Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....

kayıtlarına 01.01.2015 tarihi olarak geçtiğini, yerel mahkemece toplanan tüm deliller , hastane doğum belgesi ve de tanık beyanıyla sabit olduğu üzere nüfus kaydının dava dilekçesinde belirttiğimiz şekli ile düzeltilmesi gerekirken yerel mahkemenin sunmuş olduğu gerekçenin yanılgılı olduğu aşikar olduğunu, zira açmış olduğumuz davanın konusu küçük bir çocuğun gerçek yaşının tespiti ile ile ilgili bir dava olup nüfus kaydının da gerçek yaşına göre düzeltilmesi iken yerel mahkemenin kamu düzeninin bozulacağından bahisle davamızı reddetmesi tamamen yanılgılı olduğu nedeniyle kararı istinaf etmiştir....

Hükme karşı davalı nüfus idaresi temsilcisi tarafından “...tescil engeli nedeniyle davacının yaşının düzeltilmesine karar verilemeyeceğinden…” bahisle ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir. Davacı Zeki Sara’nın doğum tarihi 30.03.1996 olarak düzeltilmişse de adı geçen nüfusa 01.04.1993 tarihinde kaydedilmiştir. Bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır. Hâkim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da yaşamın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumundadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydındaki yaşın düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının nüfus kaydına göre kardeşlerinin doğum yıllarının 1985- 1987- 1990- seneleri olarak kayıtlı olduğu, babasının doğum yılının 1960, anne doğum yılının 1964 olduğu, gelen kolluk tutanaklarına göre aranan şahıslardan olmadığı, hastane raporuna göre davacının talep tarihi itibariyle 25- 40 yaş aralığından bulunduğunun heyet raporundan anlaşıldığı, davacının 2003 yılında okula başladığı, 2007- 2008 döneminde ilkokuldan mezun olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaş ve üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (bknz. Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, ... adını kullanmasına karşın nüfus kayıtlarında "..." olarak yer alan adı nedeni ile resmi işlerinde özel ve tüzel kişiler arasında zor durumda kaldığını, kendisinden 3 yaş büyük olup aynı adı taşıyan ağabeyi ile karıştırıldığını ileri sürerek, ... olan adının ... olarak değiştirilmesini istemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar ve özellikle davacının babası ...l ile tanık ...'...

    Hakim nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece, anne ile yaşının düzeltilmesi istenen çocuğun doğum tarihleri arasındaki yaş farkı gözetilerek sözü edilen çelişkiyi giderecek biçimde hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hakim nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece, anne ile yaşının düzeltilmesi istenen çocuğun doğum tarihleri arasındaki yaş farkı gözetilerek sözü edilen çelişkiyi giderecek biçimde hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişki yaratmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece, kayden engel bulunduğu dikkate alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMKnun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve taraflarca HUMKnun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Kadışehri Cumhuriyet Başsavcılığının 01.02.2010 gün ve 2010/3 no'lu davanamesiyle ... ve ... kardeşlerin doğum tarihleri arasında yasanın aradığı süreden daha az bir süre kaldığı bildirilerek adı geçen kardeşlerin doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada yasal hasım olan davalı Nüfus Müdürlüğünün temyiz hakkı nüfus kayıtlarında bir düzeltme yapılması halinde mümkündür. Dava yetki yönünden reddedildiğine göre, nüfus kayıtlarında bir değişiklik söz konusu olamayacağından, Nüfus Müdürlüğünün mahkeme kararını temyiz etmesinde kamu yararını ve haklarını ilgilendiren bir husus bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE, 12.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu