Dava konusu taşınmazın davacı adına çapa dayalı olarak tapulu bulunmasına ve davalının bu yere haklı bir nedene dayanmaksızın elatıp kullanmış olmasına göre, davacı elatmanın önlenmesini ve ecrimisile hükmedilmesini isteyebilir. Bunun sonucu olarak mahkemece elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak ne var ki, davacı çekişme konusu 109 ada 19 parsel sayılı taşınmazı 15.3.2005 tarihinde satın alma yolu ile edinmiş, dava ise 23.8.2005 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile istenebilecek ecrimisil bu tarihlerle sınırlı olup, 15.3.2004 tarihinden önce mülkiyet hakkı sahibi olmayan davacının bu tarihten öncesi için ecrimisil isteme hakkı yoktur. Mülkiyet hakkının kazanıldığı 15.3.2005 tarihinden dava tarihine kadar geçen zaman için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, ecrimisil isteminin 2004 yılını da kapsayacak şekilde hüküm altına alınması doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil isteminin reddine, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu 2893 ada 189 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 nolu daireye davalı tarafından haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın oturmak suretiyle elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, fiili taksim uyarınca taşınmazı kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, davacı ile üst kiracı arasında düzenlenmiş bir kira sözleşmesi olduğu, alt kiracı ile yapılan kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, davalının geçerli bir kira sözleşmesine göre taşınmazı kullanıp kullanmadığı hususularının değerlendirilip tartışılmasının görevli mahkemeye ait olduğu, davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olduğuna göre uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme 6100 sayılı HMK’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle Mahkemece, davanın esasının incelenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Davalının mülkiyet iddiasının dava dışı 26 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu ve 21/06/1994 tarih, 13/24 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek davacı paydaşın açtığı elatmanın önlenmesi davasının, mülkiyet hakkından kaynaklanan ayni hakkına üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin taşınmazın tümü yönünden kabul edilmesi zorunludur. Hâl böyle olunca; her ne kadar dava konusu 27 parsel ve dava dışı 26 parsel sayılı taşınmazlar tevhid edilmeksizin üzerine tek bir bina yapılarak müşterek bir durum yaratılmışsa da kayden taşınmazlar birbirinden bağımsız olup, dosyada mevcut bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davalının kullanmakta olduğu dairenin 27 parsel sınırları içinde kaldığı gözetilerek, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine dair hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir....
Davalı, mirasbırakanı tarafından mülkiyet alanına yapılan binaların imar uygulaması sonrasında dava konusu imar parselinde kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, imar uygulaması neticesinde davalıya ait yapıların davacının imar parseli içinde kaldığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, usulünce açılmış bir dava ve ıslah bulunmadığı gerekçesiyle yıkım isteğinin de reddine karar verilmiştir. Dava sadece elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile açılmış olup yıkım istenmemiştir. Her ne kadar, Dairenin bozma kararında dava "elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil" davası olarak nitelendirilmiş ve "elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden harcın alınması" gerektiğinden bahisle bozulmuş ise de, bozma kararında yıkımdan sözedilmesi maddi hataya dayalıdır. Maddi hata "usuli kazanılmış hak ilkesinin" istisnasını oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Keskin Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/03/2015 NUMARASI : 2009/210-2015/69 Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 04.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve elatmanın önlenmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne dair verilen 20.04.2022 tarihli kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm evrak incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....
dilekçesi ile de 6.600TL ecrimisil bedelinin alınmasını istemiştir....
Hükmü temyiz eden taraf da temyiz dilekçesinde imar çalışmaları sonucu 58 parselin mülkiyet sınırlarının değiştiği, elatmanın önlenmesi isteminde bulunan ...'in temliken tescile konu alanda mülkiyet hakkının kalmadığı da ileri sürülmüştür. Mahkemece imar uygulaması sonucunun beklenmesi gerekirken sadece kal talebinin ... bırakılması nedeniyle telafisi imkansız zarar oluşmayacağının kabulü doğru değildir. Mülkiyet değişikliği halinde elatmanın önlenmesi isteminde bulunan tarafın davada sıfatının kalmayacağı hususu gözetilmemiştir. Tüm bu yönler gözetilerek mahkemece imar uygulaması sonucunun beklenmesi ve oluşacak mülkiyet durumuna göre işin esasının çözümlenmesi gerektiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı ...'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 1.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/368 Esas sayılı dosyasıyla açılmış olan kat mülkiyetine tabi taşınmazda elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil davasında, davaya konu anataşınmazın kat mülkiyetine tabi olması nedeniyle, davacı tarafın elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin bu dosyadan tefrik edilerek mahkemenin 2018/637 Esasına kaydedilmiş olduğu, Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/637 Esas 2018/616 Karar sayılı kararı ile açılan davanın kat mülkiyetine tabi anataşınmaza elatmanın önlenmesi ve projeye aykırılığın giderilmesi talepli olmasından dolayı 634 sayılı KMK'nın Ek 1. maddesi uyarınca davaya bakmakta görevli mahkemenin Sivas Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Sivas 3....