Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesince; 1587 sayılı Yasanın 33,35 ve 46.maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, yaş düzeltmelerinin ancak mahkeme kararıyla yapılabileceği, ölüm kayıtlarının ise idari yoldan yapılabileceğinin anlaşıldığ, davalı idarece davacı tarafından iddia edildiği üzere ölen kardeşinin yerine kayıt edilip edilmediğinin, başka bir anlatımla ölen kardeşinin önce doğum sonra da ölümünü gerekli iki tanığın ve öldüğü iddia edilenin ailesinin ifadesine başvurmak suretiyle araştırması ve buna göre tespit yapması, bu tespitten sonra alınacak karar üzerine davacının mahkemeye başvurarak yaş düzeltmesi yapması gerektiği, davacı tarafından açılan yaş tashihi istemli davanın da aynı gerekçelerle reddedildiği, davacının başvurusu üzerine idarece öldüğü iddia edilen kardeşi için araştırma yapılmaksızın istemin reddine karar verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

    e ait kaydın mükerrer kayıt olduğu ileri sürülerek bu kaydın iptalini istemiştir. Mahkemece davanın davacının dava açma ehliyeti olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin daha önce Mardin İli Merkez... Köyü Cilt 17 Hane 64'de nüfusa kayıtlı iken 1996 yılında İstanbul Esenler İlçesi Menderes Mahallesi Cilt:45 Hane 462'ye nakil olduğunu, bu nakil sırasında Mardin'deki nüfus kütüğünde 13. sırada 1977 doğumlu ... adında başka bir TC kimlik numarası ile kaydın bulunduğunu ileri sürerek bu mükerrer kaydın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davacının anne ve babasının sağ olduğu, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin davanın ancak bunlar tarafından açılabileceği gerekçesi ile davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur....

      Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden, anne ve oğlu davacıdır. Baba Abdullah ölmüş ancak kaydının iptali istenilenin davacı kardeş dışında başka kardeşlerinin bulunduğu, sözü edilen mükerrer kayıtların iptali istemli dava sonunda verilecek olan kararın niteliği gereği davacıların ve diğer tüm kardeşlerinin hukukunu ilgilendireceği gözetilerek, mükerrer kaydı iptali istenilen Gönül'ün tüm kardeşlerinin davaya yöntemince katılmalarının sağlanarak taraf teşkilinden sonra toplanacak tüm kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması, 2. Mahkemece, mükerrer kaydının iptali istenilen Gönül'ün kardeşi Yücel ile ikiz beyan edildiği bildirilerek nüfusa tescil edildiği, bu nedenle kaydının iptal edilemeyeceği nedeni ile dava reddedilmiş ise de, her ikisinin tescili beyana dayalıdır. Beyana göre yapılan kaydın aksinin her türlü delil ile kanıtlanması olasıdır....

        Tapu da pay düzeltilmesi istemli davaların ise niteliği itibariyle HMK 382/2- ç-1 maddesine uymadığı düzeltmesi istenen pay sonucu hakkı etkilenecek diğer paydaşların davada temsili gerekeceği ve uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafına ilişkin olduğu, bu nedenle çekişmesiz yargı işinden sayılmayacağı açıktır. Bu uyuşmazlığın, hasımlı olarak açılacak bir tapu iptal ve tescil davasında çözüme kavuşturulacağı, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı tapu kaydında düzeltim davası ile görülme imkanın bulunmadığı açıktır. Ne var ki, tapu iptal ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılması gerekir. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada, taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasa'nın 35. maddesine, hem de TMK'nun 683. ve devam maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca, HKM'nın temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatıyla yer alması ilkesi zedelenmiş olur....

        Nüfus Hizmetleri Yasası'na göre açılan kayıt düzeltme davalarında, diğer kamu düzenine ilişkin olarak açılan davalarda olduğu gibi hakim taleple bağlı kalmayarak doğrudan doğruya yapacağı araştırma sonucu elde edeceği bulgulara göre karar vermek zorundadır. Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile özellikle nüfus kayıt örneklerinden, Mustafa ve ... oğlu ...nın 28.09.1986 doğumlu olarak 05.11.1986 tarihinde Hannover Ahvali Şahsiye Dairesinin doğum belgesine göre nüfusa tescil edildiği, yine Sermin ve ... oğlu ...'in ise 14.09.1986 doğumlu olarak 12.12.1986 tarihinde annesi beyanı ile nüfusa tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacının beyanları ve Mahkemenin de kabulüne göre; ...nın ikinci kere ... adıyla nüfusa tescil edildiği yani ikinci kaydın mükerrer olduğunun kabulü gerekir. Mükerrer kayıtlar söz konusu olduğunda kural olarak, sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekir....

          Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/1997 tarihli ve 1997/689-758 sayılı kararına ilişkin, hükümlünün arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8/1-c, geçici 2/2. maddeleri uyarınca arşiv kaydının silinmesine dair, aynı Mahkemenin 10/03/2008 tarihli ve 2008/60 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun Geçici 2. maddesi, suç tarihi itibarıyla aynı Kanun'un yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlemiş olduğundan, mahkumiyetine konu kaydın da bu kapsamda olduğu, dolayısıyla mülga 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8. maddesinde belirtilen şartlar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara ilişkin adli sicil kayıtlarının mahkemelerce verilen silme kararlarına istinaden veya Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyon tarafından adli sicil kaydından çıkartıldığı, anılan madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan, başta...

            'in hanesindeki kayıtlarının iptaliyle, işleyen kaydın, Ovacık İlçesi ... Köyü 0023 Hanedeki kayıt olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile Karabük, Safranbolu Yörük Köyü 121 hanede kayıtlı ... ve ...'dan olma 1340 doğumlu ... 'in aile kütüğünün bu haneden silinerek adı geçenin işleyen kaydının Karabük, Ovacık, ... Köyü 0023 Hane olduğunun tespitine, ... Köyü 0023 Hanede kayıtlı ... ve ...'den olma 26.12.1930 doğumlu ... 'ın kaydının silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1- Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/137 esas sayılı veraset ve 24.03.2009 günü karara çıkan 2009/19 Esas 121 Karar sayılı kayyım tayinine ilişkin dosyalarının, 2- Yörük Köyü 121 hanede nüfusa kayıtlı ... (...) ile yine ... Köyü 23 hanede nüfusa kayıtlı ... 'ın son nüfus aile kayıt tablolarının, 3- ... 'ın Hafize'den olma oğlu ... ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : Nüfus Müdürlüğü vd DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kaydın İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, kapalı kaydın açılabilmesi eksik kaydın da aktarılacak kayda işleneceği anlaşıldığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                tarafından kendisinin ve eşinin çocuğuymuş gibi 1989 doğumlu olarak nüfusa tekrar kayıt ettirildiği, daha sonra mükerrer kayıt olduğunun anlaşılması üzerine 1989 doğumlu olarak nüfusa kaydettirilen ...'nın öldüğünün tescil ettirildiği bildirilerek, nüfus kayıtlarındaki ... ve ... oğlu ...'ya ilişkin mükerrer kaydın iptali istenmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2018/32 ESAS, 2021/145 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Mükerrer Kaydın İptali İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, Maliye Hazinesi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; TC kimlik numarası ile İlbistanlı Köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet ve Ayşe kızı 01/07/1893 doğumlu T6 ile TC Kimlik numaralı Mehmet ve Ayşe kızı 01/07/1893 T5 aynı kişi olduğunu, Fatma'nın kendisinin babaannesi olduğunu, her nasılsa nüfusa mükerrer olarak kaydedildiğini, bu mükerrer yazılan kaydın iptalini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu