"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kütüğünde ... olarak kayıtlı soyadının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....
Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki nüfus müdürlüğü yazısından, davacının murislerinden “... kızı ...”nın nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Soyadı düzeltilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....
Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, davacının murislerinden “... ...”in nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Soyadı düzeltilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu taşınmazların maliklerinden..... oğlu ...ın soyadı kanunundan önce öldüklerinden, nüfus kayıtlarında soyadları bulunmadığı halde kadastro tesbiti sırasında soyadlarının da tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, soyadlarının terkini ile soyadı hanelerinin boş bırakılmasına karar verilmesini istemiş, ıslahla baba adlarının düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın kanıtlanması gerektiğini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, .... tarafından davacının... hakkındaki isteği yönünden nüfus kayıtları getirtilerek değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, diğer talepler yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 2711 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak devam etmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında baba adı ve soyadı yazılmayan bazı paydaşların kayıtlarının düzeltilmesi için kendisine yetki verildiğini ileri sürerek ... ..., ..., ... ..., ..., ... ... ait kayıtların nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, 14. Hukuk Dairesince, dava konusu taşınmazın paydaşlarından olan....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, nüfus kaydında soyadı düzeltilmesi istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi .Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 2.3.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dairemizin 19.02.2021 tarih ve 2021/100Esas-2021/102 Karar sayılı kaldırma kararında; davacı taraf dava açmadan önce, murisi olduğunu iddia ettiği Salih Oğlu Sefer'in 1926 yılında ve Soyadı Kanunu yürürlüğe girmeden vefat ettiği gerekçesiyle "soyadının" tapu kaydından silinmesini ilgili tapu müdürlüğünden talep ettiğini ancak talebinin reddolunduğunu beyan ettiği halde ilgili başvuru ve akıbetinin Mahkemece araştırılmamış olması hatalı olduğu, kabule göre de, ilk derece mahkemesince, nüfus kayıtları ve kolluk araştırması sonucuna göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya elverişli olmadığı, dosyaya getirtilen nüfus kayıtlarının incelenmesinde; muris Salih oğlu Sefer'in 1926 yılında vefat ettiğinin yazılı olduğu görüldüğü, Soyadı Kanunu 25.06.1934 tarihinde yayınlanıp 6 ay sonra yürürlüğe girdiğine göre 1926 yılında vefat eden birinin soyadı alamayacağı, kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o...
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; davacının 11/09/2002 yılında izin alarak türk vatandaşlığından çıktığını, bu nedenle 5490 SK 14.maddesince nüfus kaydı üzerinde işlem yapılamaz hale geldiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı nüfus müdürlüğü tarafından istinaf edilmiştir. 5490 sayılı yasanın 14.maddesince türk vatandaşlığının kaybı halinde nüfus kaydı üzerinde işlem yapılamayacaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/68 ESAS, 2021/221 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/68 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 24/06/2021 tarih ve 2021/221 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....