Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın çocuğu olmadığı, anne olmadığının tespiti ile nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1972 doğumlu ... nüfus kaydında ...,...'in çocuğu olarak kayıtlıdır. Dava ile bu çocuğu gerçekte nüfus kaydında gözüken ...,...'in müşterek çocukları olmadığı iddia edilerek, nüfusta anne olarak gözüken ...'ın anne olmadığının tespiti ile buna ilişkin kaydın düzeltilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    nun veraset ilamına esas nüfus kayıtlarının Nüfus Müdürlüğünden celbiyle dosya içine konulması; 2- Davacılar ... ve ...'ın veraset ilamlarına esas nüfus kayıtlarının Nüfus Müdürlüğünden celbiyle dosya içine konulması; 3- ... Köyü ... mevki/mezrası 214 parsel sayılı taşınmaza ait onaylı tutanak örneği, varsa tespit dayanağı kayıtlar ile tespiti kesinleşmişse tespit tapu kaydının merciilerinden celbiyle dosya içine konulması; 4- Müdahil ......

      un annesi olmadığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken, bu tespite dayanılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının ikinci paragrafının beşinci ve altıncı satırlarında bulunan "TESPİTİ İLE NÜFUS KAYDININ BU ŞEKİLDE DÜZELTİLMESİNE" ibaresinin metinden çıkartılarak yerine "TESPİTİNE" sözcüğünün yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile hükmün ONANMASINA, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nin bu hatalı kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından; mahkemece, davacı ...'nin kayden babası ... yönünden nüfus kaydının düzeltilmesine dair birleşen davanın tefrik ile ayrı bir esasa kaydedilmesi ve bu esas üzerinden asliye hukuk mahkemesinde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi, asıl dava olan babalığın tespitinin ise bu dosya üzerinden görülmesi, asliye hukuk mahkemesindeki nüfus kaydının düzeltilmesi davasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken asıl ve birleşen dosyadaki taleplerin esasının incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Davacı, anneannesi...’nin doğup yaşadığı ve daha sonra öldüğü nüfusa kayıtlı olduğu ...’nde hükümet konağının birçok kez yangına maruz kaldığı, nüfus kaydının bu yangınlardan birinde yok olmuş olabileceğini, bu nedenlerle nüfus kaydının olmadığını ileri sürdüğüne göre çoğun içinde azda vardır prensibinden hareketle davacının göstereceği deliller toplandıktan sonra, böyle birinin yaşadığının tespiti halinde, mirasçılarının davaya dahili ile taraf teşkili sağlanıp, gösterilecek ve mahkemece re'sen tüm deliller toplanarak iddianın kanıtlanması durumunda yaşadığının ve öldüğünün tespiti doğrultusunda bir karar verilmesi yerine, adı geçenin nüfusa kayıtlı olmadığı ve nüfusa kaydın idari görev olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            ın sağ olduğunun tespiti ile ölü kaydının düzeltilip sağ olarak kayıt edilmesine karar verilmesi istenilmiş olmakla adı geçenin sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölü kaydının iptaline de hükmedilmesi gerekirken salt sağ olduğunun tespitiyle yetinilmesi doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin sonuna "nüfus kaydındaki ölüm şerhinin iptaline" tümcesinin eklenerek hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgili olmasına rağmen dava dilekçesinde davalı ...'in sadece davacı ...'nın nüfus kaydından silinmesinin istendiği yani gerçek anne olduğu beyan edilen ...'nun anne olduğunun tespiti ile bu kişinin nüfus kaydına davalının tescilinin istenmediği, kaldı ki; dava hakkının yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilere ait olduğu, bunların da harç ve diğer yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilecekleri, davacı ...'nın kendi nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı ve davalının nüfus kaydından silinmesi yönünden hukuki yararı bulunduğu, ancak gerçek annenin tespiti ve davalının gerçek anne olduğu iddia edilenin nüfus hanesine tescili yönünden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi bu yönde bir talep de bulunmasında da hukuki yararının mevut olmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; davalı ...'...

                Ancak, yargı yolu belirlenmesi ile Yargıtay 17.Hukuk Dairesi tarafından tüm davada aile mahkemesinin görevli kabul edildiği dikkate alınarak, nüfus kaydının düzeltilmesi ve babalık davası yargılamalarında davacının gerçek babasının .... olduğunun tespiti ile kaydının düzeltimine ilişkin talep yönünden davanın tefrik edilerek görevli aile mahkemesinde ayrı esasa kaydedilmek suretiyle; mevcut hanedeki soybağının sonlandırılması ve annesinin tespit edilmesine ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Nüfus kayıtlarında görünen, davacının gerçek anne ve babasının ...... olmayıp, annesinin ..., babasının ise ... olduğu iddiası yönünden; mahkemelerin nüfus kayıt düzeltme davalarında, hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda hakim maddi olguları re'sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder....

                  in mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptaliyle gerçek anne üzerine yazılması nüfus kayıt düzeltim davası ve babasının olduğunun tespiti talebinden ibarettir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Davada, davacı ...'...

                    Somut olayda; davacı, babaannesi ..., dedesi ... ... ile evlenerek ... soyadını aldığını, ... ın ... ve ...doğma olup ailesinin ... merkez ... mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğunu, ... ın evlendiği tarihte yürürlükte olan mevzuat gereği evlenerek başka bir haneye gittiğinden dolayı kaydının silindiğini veya başka bir neden yünden ailesine ait nüfus kayıt tablosunda isminin bulunmadığını, ... ın ... ve ... ın kızı olduğunu, ...ttin, ..., ... ve ...'un da kardeşi olduğunu bildirerek ...ın ... ın kızı ve ..., ..., ... ve ... un kardeşi olduğunun tespiti ile ... ili merkez ilçe ... mahallesi Cilt no: 29, Hane No: 206 daki nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesini talep etmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu