Mahkemece; Borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin olmaması nedeniyle borca itirazın geçersiz olduğu şikâyeti bakımından: dilekçede başlı başına borçlunun “adresinin” bulunmamasının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz iradesini geçersiz kılamayacağı, çünkü; borca itiraz dilekçesini veren borçlunun adresinin hâlihazırda gerek takip talebi gerekse örnek 7 numaralı ödeme emrinde yazılı olduğu, bu hâliyle borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin yazılmamış olmasının İİK 62’deki düzenlemenin amacını zedeler biçimde “takibin sürüncemede kalması” sonucu doğurmadığı, somut dosya bakımından borçlunun adresinin bilinir ve kullanılır olması nedeniyle takibin verimli ve hızlı olarak işlemesi koşullarının oluştuğu, yapılan açıklamalar ışığında borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresini göstermemesinin sonradan giderilmesi olanaklı basit ve esasa etkili olmayan bir eksiklik olduğu saptanmakla bu aşamada belirtilen gerekçelerle şikâyetin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/4564 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 ve borçlu T4 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlanmış olup borçlu tarafından 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, T1'ın borca itiraz dilekçesinde, T4 ve T5 250.000,00 TL ' lik teminat senedi verdiğini, ihtar çekerek 250.000,000 'lik senedini geri istediğini ve müvekkili T2' ı tanımadığını beyan ettiğini, borçlunun itirazının haksız, dayanaksız olup gerçeği yansıtmadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe itirazda, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibin yapıldığını icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından 5 yasal günlük süre sona erdikten sonra 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, söz konusu borca itiraz süresinde yapılmadığından öncelikle borca itirazın...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/4211 Esas sayılı takip bakımından yalnızca borca itirazların değerlendirilerek hüküm kurulmasının icra iflas kanununa açıkça aykırılık teşkil ettiğini, zira davalının ikrarları ve yapılan incelemelerden de ortaya çıkacağı gibi takibe konu kambiyo senetleri sıralı olarak düzenlenen senetler olup, hiçbirinde müvekkilimin imzası bulunmadığını, bu nedenle müvekkilim her iki takibe de açıkça imza itirazında bulunduğunu, mahkemece tensip zaptında yalnızca borca itiraz edilmişcesine karar verildiğini, oysaki hem itiraz dilekçesinde hemde itirazlarında davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde borca ve imzaya itiraz edildiğini ve bu itirazların yerinde olmadığını söylemişken mahkemenin bunu görmezden gelerek yalnızca borca itirazları değerlendirmiş olması hukuken yerinde olmadığını, daha önce derecat'tan geçen dosya hakkında verilen kararlarda da bu hususun atlandığını, verilen kaldırma kararlarında imza incelemesi yapılmasını ve bu inceleme neticesine göre karar...
DELİLLER : --------- dosyası müzekkere cevabı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, mahkememizin---- Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek yine mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır. -----sayılı takip dosyasının ------- incelenmesinde: Ödeme emrinin---- tarihinde borçlu ----- edildiği, borçlu ----- tarihinde tebliğ edildiği, borçlular adına -------- tarafından 06/08/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, borca itiraz dilekçesinin yasal süresinde olduğu ancak borca itiraz dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin incelenmesinde vekaletnameyi verenin borçlu---- --- adına vekaletin bulunmadığı, ibraz edilen vekaletin de borçlu ----kapsamadığı, icra dairesince --- karar tensip tutanağı ile takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir....
Davacılar vekili; kira alacağının tahsili amacıyla ... 7.İcra Müdürlüğünün 2011/398 sayılı dosyası ile davalı hakkında tahliye istemli icra takibi başlattığını, örnek 13 ödeme emrinin davalı borçluya 13.01.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, dosya içeriğinde her hangi bir itiraz görülmemekle birlikte, borçluya gönderilen ödeme emrinde icra dairesi tarafından sehven 2011/393 numarasının yazıldığını, borçlu tarafından borca itiraz edildiğini belirterek itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece icra takibine itirazın söz konusu olmadığı ve kesinleştiği, ihtar süresinde borcun ödenmediği gerekçesi ile tahliyeye karar verilmiştir. Temyiz dilekçesine ekli belgelerden ... 7.İcra Müdürlüğü tarafından davalıya tebliğ edilen ödeme emrinde dosya numarasının hatalı şekilde 2011/393 olarak belirtildiği ve borca aynı takip dosyası üzerinden 18.01.2011 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2018/433 ESAS - 2019/114 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Ankara Batı İcra Dairesi’nin 2018/33596 sayılı takip dosyası üzerinden aleyhinde yapılan takipteki kefilliğe ve borca itiraz ettiğini ve 2018/33597 sayılı takipteki borca itiraz ettiğini belirterek ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun her iki takibe de itiraz ettiğini, takiplerin dayanaklarının farklı olduğunu ve derdestlik sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 5 günlük itiraz süresinde açılmadığını, tüm davacılar yönünden 5 günlük imzaya itiraz süresi geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibarla davacılar T3 Şti ve T2 Ltd. Şti.'nin davasının kabulüne, İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nün 2019/10534 esas sayılı icra takip dosyasında bu davacı borçlulara yönelik icra takibinin İİK 170/3 maddesi gereğince durmasına, İİK'nın 170/5 maddesi uyarınca davalı alacaklının kötü niyeti ve ağır kusuru ispat edilmediğinden para cezasına ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, davacı borçlu T1 Tic. Ltd. Şti.'nin davasının reddine, İİK 170/3 maddesi gereğince icra takibi durdurulmadığından para cezasına ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. İİK’nın 168/5 maddesinde borçlunun borca itirazını “ sebepleri ile birlikte” icra mahkemesine bildirmesi gerektiği yazılı ise de; borçlu, borca itiraz ederken sebep bildirmek zorunda değildir. ”İtiraz ediyorum”, ” borcum yoktur” gibi bir beyan ile de yetinebilir ve böyle bir beyan da borca itirazdır. Bu halde, borçlu duruşmada ancak alacaklının dayandığı takip konusu kambiyo senedi metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Borçlu alacaklının muvafakati olmadıkça itirazında bildirmediği ve kambiyo senedi metninden anlaşılmayan itiraz sebeplerini icra mahkemesinde ileri süremez. (Prof.Dr....
İcra ve İflas Kanunu'nun 62/1. maddesinde “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu “..... aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin takip talebinde adı geçen borçluya 02.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 08.10.2014 havale tarihli borca ve yetkiye itirazın ise “....” adına yapılmış olduğu, itiraza ilişkin dilekçenin başlık ve sonuç kısmında adı geçen şirketin ünvanının yazılı olduğu, görülmekle; takip borçlusu şirket dışında ayrı bir tüzel kişiliğe haiz üçüncü kişinin yaptığı itiraz borçlu yönünden hukuki sonuç doğurmaz. Takip talebinde borçlu olarak gösterilen ve kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu şirketin yasal 7 günlük süre içeresinde yapmış olduğu bir borca itiraz bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraza ilişkin davada Yalova İcra Hukuk ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu İİK 169 ve 170. maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....