WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak son nüfus kaydına göre düzeltilmesi istenen ismin “...” yerine hüküm fıkrasında “...” olarak yazılması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hüküm fıkrasının ikinci bendinde “...” isminin çıkarılarak “...” isminin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 12.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydında ismin değiştirilmesine ilişkin olarak açılan davada, Sakarya 2. Asliye Hukuk ve Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine dava dosyası Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince re'sen yargı yeri belirlenmesi için Dairemize gönderilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının taraflara tebliğ edildiği, ancak kesinleşip kesinleşmediği belirlenememiştir. 6100 sayılı HMK'nın 22/II. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgilisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. Yargı yeri belirlenebilmesi için her iki kararın da temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki beyanlar hanesinde yanlış yazılan ismin düzeltilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 133 ada 805 parsel sayılı taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde ... Oğlu 1952 doğumlu ...’nın zilyetliğinde olduğu şerhi de verilerek tarla niteliği ile Hazine adına, tesbit edilmiştir. Davacı, beyanlar hanesinde doğum tarihinin yanlış yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır....

        un nüfus kayıtlarında ölüm araştırması kaydının kaldırılarak ölü olup olmadığının tespiti istenmiş; Mahkemece davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

          nın tapu kaydında soy isminin bulunmaması nedeniyle kendisine tapu kaydındaki ismin düzeltilmesi için dava açmak üzere yetki verildiğini belirterek tapu kaydının nüfus kaydına uygun şekilde " ..................: Ali kızı " olarak düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesinde düzenlenen ön şartı yerine getirmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....................'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

            Zara Asliye Hukuk Mahkemesi, "nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; Zara Sulh Hukuk Mahkemesi ise, "davanın Nüfus Müdürlüğünce yapılan yanlışlığın düzeltilmesine ilişkin olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

              K." olduğu halde nüfus kayıtlarına yanlışlıkla "Sabri" yazıldığını ileri sürerek nüfus kayıtlarındaki "Sabri" isminin "R. K." olarak düzeltilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Suruç Asliye Hukuk Mahkemesi; "...nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Suruç Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "...davanın Nüfus Müdürlüğünce yapılan yanlışlığın düzeltilmesine ilişkin olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

                F." olduğu halde nüfus kayıtlarına yanlışlıkla "Mehmet" yazıldığını ileri sürerek nüfus kayıtlarındaki "Mehmet" isminin "M. F." olarak düzeltilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. Suruç Asliye Hukuk Mahkemesi; "...nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Suruç Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "...davanın nüfus müdürlüğünce yapılan yanlışlığın düzeltilmesine ilişkin olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu... " gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

                  Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir Uyuşmazlık, sigortalı olarak ilk defa işe başladığında nüfus kütüğünde tescili bulunmayan davacının işe başladıktan sonra 8.4.1988 tarihinde yapılan tescil işleminde nüfusa kaydedilen doğum tarihinin Mahkemece düzeltilmesi durumunda yeni doğum tarihinin Sosyal Sigorta Kurumunca yaşlılık aylığı bağlanması esnasında nazara alınıp alınmayacağına noktasındadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 120/2 maddesi, (Bağ-Kur Yasanının 66.maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Gerçekten anılan Yasa'nın 120/2.maddesi (66.maddesi) çok açık olarak “malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri .... esas tutulur.” hükmünü içermektedir....

                    Ancak; Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre, doğum yılının düzeltilmesi istenilenin anne adının gerekçeli kararın hüküm kısmında "Akibet" olarak yazılması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinin üçüncü satırında bulunan "Akibet" yerine "Akide" sözcüğünün yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 22.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu