Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının murisinin nüfus kaydında oğlu olarak görünen davalı ...'in nüfus kaydına mükerrer olarak kaydedildiği ve aslında mirasçı olmadığı iddiasıyla nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen Ahmet'in mernis kaydına göre yerleşim yerinin Zeytinburnu-İstanbul olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bakıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının yerleşim yerinin Van olduğu ve talep edenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, mükerrer kaydın iptali istenen davalı ...'in ve davacının dava açıldığı tarih itibariyle Van'da ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9/II (6100 Sayılı HMK.'...

    KARAR Davacı ..., dava dilekçesinde; nüfus kaydında 28/02/1962 doğumlu ... adında çocuğunun göründüğünü, gerçekte olmayan, kayıt üzerinde olan 28/02/1962 doğumlu ...'ın kaydının silinmesine (iptaline) karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece; davacı ...'ın ölümü üzerine oğlu ... davacı sıfatı ile davayı takip etmiş, Şerife'nin diğer mirasçılarını davaya dahil ederek, iptali istenen 28/02/1962 doğumlu ...'ın nüfus kaydının resmi belgeye dayanarak kaydedildiği, doğum tutanağının, ... Devlet Hastanesi'nin 28/02/1962 tarihli ve 1375 sayılı yazısına göre düzenlendiği, iptali istenen kaydın resmi belgeye dayandığı ve aksinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ... temyizinde, aynı doğum tarihli Ayten adında kardeşinin yazıldığını, dolayısı ile mükerrer kayıt bulunduğunu bildirerek mükerrer kayıt olan ... kaydının iptali gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasını istemiştir. Kaydının iptali istenen ...'ın ......

      Davacı, kendisinin aslında 05.10.1964 doğumlu olduğu ve babasının yurtdışı işi nedeniyle ölmüş gibi gösterildiğini ileri sürmüş olmasına ve davacının bu iddiasını tanık ve diğer deliller ile ispatlamış olmasına göre ikinci kaydın mükerrer olduğunun kabulü gerekir. Mükerrer kayıtlar söz konusu olduğunda kural olarak, sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekir. İlgilinin evlenme gibi sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşturulan nüfus kaydına işlenmiş olduğu durumlarda gerçek olan birinci kayıt korunup, yanlış olan ikinci kayıt iptal edilerek, buradaki değişiklikler gerçek olan birinci kayda taşınır. Yukarıda açıklanan hususlar gözönünde tutularak, mahkemece; 42940405750 TC Kimlik numaralı cilt:41, hane:88, bsn:19'da kayıtlı ... ve ... kızı ... ...'...

        'in hanesinde kayıtlı olduğu bildirilerek mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Sorgun Cumhuriyet Başsavcılığının davanamesi ile davalılardan ...'in ... İlçesi ... Köyü Cilt 99 Hane 34'de ... ve ...kızı olarak, aynı nüfus kaydı altında yine ... ... ve ... kızı olarak mükerreren nüfusa kaydedildiği ileri sürülerek bu yanlışlığın düzeltilmesini, mükerrer kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, ...'in ... v hanesindeki kaydın iptaline karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davalının her iki kayıtta annesi olarak gözüken ... ve ... ile ... ... hanesindeki kaydında kardeşi olarak gözüken ... 'in davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02.04.2010 gün ve 2010/13074-34 no'lu davanamesi ile ... adına olan nüfus kaydının davalı ...'ın mükerrer kaydı olduğu belirtilerek ... adına olan kaydın iptali istenilmiş, mahkemece ...'ın kaydının mükerrer olduğu kabul edilerek iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _K A R A R_ İncelenmesine gerek görülen; nüfus kaydına göre İçişleri Bakanlığı'nın 18.04.1938 gün ve 5141-1410 sayılı kararı ile bakanlıkça mükerrer kayıt olduğu anlaşılarak 1931 doğumlu ...'nın kaydı silinmekle, ipkasına karar verilen kaydın yani gerçek kaydın hangisi olduğu anlaşılamadığından bu hususun nüfus idaresinden sorularak, ipkasına karar verilmiş kaydın celbi ile evrak arasına eklenerek Dairemize gönderilmek üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 07.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              un, annesi ... ile davacının "evlendirmeye yetkili merci önünde yapılmış bir akde dayanmaksızın birleşip karı koca halinde yaşadıkları" dönemde doğduğunun anlaşılması halinde; ana ve babası daha sonra evlendiklerine göre, "evlenme ile soybağı düzenlenen çocuklara" ilişkin bildirim formu düzenlenmek suretiyle (Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m. 24) idarece annesinin kızlık hanesindeki kaydın kapatılıp, baba hanesine naklinin mümkün olduğu gözetilerek, 1826 sayılı Af Kanununa göre oluşturulan sonraki kaydın "mükerrer" olduğu kabul edilip bu kaydın iptali cihetine gidilmesi, aynı kişi olmadıklarının tespiti halinde ise davanın şimdiki gibi reddedilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeden eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/253 Esas sayılı dosyasında 13/04/2021 tarihli duruşmasında tarafına mükerrer kayıt için dava açmak üzere kesin süre verildiğini, annesi adına 15/03/1945 doğumlu, TC. kimlik numaralı T14 ve 01/01/1945 doğumlu TC. kimlik numaralı T14 olmak üzere iki farklı mükerrer kayıt bulunduğunu, bu nedenle annesinin sonraki tarihli olan 15/03/1945 doğumlu TC. kimlik numaralı T14 şeklindeki kaydın nüfus kütüğünden terkini ile önceki 01/01/1945 doğumlu TC. kimlik numaralı T14 kaydının devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Nüfus müdürlüğüne dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır....

                Bu açıklamalar dikkate alındığında; davacının isteminin kendisine ait 2 adet nüfus kaydının bulunduğu, nüfus kayıtlarının hatalı olduğu gerekçesiyle mükerrer yazılmış olan Düzce İli, Kaynaşlı İlçesi, Dipsizgöl Köyü nüfusunda kayıtlı nüfus kaydının iptaline, T1 ile Hülya Yüksel'in aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptaline ilişkin olduğu ve bu haliyle davanın gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydının baştan itibaren yanlış şekilde kütüğe geçirilmesinden kaynaklandığı, yoksa kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilginin doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş olmadığı, olayda soybağının reddi hükümlerinin uygulanamayacağı aile mahkemesinin TMK 282 ve devamı maddelerinde belirtilen ve belirli kişilerce belirli sürelerde açılabilen soybağının reddi, babalık, tanıma ve tanımanın iptali gibi davalara bakmakta görevli olduğu, davanın, 5490 sayılı Yasanın 36....

                KARAR Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacıların annesi ... ile evliliğinden olan .....ilk eşi ve davacıların babası olan ... hanesine, sonra da annesinin ikinci evliliği hanesine mükerrer olarak kaydedildiklerini bildirerek, davalılar ... üzerindeki mükerrer kayıtlarının iptalini istemiştir. Mahkemece; aile mahkemelerinin görevli olması nedeni ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının asliye hukuk mahkemesinde çözüleceği gözetilerek işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davaya aile mahkemesince bakılacağı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu