HUMK'nun 432. maddesine göre temyiz süresi geçmiş bulunduğundan ve temyiz harcı da yatırılmadığından davacının temyiz isteminin reddine, 2-Cumhuriyet Savcısının temyizine yönelik yapılan incelemede, Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.Maddesinin birinci fıkrası a bendi nüfus kayıt düzeltimi davalarının ilgilinin oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmasını öngörmekte olup, özel yasa hükmüyle belirlenen bu yetki kamu düzeni ile ilgilidir ve mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. Somut olayda nüfustaki kızı ...'nin adına "..." nın da ilave edilmesini isteyen velayet hakkı sahibi davacı anne, Sandıklı İlçesi nüfusuna kayıtlı olup adres olarak dava dilekçesinde Kumluca Adliyesi Savcılık kalemini göstermiş, temyize ekli belgede ise Kumluca Adliyesinde görevli ...'ün 1998 yılından bu yana ...Mahallesinde ikamet ettiği bildirilmiş ve davayı Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinde açmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde, mükerrer olarak yazılan Aybastı Çakırlı Beldesindeki kaydında bulunan ölüm kaydının kaldırılması, mükerrer kaydın iptalini ve mükerrer kayıttaki tüm nüfus hareketlerinin asıl kaydı olan ... Mahallesi C:4, H:32, BSN:43'e aktarılmasını istemiştir. Mahkemece mahkemenin yetkisizliğine, kesinleşme ve istem halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 8.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı miras hakları zedelendiği için bu davayı açmış olup kaydın düzeltilmesinde hukuki yararı vardır. Buna göre mahkemece nüfus kaydındaki düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda bulunduğu gözetilerek iddia ile ilgili olarak ...'dan veraset ilamı alınıp, davada yer almayan mirasçıları varsa bunlarda davaya dahil edildikten sonra DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Az yukarıda değinilen bozma ilamında davacının dava açmaktaki amacının tapu kaydı ve nüfus kaydını uyumlu hale getirmeye yönelik olduğu açıklanmıştır. Bu durumda dilekçede kayıt maliki babanın nüfus kaydındaki ilk ismini kısaltılarak belirtmesi kaydın nüfustaki şekilde düzeltilmesine engel değildir. Mahkemece davanın kabulü gerekirken, bozma ilamına yanlış anlam verilerek yazılı gerekçelerle reddi doğru değildir. Karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine 10.4.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hükmü, davalı ... vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Somut olayda, davaya tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin, nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi istenilmektedir. 06.05.2004 tarihli celsede incelenen mahkemenin 2001/324 Esas sayılı dosyası ile davacılar tarafından nüfus müdürlüğü aleyhine, davacılar murisinin nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açıldığı, davanın reddine ilişkin kararın bozulmasından sonra dosyanın 2008/41esas numarasını aldığı belirtilerek bekletici mesele yapılmış ve 20.11.2008 tarihli celsede 2008/41 Esas sayılı dosyaya konu kaydın idari yoldan düzeltildiği gerekçesi ile bu dosyanın neticesinin beklenmesine dair ara kararından dönülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın nüfus kaydındaki anne baba isimlerinin, doğum tarih ve yerinin, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, keşideciye atfen bankaya verilen bilgilerle aynı olması, evlenerek gittiği kaydın İstanbul ili Şişli İlçesi Feriköy kasabası olması, aynı kayıttan 31.10.2006 tarihinde boşanarak geldiğinin anlaşılması karşısında çeki keşide eden şahıs ile sanığın aynı kişi olduğu, soyadındaki farklılığın medeni hal değişikliğinden kaynaklandığı, çek karnesinin verildiği tarihin medeni hal değişikliğinden önceki bir tarih olabileceği gibi, çekin ileri tarihli keşide edilmesinin de mümkün olduğu anlaşılmakla tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek; Sanık hakkında yargılamaya devam olunması ve atılı suçun unsurlarının gerçekleşmesi halinde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya...
ın nüfus kütüğünde mükerrer kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili asıl ve birleşen davanın dava dilekçelerinde; davacıların murisi .... ile ...'nın yine ... ile.....'ın aynı kişi olduklarını ileri sürerek nüfus kütüğünde mükerrer olan ... kaydının ... ile bağ kurularak yine ... kaydının ... ile bağ kurularak iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; kaydının düzeltilmesi istenen ...'in ve ...'ın ölü olduğu ve mirasçılarının tamamının davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır....
Ancak; Davacının ilk kaydında hastane de doğması nedeniyle, hastane tarafından düzenlenen bildirim üzerine 06.05.1958 doğumlu olarak, 12.06.1958 tarihinde nüfusa tescil edildiği bu nedenle gerçek doğum tarihinin 06.05.1958 olduğu, ancak ikinci kayıt mükerrer olmakla birlikte davacının tüm işlemlerinin ikinci kayda göre yapılmış olması nedeniyle bu ilk kaydın iptal edildiği anlaşıldığına göre, ikinci kayıttaki doğum tarihinin de ilk kayıttaki kayda göre düzeltilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinin sonuna "davacının nüfus kaydında 10.02.1959 olan doğum tarihinin 06.05.1958 olarak düzeltilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 15.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hatay ili, Hassa ilçesi, 7 cilt, 60 hane ve 39 BSN no ile nüfusa mükerrer olarak kayıtlı olduğunu, bu kayıtta ise baba adının Süleyman, anne adının ise Leyla olarak gözüktüğünü, bu kayıt incelendiğinde tescil tarihinden itibaren nüfus kaydında hiçbir hareketlilik olmadığı, hiçbir işlem gerçekleştirilmediği, halen bekar olduğunun görüleceğini, bu kayıtta baba-anne hanesinde isimleri görünen Süleyman Kara amcası, Leyla Kara ise onun eşi olduğunu, Nüfus kayıtlarındaki bu yanlışlıklar ve mükerrer kayıt nedeniyle mağdur olduğunu, bu nedenledir ki Hatay ili, Hassa ilçesi, 7 cilt, 60 hane ve 39 BSN no ile kayıtlı mükerrer kaydın silinmesi suretiyle düzeltilmesini, Hatay ili, Hassa ilçesi, 7 cilt, 60 hane ve 70 BSN no’da kayıtlı nüfus kaydında 25/11/1965 olarak görünen doğum tarihinin gerçekte olduğu üzere 01/01/1956 olarak düzeltilmesini talep etmiştir....
Mülkiyet nakline yol açmamak için kadastro tespitine esas alınan dayanak tapu kaydı ile bu tapu kaydına dayanak tüm belgeler getirtilmeli, ayrıca tapu kaydındaki malik görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip ...’den olma ...’un mirasçıları tespit edilip duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişi, nüfus kayıtları ile tapu kayıtları ve dayanakları arasında bağlantı kurulmak suretiyle tapu kayıt malikinin kim olduğu kesin olarak saptanmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....