Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Aksaray İcra Müdürlüğü dosyasında davacı borçlular icra dosyası kesinleştiğinde mirası hukuken reddettiklerini, davalılar mirası reddettikleri halde ödeme emri kendilerine tebliğ edilmesinde mirası reddettikleri gerekçesi ile borca itiraz etmediklerini ve takibin kesinleşmesine sebebiyet verdiklerini, davacı borçlular takip başlatığından mirası reddettiklerini bilmekte olup bu hususa göre hareket ederek ödeme emrinin tebliği ile mirası reddettiklerinden bahisle borca itiraz edebilecekken borca itiraz etmediklerini takip kesinleştikten sonra kötü niyetli olarak şikayet yoluna başvurduklarından davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacının itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiğinden davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....

Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve kambiyo vasfına yönelik şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı ve borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı ve borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz ettiği ve bölge adliye mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği halde, borca itiraz hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince verilen yetki itirazının reddine ilişkin hüküm kısmı yerinde olmakla birlikte, borca itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın şikayetinin süresi içerisinde açılmadığı bu nedenle davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği, yapılan icra takibinin 30.01.2018 tarihinde başlatıldığı ve kesinleştiği, davacı tarafça söz konusu takibe, borca itiraz davası yasal hak düşürücü süre geçtikten çok sonra ikame edildiği, davacı tarafın senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddialarının da yerinde olmadığı, tüm bu sebeplerle davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddini olmadığı taktirde esastan reddini talep etmiştir. Mahkemece; borçluya örnek 10 ödeme emrinin 02/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından takibe konu senedin teminat senedi olduğu iddiasında bulunulmuş ise de teminat senedi iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, borçlunun beş günlük yasal süreden sonra 22/06/2021 tarihinde icra mahkemesinde borca itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece borca itirazın süreden reddine karar verilmiştir....

      Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Somut olayda borçlu 22/10/2009 tarihli itiraz dilekçesinin konu bölümünde yetkiye ve takibe itiraz şeklinde itirazda bulunduğunu bildirmiş ise de açıklama bölümünde takip yapılan İzmir İcra Müdürlüğü'nün değil Karşıyaka İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple icra takibine ve yetkiye itiraz etttiğini bildirmiştir. İtiraz dilekçesinin içeriğinden itirazın sadece icra dairesinin yetkisine yönelik olduğu, borçlunun takip konusu borca itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borçlu sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise görevli mahkeme icra mahkemesidir. Mahkemece bu yön gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken itirazın içeriğinde yanılgıya düşülerek işin esası ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

        Borçlu, itirazında hiçbir sebep bildirmemişse, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması duruşmasında ancak, alacaklının dayandığı senet (belge) metninden anlaşılabilen (borca) itiraz sebeplerini ileri sürebilir. İtirazında sebep bildirmemiş olan borçlu, senet metninden anlaşılamayan itiraz sebeplerini icra mahkemesinde ileri süremez. Somut olayda; alacaklı tarafından senede dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçluların itiraz dilekçesinde borcun tamamına, işletilen faize, faiz oranına ve diğer tüm feriler ile dayanak belgeye itiraz ettiklerini beyan ederek borca itirazda bulunduğu, ancak borca itirazlarında sebep bildirmediği, alacaklının duran takibin devamını sağlamak için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiği, borçluların cevap dilekçesinde dayanak senedin teminat senedi olduğunu ileri sürdüğü, takibe dayanak senette teminata ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          için de resmi tatilden sonra ilk iş günü olan 08.06.2020 tarihinde yani bugün borca ve kambiyo senedine dair olan itirazlarını sunabildiğini, istirahat raporunu dilekçe ekinde sunduğunu, mazeretinin kabulüne ve itiraz gününün son gününün 08.06.2020 tarihi olduğunun kabulüne karar verilmesinin talep ettiğini, bu itiraz dilekçesi ile borca ve senette lehtar isminde tahrifat yapıldığını, takibe dayanak olarak gösterilen senedin kambiyo senedi niteliğini taşımadığına dair itirazlarını sunduğunu, davanın kabulüne ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece; borçluya örnek 10 ödeme emrinin 20/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından borca itiraz davası açtığı, borçlunun beş günlük yasal süreden sonra 27/06/2022 tarihinde icra mahkemesinde borca itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece borca itirazın süreden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 5 günlük itiraz süresinin hesabında ilk gününün hesaba alınamayacağını, 27/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; HMK 118/1. maddesine göre ise; dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağından, istinaf dilekçesinin kaydedildiği tarihte de istinaf yoluna başvurulmuş sayılır....

          Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu