruna yapılan beyanların veya sunulan belgelerin doğru olmamasından da ileri gelmiş olabilir. 15. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur (Özsunay, Ergun: Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s. 243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” şeklindedir [Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğin (Nüf. Yön.) m. 143]. 16. Türk Medeni Kanunu'nun 39. maddesi ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre; kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez, kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden önce 19.06.2013 tarihinde öldüğü, ...’ın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 25.11.2014 tarihinde öldüğü, ...’un UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden önce 10.07.2013 tarihinde öldüğü, ...’un UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 29.12.2014 tarihinde öldüğü, ...’ın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 12.08.2015 tarihinde öldüğü, ...’ın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 12.10.2018 tarihinde öldüğü, ......’ın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 15.06.2014 tarihinde öldüğü, ...’ın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 16.10.2016 tarihinde öldüğü, ...’un UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında hükümden sonra 05.03.3015...