Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Davacılar ... ile ..., Cemal’in ağabeyi olan ...’ın Nazlı isimli kişiyle resmi olmayan birlikteliğinden olan ...’ın hem kendi çocuklarıymış gibi hem de gerçek babası ...’ın üzerine olmak üzere iki defa nüfusa kayıt edildiğini bildirerek, ...’ın kendi üzerlerinde bulunan kaydının iptaliyle nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir....
Kimlik numarası ile Tefide Aksoy kaydının iptal edilmesi halinde kayden Tefide Aksoy' a mirasçı olacakların hukuki durumu etkileneceğinden, mükerrer kaydın iptali istenen Tefide'nin miracıları davaya dahil edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu durumda mahkemece mükerrer kaydın iptali istenen T.C. Kimlik numarası Tefide Aksoy 'un kayden gözüken mirasçıların davaya dahil edilmesi, usulene uygun olarak sundukları delillerin toplanması, her iki kaydın da doğum, evlenme ve ölüm kayıtlarınında yeniden istenerek dosya arasına alınarak sonucuna karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1).a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davada ayrı hanelerde farklı baba adı, doğum ve tescil tarihleri ile kayıt edilen iki ... bulunduğu, aslında ikisinin de aynı şahıs olduğu ileri sürülüp mükerrer ve yanlış olan ikinci kaydın iptali istenildiğinden mahkemece, davanın mükerrer kayıt iddiası ileri sürülerek açılan kayıt iptali davası olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak ...'in her iki hanedeki babası olarak gösterilen şahıslardan sağ olanın kendisinin ölü olanın mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeleri gerekirken, taraf teşkili yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacı ...’nin , davalı ... . ile kardeş oldukları, davalılar ...ile ...’nin çocukları olan ve anılan davalılar üzerine kayıtlı bulunan davalı ... .’nin yanlışlıkla davacıların nüfusuna da kayıt edildiği belirtilip, davacılar üzerindeki mükerrer kaydın iptali ile davalılar üzerindeki kaydın bu şekilde düzeltilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle nesebe ilişkin olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TC Kimlik No’suyla annesi ...’ın hanesine 06.08.1996 tarihinde nüfusa kayıt edilmiş olduğu, bu iki kaydın da davacıya ait olduğu, dolayısıyla mükerrer olarak nüfusa kaydedilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu duruma göre, gerçeğe aykırı olarak oluşturulan 11.01.1990 tarih ... TC Kimlik No’lu nüfus kaydının iptal edilmesi gerekirken, davacının doğru ve işleyen kaydı olan ... TC Kimlik No’lu kaydın iptali şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydındaki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydı düzeltilmesi istenilen ...'ın ikametgahının bulunmadığı, nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, mükerrer kaydı olan kişinin zaten gerçekte var olmadığı, adresinin de bu nedenle olamayacağı, davacının MERNİS adresinin ve dava dilekçesinde bildirdiği adresin ... ili adresi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Somut olayda; davacı taraf, Sincan Tapu Müdürlüğü tarafından tapu kaydı üzerine mükerrer kayıt olduğu yönünde belirtme yapılması nedeniyle, mükerrerliğin giderilmesi yönünde dava açmak üzere kendisine yapılan bildirime dayanarak mükerrer kısmın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri sürerek mükerrerliğin giderilmesi istemiyle dava açmıştır. Kaldı ki, davacıya ait 217 ada 1 sayılı parselin, mera parseli ile çakışmalı-binmeli olduğundan tapu kaydındaki şerhin dayanağı bulunmaktadır. Kayıtlardan biri iptal edilmediği sürece mükerrer olan kaydın devri halinde Hazine’nin sorumlu olacağı muhtemeldir. Şerhin varlığında her iki tarafın hukuki menfaati vardır. Bu nedenle, mükerrer olan kaydın iptali gerçekleşmeden şerhin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının gerçek anne ve babası hanesine ... ad ve soyadı ile, ... ve ... çocuğu olarak da ... ad ve soyadı ile kaydedildiğini, yaşamını ... olarak sürdürdüğünü bildirerek, mükerrer ... kaydının iptalini istemiş, mahkemece mükerrer kayıt olan ... kaydının iptaline karar verilmiştir. Dava mükerrer nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Dava, mükerrer kaydın iptali isteğine ilişkindir. Tapu kaydına dayanılmamıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
ın mükerrer olduğu bildirilen doğum tarihinin iptali savıyla baba ... tarafından açılmıştır. Mükerrer kaydının iptali istenilenin -dava gününe göre- sağ ve ergin bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kütüğüne kızının iki kez kaydedilmiş olması davacı babanın haklarını -dolaylıda olsa- etkileyeceği gözetildiğinde böyle bir davayı açma konusunda hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren bu davada nüfus kaydının iptali istenen kişinin de davacı baba yanında davaya katılmış olması gerekir. Öyle ise mükerrer kaydının iptali istenilen ...'ın davacının yanında yöntemince davaya katılması sağlanmadan davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulması yasaya ve yönteme aykırıdır. 2-Kabule göre de; davacı ...'ın dosya içerisindeki aile nüfus kaydı içeriğinden kızı ...'...