Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in aynı kişi olduğunun tespitini talep ettiği, mahkemece ...'in kimlik bilgilerinin yeniden kayıt ve tescili ile bu kişi ile ... ve ... oğlu, ... 01/01/1940 doğumlu... aynı kişi olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarında hakkında ölüm araştırması yapılan ...'in sağ olduğu ve ... ile aynı kişi olduğunun tespiti halinde muhtemel mirasçıların da hukukları etkileneceğinden, ...'in muhtemel mirasçılarının tespit edilip davanın bu kişilere yöneltilmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda mahkemece ... ile ... aynı kişi olduğunun tespiti hususunda ...'in muhtemel mirasçılarına dava yöneltilip, gösterdikleri takdirde delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-... mirasçıları ... vd. Dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında babası olarak yer alan "Hasan"ın davalıların babası "..." ile aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna uygun düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı Gülperi'nin nüfus kaydında babası olarak yer alan "Hasan"ın, davalıların babası "..." ile aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna uygun düzeltilmesini istenilmiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisinn mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Davacının murisi olduğunu belirttiği İbiş oğlu .....'ın mirasçısı olduğuna ilişkin nüfus kayıtları sunamamış, mahkemece de yapılan araştırmada nüfus kayıtlarına ulaşılamamıştır. Davacı murisin mirasçısı olduğuna dair tanık ismi bildirmiş, tanıklardan Ali Açıkelli davacının murisi olan ..... ile kendi babasının öz kardeş olduklarını .....'ın ..... isminde tek çocuğu olduğunu ......'in de ölümü ile davacı ile birlikte mirasçılarının kaldığını beyan etmiştir. Tanığın nüfus kaydına göre babasının baba adı ..... iken muris .....'ın tapu kaydında baba adı İbiş olarak yazılıdır....

        Somut olayda davacı ...’nin , davalı ... . ile kardeş oldukları, davalılar ...ile ...’nin çocukları olan ve anılan davalılar üzerine kayıtlı bulunan davalı ... .’nin yanlışlıkla davacıların nüfusuna da kayıt edildiği belirtilip, davacılar üzerindeki mükerrer kaydın iptali ile davalılar üzerindeki kaydın bu şekilde düzeltilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle nesebe ilişkin olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında çocuk ... ...'nin gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'ın nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...’nin çocuk ....'nin gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Erzurum 3.Asliye Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,davaname ile.....'nın,.... ve ......'in çocuğuymuş gibi yazılı nüfus kaydının iptaliyle, ... ve ......’in çocuğu olarak nüfusa kayıt edilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın nesebin düzeltilmesi talebini içerdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur . Somut olayda, ....'nın aslında ... ile üvey kardeş oldukları halde nüfusa kardeşi ...... ve yengesi .....'...

              in nüfus cüzdanını kullandığı ve hastaneye bu isimle yatırılmasını sağladığı, ...in hastaneye müracaatı sırasında diğer sanık ...’in de kendisine refakat ettiği ve adı geçen sanığın ...in hastaneye yatış işlemleri sırasında ...’e ait nüfus cüzdanını kullandığından haberdar olduğu, bilahare ...in söz konusu hastanede gerçekleştirilen cerrahi operasyon sonrası gelişen komplikasyonlar yüzünden 30/12/2009 tarihinde vefat ettiği, ...in hastaneye yatış işlemlerinin katılan SGK nezdinde sağlık güvencesine sahip olan ... ismi ile yapılmış olması nedeni ile 64.834,14 TL’lik tedavi giderinin SGK'dan tahsil edildiği, diğer yandan ...in hastaneye ... kimliği altında yatış yaptığı için hastane görevlilerince ... adına mernis ölüm tutanağı düzenlenerek ilgili nüfus müdürlüğüne gönderildiği, bu bildirim üzerine sanık ...’in nüfus kaydına ölüm şerhinin düşüldüğü, bu durumu öğrenen sanığın ......

                Somut olayda davacılar, nüfus kayıtlarında çocukları olarak gözüken...’in gerçekte amcası ... ile yengesi...’nin çocuğu olduğunu belirterek,...’in nüfus kaydının iptali ile üzerlerinden silinerek gerçek duruma uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Davanın kabul edilmesi halinde...’in’ anne ve baba adı değişecek olmasına rağmen, gerçek baba olduğu iddia edilen davalı ... ile nüfus kaydındaki baba davacı ...’nin abi-kardeş olmaları nedeniyle, nüfus haneleri değişmeyeceğinden, uyuşmazlığın soybağına ilişkin olduğundan söz edilmez. Hal böyle olunca, somut uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu ve nesep davası olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 11....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, T1 Türkiye kayıtlarındaki ile aynı kişi olduğunun tespiti ve Türkiye kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili, T1 Türkiye kayıtlarındaki Nure ile Suriye kayıtlarındaki Nure'nin aynı kişi olduğunun tespiti ve Türkiye kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- (a) maddesi, “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır....

                  Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, nüfus olaylarına dair (evlenme, evlilikten doğan çocukların tescili vb) işlemlerin tamamına yakının gerçekleştiği Suriye Arap Cumhuriyeti nüfus kayıtlarındaki kişi ile Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında sadece nüfus kaydı bulunan ancak hiçbir nüfus olayı olmayan kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir....

                    UYAP Entegrasyonu