Nüfus kaydının, düzelmesine ilişkin davanın olumlu sonuçlanması ve kaydın düzeltilmesi halinde, davalılar arasında evlenmeye engel oluşturan bir hısımlık ilişkisi kalmayacak, mutlak butlan sebebi ortadan kalkacaktır. Bu sebeple “nüfus kaydının düzeltilmesine” ilişkin dava sonucunda verilecek hüküm, bu davanın neticesi üzerinde etkili olacaktır. Bu durumda, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın, bu davada bekletici sorun yapılması (HMK.md.165/1), sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.02.2015 (Pzt.)...
Davaname ile nüfus kaydında ... ve ... olan anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve baba olan ... ve ... olarak anne ve baba adının düzeltilmesi istenmiştir. Görüldüğü gibi birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36 - 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
Dava nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bursa 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ...'ın nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, anne adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, evlilik dışı ilişkiden dünyaya getirdiği oğlu Serdar'ın nüfus kaydında anne adı olarak görünen Kadriye isminin iptali ile kendi adının anne adı olarak nüfusa tescil edilmesini talep etmiştir....
Mükerrer kaydının iptali istenilen, -dava tarihi itibariyle- sağ ve ergin(reşit) bir kişidir. Nüfus kütüğüne oğlunun iki kez kaydedilmiş olması davacı babanın haklarını –dolaylı da olsa- etkileyeceğinden mükerrer kaydın iptalini istemekte hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren böyle bir davayı, kaydının iptali istenen kişinin açması gerekir. Saptanan bu durum karşısında –dava ekonomisi de gözönünde tutularak- mükerrer kaydının iptali istenilen kişinin,-davacının yanında- yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan, uyuşmazlığa bakılıp hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Esasla ilgili olarak kabule göre de; Dosyada toplanan belge ve bilgilerden, davacı ... 'ın ....'ın bildirimi üzerine düzenlenen doğum tutanağı ile 1.6.1987 doğumlu olarak 10.2.1988 tarihinde kaydedildiği ve 16.1.1989 doğumlu olarak da 14.2.1989 tarihinde bir kez daha kaydedildiği, böylece aynı kişinin nüfus kütüğüne mükerrer olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 sayılı Kanun’un 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin “aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece” sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davaname ile ilgili kişi Mehmet'in mükerrer olan ölüm kaydının iptali talep edilmiştir....
in 27/05/2010 tarihinde vefat ettiğini, nüfus kayıtlarına göre ...'in ... isminde bir oğlu olduğunu fakat gerçekte davalı ...'in ...'in oğlu olmadığını, ... Doğum Hastanesinde 15/10/1974 tarihinde doğan ...'in annesinin ... babasının ise ... olduğunu, müteveffa ...'in eşi ... bir başkasından olan çocuğunu kendi çocuğu gibi nüfusuna kaydettirdiğini, gerçekte ...'in babasının ...olduğunu, bu sebeplerle ....'in davalı ...'in babası olarak göründüğü gerçeğe aykırı nüfus kaydının iptali ile gerçek babası olan ...'un nüfus hanesine taşınmasına ve bu şekilde ...'in nüfus kaydının düzeltilmesini istemektedir. Olayda; ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, tarafların yetki ilk itirazı ileri sürmemelerine karşın re'sen yetkisizlik kararı vermiştir. Soybağının ya da nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin açılan davalarda kesin yetki sözkonusu olmadığından yetki itirazı, bir ilk itiraz olarak ileri sürülebilir; mahkeme yetkisizliğini kendiliğinden (re'sen) nazara alamaz. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1.Nüfus Müdürlüğü 2.... 3.... 4.... Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada Beyoğlu 1. Asliye Hukuk, Kartal 3. Asliye Hukuk ve Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Beyoğlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen ...’nın ...,... adresinde oturduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacının oturduğu yer mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, mükerrer kaydının iptali istenen ...’nın adresine göre yetkisizlik kararı vermiştir. Somut olayda, Şişli 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kayıt iptali hukukuna ilişkin davada ... 2. Aile ve 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... C. Başsavcılığınca davaname ile açılan hatalı nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, evlatlık sözleşmesi yapılmaksızın başkası üzerine kaydedilen hatalı nüfus kaydının iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. 5490 Sayılı Nüfus Yasa’sının 35. vd. maddelerinde kayıt düzeltilmesi, T.M.Y.’nın 282. maddesinde de soybağının kurulmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Bu durumda; Aile hukuku ile ilgili olmayan kayıt düzeltilmesine ilişkin davada uyuşmazlığın çözümünde ... Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 406 ada 5 parseldeki 20 numaralı bağımsız bölümün eşinin ölümü ile kendisi ile nüfus kayıtlarında mirasbırakanın çocuğu olarak görünen davalı ...'a intikal ettiğini, aslında mirasbırakanın çocuksuz öldüğünü, nüfus kaydının iptali ile davalının gerçek anne ve babasının nüfusuna kaydının sağlanması amacıyla açılan davanın halen derdest olduğunu, nüfus kaydının düzeltilmesi ile davalının mirasçılık durumunun sona ereceğini ve kendi miras payının değişeceğini ileri sürerek, taşınmazın mevcut tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....