"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminden kaynaklanmasına ve taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmamasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 07.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine Mahkememize tevzi edilen dosyanın yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılmıştır. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davanın TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak açıldığı beyan edilmiştir. Süresinde ibraz edilmediği iddia olunan çeke dayalı olarak davacı-hamil banka tarafından davalı-keşideciye karşı TTK'nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelinin tahsili talep edilmektedir. Yargılamanın konusu davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususundadır. TTK'nın 732. maddesi hükmü uyarınca açılan bu davada ispat yükü davalıdadır....
Mahkemece, davanın TTK'nun 644. maddesi uyarınca açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu, TBK'nun 146. maddesi gereğince on yıllık zamanaşıma tabi olup ayrıca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacaklarda her türlü def’iler 3 kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın kabulüyle davalının takibe itirazının iptaline, 4.000,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, hükmolunan tutarın %40’ı olan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın her türlü delille ispatı mümkün hale gelir....
İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir. Yalnız, davanın şartı icra hukukuna dayanmaktadır: Borçlunun, borcu bulunmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/ Hanağası, Emel: İcra İflas Hukuku, Ankara 2018, 4. Baskı, s. 228)...Davacının icra dosyasına haciz tehdidi altında yatırmış olduğu parayla kim menfaat temin ediyorsa onun sebepsiz zenginleşme davasının muhatabı olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır. İİK’nın 12. maddesine göre icra dairesi takip edilen para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar kadar borcundan kurtulur....
İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir. Yalnız, davanın şartı icra hukukuna dayanmaktadır: Borçlunun, borcu bulunmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/ Hanağası, Emel: İcra İflas Hukuku, Ankara 2018, 4. Baskı, s. 228)...Davacının icra dosyasına haciz tehdidi altında yatırmış olduğu parayla kim menfaat temin ediyorsa onun sebepsiz zenginleşme davasının muhatabı olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır. İİK’nın 12. maddesine göre icra dairesi takip edilen para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar kadar borcundan kurtulur....
Görüleceği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Somut olayda; Afyonkarahisar 1....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemine ilişkin olup, temel uyuşmazlık, dava zamanaşımı süresinin sözleşme hükümleri çerçevesinde mi yoksa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre mi belirleneceği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davalı Bankanın zamanaşımı def’i sebepsiz zenginleşme hükmü çerçevesinde ele alınarak yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa, davanın niteliğini tespit için taraflar arasındaki hukuki işlemin mahkemece belirlenmesi zorunludur. Diğer bir ifade ile tarafların hukuki ilişkiyi vasıflandırması hakimi bağlamaz. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirtildiği üzere, hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re’sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
Öncelikle belirtmek gerekir ki; bir uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun, muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın, taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Bu nedenle, ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme, satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Bununla birlikte; davalının sebepsiz zenginleştiği miktar, satış bedelindeki hissesine düşen muhdesat oranı kadardır....