"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 1.367,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının ad - soyad ve sicilinin gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382. maddesinde, ad ve soyadı düzeltilmesi işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında bulunduğu; 383. maddesinde ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu; 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde de nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından; mahkemece, işin esasına girilerek gösterilecek deliller toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, uygun bulunmayan gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
Ancak; Davanın yargılaması sırasında 9.11.2006 günlü oturuma hakim olarak ... sicil numaralı ... katıldığı ve duruşma zabıtı ile gerekçeli kararın müshaları bu hakim tarafından imzalanmış olduğu halde gerekçe kararın başlık kısmında başka bir hakimin ad ve soyadı ile sicil numarasının yazılmış olması doğru değil ise de, bu maddi hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın başlık kısmında hakimin ad, soyad ve sicil numarasının yazılı olduğu bölümdeki "..." ibaresinin metinden çıkartılarak yerine "... sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 8.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2006 gün ve 2003/122 Esas, 2006/1015 sayılı Kararının; Dosya kapsamına göre, sanığın Pamukbank Yeşilköy İstanbul Şubesi nezdinde bulunan hesabından keşide ettiği çekin karşılıksız çıkması sebebiyle hakkında kamu davası açılmış ise de, Sivrice Nüfus Müdürlüğünün 04.02.2003 ve 25.05.2011 tarihli yazılarında, bu isimde bir şahsa ait nüfus kaydının bulunmadığının bildirilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayali sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli...
Nüfus Müdürlüğünün 04.05.2011 tarihli yazısında, bu isimde bir şahsa ait nüfus kaydının bulunmadığının bildirilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad, soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunumun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayali sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14.10.2011 gün ve 2011/12950/53050 sayılı Kanun Yararına Bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozmaya dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmekle Antalya 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/817 ESAS 2022/563 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Bodrum 3....
Düzeltilen doğum tarihi ile daha önce kütüğe geçirilmiş ana ve baba bir kardeşlerden birinin doğum tarihi arasında yüzseksen günden daha az bir zaman olamayacağı (NHKUY.m. 33/1-a) gibi, bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığından, ...'nin nüfus kütüğünde 23.12.1999 olan doğum tarihinin istemle bağlı kalmayarak rapora göre ve nüfus kayıtları ile çelişki meydana getirmeden düzeltilmesi yerine, sağlık kurulu raporu dikkate alınmadan tanık beyanlarına göre karar verilmesi, 2-Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu kanun hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması, Doğru görülmemiştir....
Mahkemece; hükümde tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve fakat taraflara ait hiçbir kimlik bilgisine yer verilmemiş, ad, soyad ile doğum tarihi ve yeri, baba ve ana adları, kimlik numaraları yazılmamıştır. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2017 (Salı)...
Asliye Mahkemesince verilen 22.01.2008 tarih 2003/483 ve 2008/45 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20.06.2012 tarih ve 2011/27362-2012/14467 sayılı ilamı bozulması yönündeki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.08.2012 tarih ve 2008/176638 sayılı yazısı ile sehven yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilerek kararın onanması talebinde bulunulması üzerine, itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Sanığın iddianamede yer alan kimlik bilgileri ile gerekçeli karar başlığında yer alan kimlik bilgilerine göre Uyap ortamından alınarak dosyaya eklenen iki ayrı nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde, ad ve soyad bilgileri dışında TC kimlik numaraları dahil tüm nüfus kayıt bilgilerinin farklı olması, kovuşturma aşamasında düzenlenen 31.05.2005 tarihli gıyabi tutuklama müzekkeresi “...,... oğlu, 24.05.1973 doğumlu, .....
II Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü Adliye Nüfus Temsilciliğinin 09/08/2011 tarihli yazısında, bu isimde bir şahsa ait nüfus kaydının tespit edilemediğinin bildirilmiş olması karşısında, çek hesabı açılırken bildirilen, ad. soyad ve diğer kimlik bilgilerinin gerçekte var olmadığı, iddianamenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 163/2. maddesine aykırı olacak şekilde, gerçek olmayan kimlik bilgilerine dayanılarak kamu davası açılmış bulunduğu cihetle, hayalî sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya aften düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; ......