Dava, davacının nüfus kayıtlarında bekarlık hanesinin ve annesi ile nüfus bağının olmaması sebebi ile annesi ile bağ kurulması ve delil olarak sunulan eski "Nüfus Hüviyet Cüzdanı"na göre evlilik hanesindeki kaydı ile aynı kişi olduğunun tespiti ve doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Davacı vekili Av. ...'a davacı asil tarafından verilen ve dosyada bulunan vekaletnamede, nüfus kaydının düzeltilmesine dair özel bir yetki bulunmadığı tespit edilmiş olup, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin başvuru vekil eliyle yapılan durumlarda vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; anne olduğu iddia edilen ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2021 tarih ve 2020/377 Esas 2021/56 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine ve Denizli Aile Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Denizli 3. Aile Mahkemesi’nin 01.06.2021 tarih ve 2021/276 Esas 2021/328 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısmı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ila 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir....
Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2012 gün 2012/2667 sayılı kanun yararına bozma istemi ile “Dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinden daha önce Gördes Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/03/1963 tarih ve 1962/59 esas, 1963/41 karar sayılı hükmü ile davacının Esma olan anne adının “....” olarak değiştirildiği, 20/04/2006 tarih ve 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun “nüfus davaları” kenar başlığını taşıyan 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. 5490 sayılı Kanunun anılan hükmü uyarınca bir kişinin anne adına ilişkin olarak nüfus kaydının ancak bir kez düzeltilebileceği gözönünde bulundurularak, daha önce anne adı mahkeme kararı ile tashih edilmiş olan davacının anne adının ikinci kez tashihine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı ...'nın babası .... 01.05.1940 doğumlu olarak anne babası bilinemediğinden gerçekte var olmayan Kaya ve Yıldız'ın çocukları gibi 01.11.1955 tarihinde köy ihtiyar heyetinin bildirimi üzerine nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının babası .... buluntu ve anne babası bilinemediğinden anne adı "...., baba adı da "Kaya" olarak anne ve baba bağlantısı olmadan .... Köyü 20 cilt, 51 haneye idarenin takdir ettiği "... soyadı ile oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ....'den olma 22.02.1920 doğumlu .... gerçek babasının da ...ve .... olma 28.02.1917 doğumlu .....tin olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın İsmail Aktaş ve Zeliha Aktaş çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2022 tarih ve 2022/279 Esas 2022/319 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Antalya Aile Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Antalya 11. Aile Mahkemesinin 21.03.2023 tarih ve 2022/588 Esas 2023/216 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmış, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesi ile de “Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilir. Nesebin reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır....
Dava konusu taşınmazın dosyada mevcut tapulama tutanağının incelenmesinde, senetsizden satış yolu ile oluşan eklemeli zilyetliğe ve malikin ifraza ilişkin beyanına dayanılarak tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın maliki olarak tespit edilen ve tutanağa nüfus cüzdanı sureti yazılan ... ...’ın baba adı, ölü ... anne adı ölü ... olup, cilt 12, hane 19, sayfa 10 no 56 da nüfusa kayıtlı olduğunun yazılı olduğu ve ... kızı ... ... olarak beyanda bulunup parmak bastığı görülmüştür. Davacının murisi baba annesinin nüfus kaydının incelenmesinde ise ... ve ... kızı 1891 D.lu 1973 de vefat eden ... ... olup cilt 29 Hane 19 da nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Murisin taşınmazını ifraz ederek bağışladığını belirttiği çocuklarının adları nüfus kaydı ile örtüşsede mahkemece nüfus cüzdanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Murisin tutanakta belirtilen baba ve anne adı ile nüfus kaydındaki baba ve anne adları aynı değildir....
Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur.(HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). İstinaf incelemesine konu davada bu kapsamda nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (a) bendinde öngörülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir. Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; davacıların babası ...'ın kendisine asaleten çocukları ...ve...'a velayeten açtığı Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.1993 gün ve 1993/716-663 sayılı dava ile ... olan soyadlarının "..." olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır....