Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde nüfus kaydında anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve . tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 06.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Somut olayda; mahkemece, ... Köyü 1734 parselde dayanak 13.02.1998 tarihli ve ... Köyü 283 parselde dayanak 21.01.1985 tarihli tapulama komisyon kararları ile ... Köyü 1734 ve 1732 parsel numaralı taşınmazların dayanak tapulama tutanaklarında belirtilen “... oğlu, ...” ve “... oğlu, ... ...”ün nüfus müdürlüğünden anne-babave çocukları ile tüm kardeş ve kardeş çocuklarını gösterir nüfus aile kayıtları ilgili yerlerden getirtilmeden ve dinlenen tanıklardan tapulama tutanaklarında belirtilen hadiseler sorulmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır....

      Mahkemece de tescile dair hüküm kurulmayıp tespitle yetinilmiş ise de,davacının ana ve baba adı değiştirilmiş, ana ve baba olarak geçen kişilerle herhangi bir bağ kurulmamıştır. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Davanın bu niteliği gözönüne alınarak, kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın kaydın doğru olarak tespiti zorunludur. Davada, iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, davacının ... ve ...'tan olduğu kanıtlandığına göre, mevcut kayıtta ana ve baba adının değiştirilmesi ile yetinilmeyip, gerçek anne ve babanın kimliğinin de belirlenmesi suretiyle tespitine karar verilmesi gerekirken, anne ve babanın kimliği açıklanmadan davacının ... ve ... hanesindeki ana baba adının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ve...Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03.07.2013 tarihli davanamesi ile ... isimli çocuğun ... olan anne adının ... ... olan baba adının ... ve ... isimli çocuğun ise ... olan baba adının ...olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın nesebe ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydında düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik, yönünde hüküm kurmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). Somut olayda; 10/01/1985 doğumlu davalı T3n, davacı T1 ve eşi Nazire ERASLAN oğlu olarak 19/08/1991 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek baba ve annesi oldukları iddia edilen davalılar T5 ve eşi T6 01/03/1982 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davada ana ve baba yönünden davalı T3n kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; T3 kayden baba ve annesi görünen kişiler yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). Somut olayda; 10/01/1985 doğumlu davalı T3n, davacı T1 ve eşi Nazire ERASLAN oğlu olarak 19/08/1991 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek baba ve annesi oldukları iddia edilen davalılar T5 ve eşi T6 01/03/1982 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davada ana ve baba yönünden davalı T3n kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; T3 kayden baba ve annesi görünen kişiler yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : Nüfus Müdürlüğü - ... Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ..... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ..... 1. Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kayıtlarındaki anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi tarafından ise, davacının anne ve baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu Meydan mahallesi 27 ada 3 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında “İbrahim oğlu, ...” yazılı murisi babasının baba adının “...” olarak ve murisi babaannesinin “... kızı, ...” yazılı kimlik bilgilerinden ise anne adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Mahkemece , bu yön gözetilmeden ve talep de bulunmadığı halde tapu kaydına malikin anne adının ve doğum tarihinin yazılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) bentte yazılı nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) bentte yazılı nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinin çıkarılarak yerine ... mevkiinde bulunan 520 parsel sayılı taşınmaz maliki olan “ ...’nın” isminin “ ... “ olarak düzeltilerek, soyadının “ ... “ baba adının “ ... “ olarak tapu kaydına yazılmasına.” Hüküm fıkrasının 2. bendinin çıkarılarak yerine ... parsel sayılı taşınmaz maliki olan “ ... ...’un “ isminin “ ... ... “ olarak düzeltilerek, baba adının “ ... “ olarak tapu kaydına yazılmasına.”...

                Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....

                UYAP Entegrasyonu