Karar, davalı Şişli Nüfus tarafından usul ve esas yönünden istinaf edilmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Davacının 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 25. Maddesi A bendi uyarınca Bakanlar Kurulunun 26/01/1972 tarihli ve 7/3767 Sayılı Kararı ile Türk Vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....
Somut olayda; küçük T6 adına iki farklı nüfus kaydının oluşturulduğunu, küçüğün anne adının davalı Şerife, baba adının davalı Mustafa olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptali ile küçüğün gerçeğe uygun nüfus kaydının TC Kimlik numaralı T6 olduğunun tespitini, bu şekilde mükerrer olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptaline ilişkin talepleri yargılamanın özünü oluşturmakla, öncelikle küçük T6 adına tutulan kayıtların mükerrer olup olmadığı, gerçek kayıt olup olmadığı, aynı adı taşıyan iki farklı kişinin bulunup bulunmadığı ölü olup olmadıkları araştırılarak sonucunda nüfus kayıtlarında varsa mükerrer kaydın tespit ve iptalinin çözümlenmesi gerektiği, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır....
Somut olayda; küçük T6 adına iki farklı nüfus kaydının oluşturulduğunu, küçüğün anne adının davalı Şerife, baba adının davalı Mustafa olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptali ile küçüğün gerçeğe uygun nüfus kaydının TC Kimlik numaralı T6 olduğunun tespitini, bu şekilde mükerrer olan TC Kimlik numaralı T6 adına olan kaydın iptaline ilişkin talepleri yargılamanın özünü oluşturmakla, öncelikle küçük T6 adına tutulan kayıtların mükerrer olup olmadığı, gerçek kayıt olup olmadığı, aynı adı taşıyan iki farklı kişinin bulunup bulunmadığı ölü olup olmadıkları araştırılarak sonucunda nüfus kayıtlarında varsa mükerrer kaydın tespit ve iptalinin çözümlenmesi gerektiği, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
Dosyadaki nüfus kayıt örneğinden, davacının dava tarihinde babası hanesinde “Erkek” soyadı ile kayıtlı iken 11.04.2014 tarihinde evlenmesi üzerine “Bayram” soyadı ile eşi hanesine gittiği ve babası hanesindeki nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesi, nüfus kaydının kapatılmasını; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale gelmesi olarak tarif ettikten sonra, kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kaydın yeniden açılacağı, kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olayların kişinin kaydına işleneceği hükme bağlanmıştır....
Aile Mahkemesi tarafından ise, "Baba adının Şahmeran olarak düzeltilmesi istemi yönünden davanın soybağına ilişkin bulunduğu belirtilerek, bu talebe ilişkin dava tefrik edilerek mahkemenin ayrı esasına kaydedilmiş; geriye kalan nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması talepleri yönünden ise asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle" mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Somut olaya gelince, davaya konu çocuk Sibel'in doğduğu tarihte, iddia olunan anne ve babanın evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının değiştirilmesi ve baba adının nüfus kaydından silinmesi talepleri yönünden, "gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davası, baba adının Şahmeran olarak yazılması talebi yönünden "soybağı" davasıdır. Mahkemece, soybağına ilişkin talep yönünden dosya tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş; eldeki dava "hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi" talebinden ibaret kalmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava nüfusta gerçeğe aykırı beyan üzerine oluşan ... ve ... kızı 1964 doğumlu ...'a ait nüfus kaydının iptali ile ... ve ... çocuğu olarak nüfusa tesciline ilişkindir. Dava asliye hukuk mahkemesince nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilip, Cumhuriyet savcısı ve Nüfus Müdürlüğü temsilcisi huzuru ile görülmüş ve kaydın iptaline karar verilmiştir. Bu nitelendirme dikkate alındığında temyiz incelemesi 18. Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan daire başkanlığınca da aidiyet kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
ın ölüm kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, ölüm kaydın düzeltimesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince hatalı yapılan kaydın düzeltilmesine ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda;nüfus müdürlüğünce yanlış olarak yazıldığı iddiası ile, nüfus kaydına hatalı yazılan ölüm kaydının ölüm tutanağına göre düzeltilmesi talebi, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşılmakla,uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, "resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...” Nüfus kayıt düzeltim davalarının nüfus idaresi yanında verilecek karardan hukuku etkilenecek kişilerin davada taraf gösterilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarındandır....
in ikinci evliliğinin nüfus kütüğüne işlenmesine ve yeni kimlik bilgileriyle mavi kart verilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacıların 2003 yılında Türk vatandaşlığından çıkmalarına izin verildiği ve nüfus kayıtlarının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir" hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm ilgilinin açık kaydında zaman içerisinde yapılmış olan değişikliklerin kapalı kaydın açılmasından sonra bu kayda işlenmesi ile ilgilidir....