"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davaname ile 2009 doğum tarihli ...'ın anne adı, doğum tarihi ve doğum yerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ...'nın davanamesinde; davalı ...'ın ... ile resmi nikahlı olmasına rağmen ... adındaki kadınla olan ilişkisinden 21.08.2009 tarihinde ...'ın dünyaya geldiğini ve bu çocuğu ...'tan doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirdiğini ileri sürerek küçük İbrahim'in anne adı ile doğum yerinin ve tarihinin düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ... Kriminal Polis Laboratuarı'nın 24.03.2011 tarihli raporundan ...’nin, İbrahim’in biyolojik annesi olmadığı, babasının ... olma ihtimalinin %99,96 olduğu tespit edilmiştir....
Yasanın bu hükmünden de anlaşılacağı gibi nüfus kayıtlarına ilişkin davalar ya bu düzeltmeyi isteyen kişiler tarafından veya ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından açılır. Somut olayda, Zübeyde'nin doğum tarihinin düzeltilmesi ile ilgili olarak resmi daireler tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yapılmış herhangi bir başvuru bulunmamaktadır. Böyle bir davayı açma hak ve yetkisi doğrudan doğruya nüfus kaydındaki bu usulsüzlükten zarar gören kişilere aittir. Bunlar diğer vatandaşlar gibi harç ve benzeri yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilirler. Cumhuriyet Savcılarının dava açma yetkileri kanunla düzenlenmiş olup (her ne kadar Cumhuriyet Savcılığından ...'...
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, T.S.T. 25. maddesi gereğince doğum tarihinin düzeltilmesi ile ilgili talebin reddine karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.05.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü, Cilt No:48, Hane No:35' de kayıtlı nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken davacının kapalı kayıtlı babasının hanesindeki kayıtta düzeltme yapılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın ölüm tarihinin nüfus kaydında yanlış yazıldığını ileri sürdüğü gözetilerek, davacı tarafa nüfus kaydındaki ölüm tarihinin düzeltilmesi için dava açmak üzere olanak tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava yönünden bekletici sorun sayılması ve ölüm tarihinin düzeltilmesi davasında belirlenecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde sehven 30.11.1988 doğumlu olduğunu iddia etmiş ise de maddi hata yaptığını, 08.07.2020 tarihli dilekçesi ile gerçek doğum tarihinin 01.12.1987 olduğunu bildirdiği, nüfustaki tescil tarihinin 02.01.1989 olduğunu, gerçek doğum tarihi ile tescil tarihi arasında engelin olmadığını, açıklanan nedenlerle kararın istinaf incelemesinin yapılarak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
tescil tarihinden sonra doğum tarihinin ileri bir tarih olarak düzeltilmesi mümkün bulunmadığından mahkememizce açılan davanın reddine karar verilmiştir....
tescil tarihinden sonra doğum tarihinin ileri bir tarih olarak düzeltilmesi mümkün bulunmadığından mahkememizce açılan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar Nüfus Müdürlüğü, ... vd. aralarındaki anne adının değiştirilmesi vs. davasına dair İznik Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.11.2010 günlü ve 2005/109-2010/374 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 24.03.2011 günlü ve 2011/1312-2011/3943 sayılı ilama karşı, davalılardan ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında Fatma olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan ... olarak düzeltilmesini ve onun nüfusuna tescil edilmesini istemiştir. Birleştirilen davada ise davacının ikizi olarak görünen ... ile davacının doğum tarihlerinin düzeltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, Hanife Öner'in doğum tarihinin düzeltilmesi talebi reddedilmiş, ...'...
Mahkemece, İran İslam Cumhuriyeti'nden getirtilen doğum ve nüfus kayıt belgeleri bilirkişiye tercüme ettirilmiş, bilirkişi 12.10.2009 tarihli ek raporunda davacının 14.10.1358 Şemsi olarak görünen doğum tarihinin 04.01.1980 Miladiye isabet ettiğini belirtmiştir. Mahkemece; bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor esas alınarak davacının nüfus kaydındaki 04.01.1979 olan doğum tarihinin gerçek doğum tarihi olan 04.01.1980 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....