WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kabulü ile 69.001,39 TL’nin davalı ...Ş’den, 9.379,79 TL’nin davalı ...Ş’den tahsiline itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde belirtildiği gibi Hakem Heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen İtiraz Hakem Heyetince incelenmesi gereklidir. Nitekim, davalılar vekilleri tarafından da ayrı ayrı İtiraz Hakem Heyeti nezdinde anılan karara itiraz edilmiştir. Ancak, dosyada İtiraz Hakem Heyeti kararı bulunmamaktadır. Davalı ...Ş. vekili tarafından numara ve tarih bildirilerek (2020.i.27601 2021/İHK-3895 Sayılı Karar) temyiz isteminde bulunulmuştur....

    İhtiyati haciz geçici hukuki himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından talebe konu çek hakkında çek iptali kararı verilmiş olması ihtiyati hacze engel teşkil etmediği gibi, itirazda bulunan borçlu vekilinin çekteki imzaya itiraz nedeni işin esasına yönelik olup, menfi tespit ya da istirdat davasının konusunu teşkil edebileceği ve dava aşamasında dinlenebileceği, İİK. 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı, ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceğinden itiraz eden vekilinin bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle itiraz edenin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından çek bankaya ibraz edildikten sonra ve karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra kaybedilmesin üzerine İstanbul 7 ATM'de çek iptali davacı açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmesinin ardından çek keşidecisi ve müvekkilden önce ciranta olan kişilere karşı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine haciz talebinde bulunduklarını, müdürlükçe 29/07/2019 tarihli karar ile borçlu Mustafa Gök'ün borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, bu nedenle taleplerinin reddine karar verildiğini, halbuki itiraz dilekçesinde İstanbul 7 ATM'nin çek iptali kararına itiraz edildiğini, fakat dilekçenin sehven icra müdürlüğüne sunulduğu, dilekçenin itiraz mahiyetinde olmadığı, borçlunun neye itiraz ettiği anlaşılamadığı, bu nedenle itiraz dilekçesi olarak kabul edilemeyeceğini belirterek...

      İtiraz merciince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz kabul edildiği takdirde, Kanun’un 271 inci maddesindeki, itiraz merciince, itirazın kabulü halinde, itiraz konusu hakkında da karar verilmesi zorunluluğu hükmünden hareketle, hükmün esasına girilerek zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldırma kararı verilmesi mümkün değildir. Her ne kadar kanunda konuyu düzenleyen açık bir hüküm bulunmamakta ise de, aksinin kabulü, birçok sorunu ve tartışmayı da birlikte getirecektir....

        Borçlunun; “borçlu değilim”, “borcum yoktur”, “alacaklının takibe yetkisi yoktur”, “senet sahtedir”, “itiraz ediyorum”, “borçtan sorumlu değilim” ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır. Borçlunun dilekçesinden genel olarak “itiraz iradesi” çıkarılabiliyorsa, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir (Yargıtay 12. HD'nin 12.11.2018 tarihli, 2017/7620 E, 2018/11217 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, borçlu tarafından sunulan 27.01.2022 tarihli itiraz dilekçesinde, "... İcra dairesi tarafından yukarıda belirtmiş olduğum 2021/13215 Esas nolu dosyaya itiraz ediyorum." şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Borçlunun " ......

        Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir....

          Kanunun 267 nci maddesi uyarınca itiraz ancak hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararları açısından mümkün olduğundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği hükümle ilgili olarak itiraz merciince bir değerlendirme yapılması veya henüz hukuki varlık kazanmamış bulunan bu hükmün incelenmesi mümkün değildir. İtiraz merciince, hükmün açıklanması kararına ilişkin yapılan incelemede, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı isabetsiz görüldüğünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, dosya itiraz sonucuna göre işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmelidir. İtiraz merciince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz kabul edildiği takdirde, Kanun’un 271 inci maddesindeki, itiraz merciince, itirazın kabulü halinde, itiraz konusu hakkında da karar verilmesi zorunluluğu hükmünden hareketle, hükmün açıklanmasına karar verilmesi mümkün değildir....

            Para alacağının ödenmesini garanti altına almak amacına yönelik verilen ihtiyati haciz kararının varlığı itiraz incelemesi için ön koşuldur. Bir başka deyişle, borç ödenerek ihtiyati haczin kaldırılması ve icra dosyasının infaz nedeniyle kapatılması halinde itiraz konusuz kalır. Somut olayda, ihtiyati haciz kararına dayanak borcun ödenmesi sonrasında ihtiyati haciz uygulamalarının ödeme sebebiyle kaldırılması sebebiyle itiraz konusuz kaldığından mahkemece itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile itiraz hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir....

              Kanunun 267 nci maddesi uyarınca itiraz ancak hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararları açısından mümkün olduğundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği hükümle ilgili olarak itiraz merciince bir değerlendirme yapılması veya henüz hukuki varlık kazanmamış bulunan bu hükmün incelenmesi mümkün değildir. İtiraz merciince, hükmün açıklanması kararına ilişkin yapılan incelemede, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı isabetsiz görüldüğünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, dosya itiraz sonucuna göre işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmelidir. İtiraz merciince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz kabul edildiği takdirde, Kanun’un 271 inci maddesindeki, itiraz merciince, itirazın kabulü halinde, itiraz konusu hakkında da karar verilmesi zorunluluğu hükmünden hareketle, hükmün açıklanmasına karar verilmesi mümkün değildir....

                Kanunun 267. maddesi uyarınca itiraz ancak; hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararları açısından mümkün olduğundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine inşa edildiği hükümle ilgili olarak itiraz merciince bir değerlendirme yapılması veya henüz hukuki varlık kazanmamış bulunan bu hükmün incelenmesi mümkün değildir. İtiraz merciince, hükmün açıklanması kararına ilişkin yapılan incelemede, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı isabetsiz görüldüğünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, dosya itiraz sonucuna göre işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmelidir. İtiraz merciince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz kabul edildiği takdirde, Kanun’un 271. maddesindeki, itiraz merciince, itirazın kabulü halinde, itiraz konusu hakkında da karar verilmesi zorunluluğu hükmünden hareketle, hükmün açıklanmasına karar verilmesi mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu