Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, haricen satın almaya dayalı alacak karşı dava maddi ve manevi tazminat ve ecrimisil, birleştirilen dosyadaki dava ise mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup hüküm, birleştirilen dava bakımından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme ortağın 555. maddeye dayanarak ortağın zarar ziyan davası açabileceğini kabul etmekle birlikte, yönetim kurulu üyesinin sorumluluğundan kaynaklanan bir davanın mevcut olmadığını ve ayrıca men davasının mülkiyet davasına bağlı bir hak olması nedeniyle davacının aktif husumetinin bulunmadığını kabul etmiş ve davayı husumet açısından red etmiş bulunmaktadır. Anılan karar kanımızca yasanın hatalı uygulanmasıdır. Zarar gören davacı hem yönetim kurulu üyesidir. Hem de şirketin % 45 oranında hakim ortağıdır. Zarar veren şirketin hakim ortağı ve davalı şirketin temsile yetkili kişisidir. Zararın illa maddi olması koşul mudur hayır şirket mal varlığını azaltan, kötüleştiren mal varlığını artışını engelleyen her eylem zarar kavramına dahildir. Şirketin mal varlığına haksız el etan ve mal varlığını azaltan kişiye karşı dava açılmıştır. Davaya konu personel yatakhanesi davacının yöneticisi ve hakim ortağı olduğu Kartal A.Ş.'...
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; istinaf incelemesine konu karar 24/09/2020 tarihinde verilmiştir. Karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı 5.390,00 TL'dir. Davacı vekili tarafından tazminat ve ecrimisil yönünden istinafa gelindiği, davalı vekili tarafından ise tazminat, ecrimisil ve el atmanın önlenmesi yönünden istinafa gelindiği anlaşılmaktadır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesine göre davalı aleyhine hükmedilen tazminat ve ecrimisil miktarları kesinlik sınırı altında kalmaktadır....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil taleplerinden ibaret olduğu görülmüştür. Mülkiyet hakkı sahibinin yani davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazını haklı ve geçerli bir sebebe dayanmaksızın işgal eden kişiye karşı her zaman el atmanın önlenmesi isteğinde bulunması mümkündür. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir....
Hukuk Dairesi'nin görevsizlik kararında, eldeki davayı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davası olarak nitelediği, oysa eldeki davada kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin bulunmadığı, yargılama sırasında uzlaşılan bedelin davalı idarece ödendiği, davacının ıslah dilekçesi ile, davacı ve davalı idarece uzlaşılan bedelin geç ödenmesi sebebi ile ecrimisil ve faiz alacağı talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin Bölge Adliye Mahkemelerinin işbölümüne dair 01.07.2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı uyarınca "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları" nedeniyle verilen hüküm ve kararların istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Bilindiği gbi gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2014 NUMARASI : 2013/412-2014/95 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1986 Ada l parsel sayılı taşınmazda bulunan 10 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalı şirket tarafından diğer kat maliklerinin haber ve rızası olmadan ve toplum sağlığını riske sokacak biçimde apartman duvarına ve yemek salonu tabelasının içine baz istasyonu kurulduğunu ileri sürerek baz istasyonunun kaldırılmasını, 19.250,00.-TL maddi tazminat ve 7.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, aşamada manevi tazminat talebinden feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı, baz istasyonu kurulumuna ilişkin olarak dava dışı Cafer ’la kira sözleşmesi yaptıklarını, bu nedenle davacının taleplerini bu kişiye yöneltmesi gerektiğini kira sözleşmesine dayanarak ve iyiniyetle faaliyet gösterdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, mülkiyet hakkına dayalı tapulu taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil tazminatı istemine ilişkindir....