Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak, arsa vasfındaki taşınmaza ise aynı kanunun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın vasfı (arsa/arazi) belirlenmeden zeminine soyut ifadelerle değer biçen...

    Bu davada ise doğrudan doğruya projeye aykırı olarak yapılmış bulunan odunluğun kaldırılması ve ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmektedir. Mahkemece yukarıdaki Yasa hükmü de nazara alınarak projeye aykırı bulunan odunluğun kaldırılmasına ve ortak alana davalının yaptığı müdahalenin önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ana taşınmazın ortak yerlerine yapılan müdahalenin önlenmesi ve onaylı mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine ilişkin davalar mülkiyet hakkına dayanılarak açılır. 634 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi, yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup, bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı olan müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi davası açma yetki ve görevi bulunmamaktadır; ancak, kat mülkiyeti hukukunun özelliği itibarıyla uygulamada kat maliki olmayan yönetici, kat malikleri kurulu tarafından yetkilendirilmesi halinde böyle bir davayı açabilir. 2. Mahkemece davacı site yönetiminin kat malikleri kurulunca yetkilendirildiğine ilişkin bir karar olup olmadığı araştırılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak ve davalı tarafından davacı aleyhine açılan Medeni Kanunun 713.maddesi gereğince tescil istemli 2006/296 sayılı dosya birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davacı Hazine'nin davasının kabulüne dair verilen 08.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve birleştirilen dosyanın davacısı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili 01.03.2005 tarihli dilekçesi ile davalının 1750 m2 kadastro harici bırakılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi ile kal istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi, tazminat ecrimisil pencerelerin kapatılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 26.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı vekili 06.03.2007 tarihli dilekçesiyle 1049 parsel sayılı taşınmazın maliki olup akaryakıt istasyonu kurmak üzere olduğunu ancak davalı 1047 sayılı parsel malikinin taşınmazı üzerinde bulunan binanın davacı parseline taşkın bulunduğunu beyanla müdahalenin önlenmesi ve kal istemiş, taşkınlığın bulunmaması halinde davalı binasındaki davacı taşınmazına bakan ve imar mevzuatına aykırı pencerelerin kapatılmasını istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi, tazminat ecrimisil pencerelerin kapatılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 26.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı vekili 06.03.2007 tarihli dilekçesiyle 1049 parsel sayılı taşınmazın maliki olup akaryakıt istasyonu kurmak üzere olduğunu ancak davalı 1047 sayılı parsel malikinin taşınmazı üzerinde bulunan binanın davacı parseline taşkın bulunduğunu beyanla müdahalenin önlenmesi ve kal istemiş, taşkınlığın bulunmaması halinde davalı binasındaki davacı taşınmazına bakan ve imar mevzuatına aykırı pencerelerin kapatılmasını istemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, sığınağa yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının anataşınmazın onaylı projesinde sığınak olarak gösterilen ortak yere dokuz adet depo yapmak suretiyle burayı kullandığını ileri sürerek müdahalesinin önlenmesi ve eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece ... kattaki proje dışı duvarların yıkılması ve pencerelerin kapatılması suretiyle eski hale getirme kararı verilmiştir....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacının istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....

                  Davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurma ile nispi yatırılması gereken temyiz karar harcının (müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil toplam değeri üzerinden) sadece ecrimisil yönünden belirlenen dava değerine göre eksik yatırıldığı anlaşıldığından, hükmü temyiz eden tarafın, Mahkemece, temyiz karar harcını müdahalenin önlenmesi talebi yönünden de yatırması gerektiğinden, 25.01.1985 tarihli ve 5/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'un 434/3.maddesi gereğince, eksik temyiz karar harcını tamamlamaları için vekil adına muhtıra çıkarılması, verilecek 7 günlük kesin süre içerisinde temyiz yoluna başvurma ve temyiz karar harcını tamamlamaları aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacakları hususunun muhtırada belirtilmesi, verilen kesin süre içinde temyiz harcının tamamlanmaması halinde Mahkemece başvuruların yapılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda aynı biçimde muhtırada uyarı yapılması,...

                    Dava; elatmanın önlenmesi ve eski haline getirme istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Açıklanan ilke ışığında tüm dosya incelendiğinde; Mahkemece davanın kabulü ile davalı tarafça davacıya ait taşınmaza vaki müdahalenin men'ine, davacıya ait taşınmazın eski hale getirilmesine şeklinde hüküm kurulmuş ancak müdahalenin ne şekilde sona erdirileceği, taşınmazın eski haline nasıl getirileceği belirtilmemiş; dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda da taşınmazın eski haline nasıl getirileceği açıkça belirlenmemiştir. Tüm bu sebeplerle müdahalenin ne şekilde giderileceğinin belirlenebilmesi için denetime elverişli ek rapor alındıktan sonra infaza elverişli hüküm kurulması amacıyla hükmün bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu