WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/68 ESAS, 2021/221 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/68 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 24/06/2021 tarih ve 2021/221 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı tashihi istemine ilişkin davada Ankara 9. Aile ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5490 Sayılı Yasanın 35 vd. maddeleri uyarınca nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, dilekçesinde boşandığı eşi .......in öldüğünü, resmi kayıtlarda eşinin soyadının yazılı olduğunu, kızlık soyadının ise "Yavuz" olduğunu belirtip soyadının ......olarak düzeltilmesini talep etmektedir. Dosya kapsamından; davacının eşinden 2000 yılında boşandığı, bu sırada eşinin 09.01.2002 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Tesbit edilen bu duruma göre, davacının talebi Türk Medeni Yasasının 173. maddesi anlamında boşandığı eşinin soyadının kullanılmasına izin anlamında değil, soyadı düzeltilmesi niteliğinde olduğu anlaşılmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/105 ESAS, 2020/130 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; Gerçek ve bilinen adı T1 olduğu halde isim ve soyadının Ez Bekes olarak değiştirmek istediğini, ismi ve soy isminin kendi arzu ve isteği ile aile bağından gelen ve nüfus idaresine yazılan T1 isim ve soy ismini tamamen değiştirmek istediğini, sülalesinin soy isminden ve kendi isminden rahatsız olduğunu belirterek davanın kabulü ile T1 yazılmış bulunan ad ve...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.08.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın soyadı düzeltilmesi talebi yönünden kabulüne, tapuda doğum tarihi hanesi bulunmadığından bu konudaki talep hakkında karar ittihazına yer olmadığına, dair verilen 25.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı 13.08.2007 tarihli dilekçesiyle 278 ada 122 sayılı parsel 210 m2 arsalı kargir ev cinsli taşınmaz maliki murisi babasının tapuda .... oğlu ... .... yazılı soy isminin nüfus kaydına uygun olarak "..... oğlu ... ....."...

      Somut olaya gelince, tapu kaydındaki paydaşlar ile nüfus aile kayıt tablolarının örtüşmesi ve yapılan araştırmaların sonucuna göre tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi doğru ise de 4 ve 6 sayılı parsellerde paylı malik olan “...”nın kimlik bilgilerinin soyadı ve baba adı eklenmek suretiyle düzeltilmesi gerekirken “...” denilmek suretiyle eşinin adının düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

          Adlı” olarak kaydedildiğinden söz konusu kaydın nüfus kaydına uygun olarak “...” olarak, davacının murisi ...'nun tapu kaydında soyadı “ çatal, atıl” olduğu ve baba ismi “...“ iken"...” olarak kaydedildiğinden, soyadı yazılı olmayan taşınmazlar bakımından soyadının eklenmesi ve soyadının “...” olarak, baba isminin "...” olarak düzeltilmesi talep edilmiştir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir....

            Sonuç olarak; Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olup soyadı almayan veya herhangi bir nedenle nüfus kaydı bulunmayan kişilerin nüfus siciline tescilleri ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de; bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceği nazara alındığında, “tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde bir hüküm kurulması gerekir. Bu şekilde bir tespit hükmü kurulması usul ekonomisine de uygun düşecektir. Davaya konu olayda artık tapu malikinin nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden mahkemece davacıların talepleri doğrultusunda bir tespit hükmü kurulması gerekirken kaydın düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır....

              Sonuç olarak; Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olup soyadı almayan veya herhangi bir nedenle nüfus kaydı bulunmayan kişilerin nüfus siciline tescilleri ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de; bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceği nazara alındığında, “tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde bir hüküm kurulması gerekir. Bu şekilde bir tespit hükmü kurulması usul ekonomisine de uygun düşecektir. Davaya konu olayda artık tapu malikinin nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden mahkemece davacıların talepleri doğrultusunda bir tespit hükmü kurulması gerekirken kaydın düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                yasaklayan bir kural bulunmadığını, Türkçe dışında bir dilde soyadı alınmasının yasak olduğunu bahsedenin ise Soyadı Tüzüğü olduğunu, bir kimsenin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsur olan soyadı üzerindeki hakkın sınırları Kanun ile belirlenmiş olup bu hakkın vazgeçilmez, devredilmez, feragat edilmez ve kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkı olduğunu, soyadı üzerindeki hakkın, mutlak haklardan olması nedeniyle Soyadı Kanunu'nda yabancı dilde soyadı almayı açıkça yasaklayan bir kural yer almamasına rağmen mahkemenin Soyadı Tüzüğü'ne dayanarak davanın reddine karar verilmiş olmasının yasaya, usule ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması ve müvekkili T1'ın ismine "Çalışkan" eklenerek isminin "T1", soyadının ise "Mzhavanadze" olarak değiştirilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu