Davacı taraf açıkça kira ilişkisine dayandığına göre taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunup bulunmadığının tespiti ve kira sözleşmesi bulunduğunun tespiti halinde ise; dayanak kira sözleşmesinde kira süresinin sonu olarak 13/12/2023 tarihi belirtildiğinden, dava tarihi itibariyle kira sözleşmesinin usulünce fesh edilip edilmediği, davacının eldeki tespit ve teslim davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir. Şöyle ki; davalılardan Ercan kira sözleşmesi altındaki imzasını inkar etmiş, böyle bir kira sözleşmesi düzenlemediğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.7.2006 gününde verilen dilekçe ile kiracılık sıfatının tespiti, muarazanın men’i, hakimin müdahalesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira ilişkisine dayalı kira sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti, kiracılık sıfatının tespiti ve müdahalenin ve muarazanın giderilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki 15.10.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hasılat kirasına ilişkin olup, uyuşmazlık anılan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmış ve davacı sözleşmedeki kiracı sıfatına dayanarak eldeki davayı açmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili ile aralarındaki anlaşma olduğunu, ödenecek kira bedeline istinaden dava dışı otel sahibi İsmet Kartal'a verilmek üzere davaya konu çekleri davalının müvekkilinden aldığını, ancak davalının kendi nam hesabına bu çekleri bulundurduğu ve bir adetini takibe konu ederek kullandığını ileri sürerek bu çeklerden ötürü borçlu olmadığının tespiti ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki borç ilişkisinden dolayı çekin verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı ile davalının aralarındaki davaya konu çekin kira ilişkisine istinaden verildiği, ihtilafın çözümünde kira ilişkisinin irdelenmesi gerektiği gerekçesiyle sulh mahkemesi görevli görülerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece; mülkiyeti ihtilaflı bulunan taşınmazlar yönünden itirazın iptali ve alacak davalarının dinlenemeyeceği, öncelikle mülkiyetin veya zilyetliğin kime ait olduğunun kesin tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; kira alacağından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı sözlü kira ilişkisine dayanmıştır. Davalı ise kira ilişkisine karşı çıkmış, mülkiyet iddiasında bulunmuştur. Bu durumda kira ilişkisinin varlığı ve koşullarının HUMK.’nun 288.maddesine uygun şekilde davacı tarafından ispat edilmesi gerekir. Davacı taraf kira sözleşmesinin varlığını yazılı delille ispat edememiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; davalı ile kayıt maliki arasında mülkiyetin intikalinin öncesinde yapılan ve kayıt malikini bağlayan bir kira ilişkisi kurulmadığı anlaşıldığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 445.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili,kira ilişkisine karşı çıkmamış,sözlü kira akdi gereğince davalıların davacının kiracısı olduğunu ancak kiralananı tahliye ettiklerini,takip konusu dönem kirasından sorumlu olmadıklarını savunmuştur. Taraflar arasında daha önce sözlü bir kira ilişkisinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf kira ilişkisine karşı koymayıp, kiralananı tahliye ettiklerini savunduğuna göre kiralananın usulüne uygun olarak tahliye ve anahtarın davacıya teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Kiralananın anahtarı yasal olarak teslim edilmedikçe kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Davalı taraf sözleşme ilişkisinin varlığını kabul etmekte ise de, kiralananın teslim edildiğini yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Ancak dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmışlardır....
nin görev hususunu düzenleyen 8. maddesinin II/1 bendinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükmüne yer verilmiş ise de, Bunun için taraflar arasında; geçerli bir kira sözleşmesinin bulunması, kira sözleşmesinin uyuşmazlık konusu olmaması ve yasal nedenlerle kira sözleşmesinin feshinin istenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasındaki kira ilişkisine dayanan tahliye ve kira alacağı davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09/07/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı kiracı şirket vekili süresinde verdiği 09.05.2018 tarihli dilekçe ile, Ankara Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Daire Başkanlığı’nın 31.01.2012 tarihli 5700 nolu yazısı ile kiralanan taşınmazın mülkiyetinin maliye hazinesine ait olduğununun öğrenilmesinin ardından 20.01.2015 keşide tarihli noter ihtarnamesi ile kira sözleşmesinin feshedildiği, bu fesih beyanı ile kira sözleşmesinin son bulduğu, bu nedenle kira borcunun bulunmadığını belirterek borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Davalı kiracı şirket tarafından, takibe konu kira bedeline ve kira sözleşmesi altındaki imzaya ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kira bedeli ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir....
Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dava kira sözleşmesine dayanılarak kiracılık sıfatının tespiti ve muarazanın giderilmesi istemlerini kapsamaktadır. HUMK.nun Sulh Mahkemelerinin görevini belirleyen 8. maddesinin II. Fıkrası 1.nci bendi uyarınca, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış, kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmekle görevlidir. Mahkemenin yasanın bu açık hükmüne rağmen taraf vekillerinin beyanlarına dayanılarak bakmakla görevli olduğu davada görevsizlik kararı vermesi açıklanan nedenle doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....