İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davacı alacaklı yararınadır.İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu dava açma külfetinin alacaklıya yüklenmesi 3.kişiye ait olan ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. Davalının mülkiyet karinesinin aksini her türlü delille ispatlaması olanaklıdır. Yargılama sırasında 29.07.2008 tarihli vergi idaresince yapılan ihalede bir kısım malların davalı 3.kişi şirket tarafından satın alındığı belirtilerek buna ilişkin vergi idaresinin yazıları sunulmuştur. BK’nun 231.maddesi gereğince taşınır malı ihalede satın alan kimse ihale anında mülkiyeti kazanır ve yapılan ihale feshedilmedikçe geçerlidir....
TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/54 ESAS 2021/61 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı borçlu T5 Kdz Ereğli 1....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında “ tüketici Onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanmasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer ... diğer seçimlik haklarını kullanabilir” yazılıdır. Yine ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taşınır mal Mülkiyet tespiti istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınır malın mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesiince; talep hakkında HMK'nın 4/b maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesiise; talebin alacak iddiası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda(HMK) Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi sayılmıştır. Ayrıca, bazı dava ve işler için de özel hüküm niteliğinde olmak üzere Sulh Hukuk Mahkemesi görevli kılınmıştır....
Davalı vekili, davacı yanın sözleşme kapsamında müvekkiline 26.473.42 YTL: borcu bulunduğunu böylece, taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki rehin haklarının devam ettiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı yanın taşınmaz ve taşınır mallar üzerinde mülkiyet hakkının bulunmadığı ve böylece aktif dava ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır....
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nin 124. maddesi uyarınca, “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır....
CEVAP:Davalı T3 Vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, haciz anında haczedilen malın taşınır bir mal olan jenaratör olduğunu, taşınır mallarda hak sahipliğinin zilyetlik ile oluşmakta olduğunu, davacının tüm itirazlarının yersiz olduğunu, diğer şahıs olan BS Burak Turizm şirketi ile aralarında imzalanmış olan kira sözleşmesinin her zaman imzalanabilecek bir sözleşme olduğunu, davacı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan Doğan Doğan isimli kişinin dosya borçlusu olan T5 şirketinin de önceki yetkilisi olduğunu, ticaret sicil çıktısından da anlaşılan Doğan Doğan isimli şahsın hem davacı şirketin hem de borçlu T5 şirketinin yetkilisi olarak aynı anda dahi bulunduklarını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun m.297/2 uyarınca hüküm sonucu tereddüt uyandırmayacak şekilde düzenlenmelidir. Somut olayda ise, hükmün 3. bendinde satıştan elde edilen paranın ...mirasçılarına dağıtılmasına karar verilmiş ise de, dava konusu ... 73 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kayıt malikleri arasında ... payı bulunmadığından paydaş olmayan lehine ve hüküm sonucunun 1. bendi ile çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....