Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Adın iptali istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

    İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma ilkesi egemendir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Anne-Baba Adının Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların kardeşi 25.09.2010 tarihinde vefat eden ... ve eşi davalı ...'in çocuğu olarak nüfusa kayıtlı davalı ...'in gerçekte davalılardan ... ile eşi ... çocuğu olduğu ileri sürülerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş; mahkemece DNA incelemesi yaptırmaksızın taraf beyanlarına göre davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, gerçek anne ve babası yerine, başkasının nüfusuna, onların çocukları olarak hatalı şekilde tescil edilen davalı ...'nun kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

      Dava nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkindir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

      “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Öte yandan, nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'nin ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın ... ile ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ..., ... ve ...'...

          İlki mevcut nüfus kaydındaki ... olan baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik baba olan ...'nın nüfus hanesine kayıt edilmesi istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Bu dava yönünden herhangi bir süre sınırlaması da bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu