O halde mahkemece, düzeltilecek tapu kayıtları tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, nüfus müdürlüğünden "tapuda kayıt maliki olarak görünen ... kızı ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı" sorulmalı, nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde gerekirse kök kayıtlar da incelenmeli ve taşınmazın bulunduğu mahalde aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı zabıta aracılığı ile araştırılmalı , hala kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında keşif yapılarak bir sonuca gidilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; istem tapu kayıt maliki ... kızı ... isminin düzeltilmesi olduğu halde infazda tereddüt uyandıracak biçimde "...'nin tapu kayıtlarında ... olarak yazılı olan anne isminin ... olarak düzeltilmesine" şeklinde hüküm kurulması da doğru olmamıştır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir....
Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde ... eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.06.1995 gün ve 1995/40-67 sayılı kararı ile davacının babası ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da "..." olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir....
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Kaydında düzeltme yapılması istenen 3739 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağında 6231 tahrir numarası ile "..." adına kayıtlı olması nedeniyle tespit ve tescil yapıldığı belirtilmesine rağmen buna ilişkin belgeler ve hakkında hüküm kurulması istenen kişiye ait nüfus kayıt tablosu getirtilmemiş, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden yukarıda belirtildiği şekilde araştırılmamıştır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; ...'ın ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan ... ve ...'...
Nüfus kayıt düzeltmesi davalarına gelince; Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
in mevcut kaydının iptali ile davacılar oğlu olarak nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece, davacıların birinci talebi gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan kaydın iptali ile anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi talebi olup asliye hukuk mahkemelerinin görevinde ise de, baba yönünden soybağının düzeltilmesi olduğu, bu haliyle davanın soybağı davası olduğu, nüfus kaydının düzeltilmesi ve soybağı davalarının birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu, diğer yandan çocuğun nüfusa baba beyanı ile tescil edildiği ve bu şekilde resmi idare huzurunda yapılan işlemin TMK. 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen "tanıma" sayılabileceğinin de gözden uzak tutulamayacağı gerekçesi ile davaya aile mahkemelerinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmiştir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....
“Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar” ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir....