Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacılar vekilinin elatmanın önlenmesi talebinin reddine ilişkin temyiz isteklerinin incelenmesinde; Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 149 ada 5, 154 ada 1, 155 ada 5, 167 ada 2 parsel sayılı çay bahçesi niteliğindeki taşınmazlar ile 151 ada 3 parsel sayılı kargir ev ve çay bahçesi nitelikli taşınmazın 22.8.2009 tarihinde kadastro çalışması sonunda Hamdi mirasçıları adına elbirliği mülkiyet halinde tespit ve tescil edildiği, davacı ve davalının dava dışı kişilerle birlikte Hamdi Emiralioğlu'nun mirasçıları oldukları anlaşılmaktadır....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın ... yönünden kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. Somut olayda, dava 6100 sayılı HMK döneminde açılmış olup belirsiz alacak davasıdır. Dava dilekçesinde harca esas değer 2000 TL olarak gösterilmiş ve dava konusu taşınmazda davacının payına vaki elatmanın önlenmesi ve haksız işgalden dolayı ecrimisil talep edilmiş, Mahkemece davacıya talebini açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili 17.12.2015 tarihli dilekçesinde murisin ölüm tarihi olan 03.07.2003 tarihinden itibaren 11 yıllık süre için ecrimisil talep ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece talebin açıklanmasına ilişkin dilekçe davalılara usulüne uygun tebliğ edilip savunmaları alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Dava; paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. 1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin ecrimisil isteminin reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, .......... İcra Müdürlüğünün 2010/9 Tal. Sayılı dosyasında yapılan ihale sonucu dava konusu 385 sayılı parselin 1/3 payını alacağına mahsuben temellük ettiğini, ancak önceki malik olan dava dışı Kadri'nin dava konusu taşınmazı davalıya bedelsiz kullandırdığını, davalıya 19.07.2011 tarihinde ihtarname gönderdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir....

          Şöyle ki; Yukarıda belirtildiği üzere, paydaşlar arasındaki ecrimisil talebinde, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza dair daha önce elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde intifadan men koşulu aranmaz. Dosya kapsamına göre, taşınmazın davalı paydaş tarafından bizzat özel eğitim kurumu ve eklentileri olarak kullanıldığı, paydaş olunan taşınmazın ticari amaçlı işyeri olarak kullanılması halinde dahi paydaş tarafından bizzat kullanıldığı taktirde intifadan men koşulunun istisnasının uygulama yeri olmayacağı, İstanbul Anadolu 11....

          Davalı taraf istinafında davalının kötü niyetli olmadığını, taşınmazın 1971 yılında satın alındığını ve üzerine kendilerince ev yapıldığını, taşınmazın davacıya muvazaalı olarak satıldığını, ilk derece mahkemesince bu durumun gözetilmediğini, ecrimisilin kabulünde davalının iyi niyetli olup olmadığı değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılması talep edilmiştir. Davacı taraf dosyadaki tapu kaydına göre taşınmazı 12/01/2018 tarihinde satın aldığına göre, yukarıda açıklama kısmında değinilen mülkiyet hakkından kaynaklanan el atmanın önlenmesi de dahil mülkiyet hakkını korumaya ve yararlanmaya yönelik her türlü hakkını adli ve idari merciler önünde arayabilir. Davacının bu hakkı mülkiyet hakkından kaynaklanmakta olup davalının savunması ise taşınmazın haricen satın alınmasından dolayı şahsi hakka dayanmaktadır. Mülkiyet hakkı ve şahsi hak karşılaştırıldığında elbetteki mülkiyet hakkına üstünlük tanımak gerekmektedir....

          Kanunun genel nitelikli bu maddesi ve özel kanunlardaki öteki hükümleri ile mülkiyet hakkının her türlü zarar verici davranışlara karşı korunması amaçlanmıştır. Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak "haksız el atmanın önlenmesi", "taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, el atmanın önlenmesi davası" hakkı tanınmıştır. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız el atmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir. Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız elatmanın önlenmesi, taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, elatmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır....

          Bu nedenle, davacının, elatmanın önlenmesi davasının reddine; Ecrimisil davası yönünden ise, taraflara muris babalarından intikal eden dava konusu eski ev ve eklentilerinde, davalının uzun süren fiili kullanım durumu, davalının ailesi ile birlikte burada yaşaması, bu yerin kiraya verilerek kullanılmaması ve davacının muristen kalan kullandığı başka yerin bulunması karşısında, ecrimisil istenilmesi şartları oluşmadığından, davacının ecrimisil davasının da reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili Antalya 10....

          Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz....

            Ecrimisil hesaplamasının Yargıtayın yerleşik ilkelerine uygun şekilde yapılmadığını, 3. Men’i müdahale davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, 4. Dava konusu taşınmaz tahliye edilmiş olup davacı lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ilişkin olup uyuşmazlık, davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk a. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi şöyledir: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” b....

              UYAP Entegrasyonu