DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, davacı tarafın takibe dayanak belgelerin icra emri ile birlikte gönderilmediğinden bahisle icra emrinin iptalini istediği, ayrıca borca, imzaya ve faize itiraz ettiklerine dair dilekçe verdiği görülmüş olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte takibe dayanak belge örneklerinin ayrıca borçluya tebliğine ilişkin yasal zorunluluk bulunmadığından davacıların bu konudaki şikayetleri yerinde olmayıp alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacılara hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetinin tebliğ edildiği , davacı tarafın gönderilen ihtarnameye itiraz ettiğine dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı, hesapkat içeriği ve hesap özetinde gösterilen alacak tutarının kesinleştiği, alacağın ipotek limiti ile sınırlı olarak takipte istendiği, borca itiraz eden davacı tarafın herhangi bir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine ... haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlular vekilinin örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibin mükerrer ve dayanak senedin teminat senedi olduğunu, faize faiz istendiğini ileri sürerek borca ve faize itirazda bulunduğu ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, her iki takip dayanağı belgenin farklı olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, imzaya itiraz, borca ve faize itiraz yanında, İİK'nın 294. maddesi uyarınca konkordato kesin mühleti içinde takip yapılamayacağı ve ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece imzaya, borca ve faize itiraza ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının diğer iddialarına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı ve kararın bu yönüyle bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Ödeme emri davalı borçluya 06.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu, vekili aracılığı ile 13.07.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile 2015 yılı Mayıs ayı kira bedelinin 03.07.2015 tarihinde ödendiğini, yasal süre içinde Haziran ayı kirasına ilişkin borcun da ödeneceğini belirterek borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz ettiğini bildirmiştir. Dosya içeriğinden takipte talep edilen 2015 Mayıs ayı kirasının ödeme emrinin tebliğinden önce 03.07.2015 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesi içeriğinde borca itiraz edildiği yazmakta ise de mayıs ayı borcunun ödendiği haziran kirasının da ödeneceği belirtilerek faize itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece sadece faize itirazın değerlendirilmekle yetinilmesi gerekirken ödeneceği belirtilen başka bir deyişle kabul edilen asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
da görüldüğü üzere İstanbul ili Kadıköy ilçesi sınırlarında olduğunu, İcra takibi İstanbul İli İstanbul Anadolu İcra Dairelerinde açılması gerekirken İstanbul Adliyesine bağlı bulunan icra dairesinde açıldığını, Bu sebeple yetkiye de itiraz etiklerini, Dosyanın yetkili İcra dairesi olan İstanbul Anadolu icra dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, Gönderilen ödeme emri ekinde hiçbir dayanak belge olmadığından ve herhangi bir belgeye dayanılmadan icra takibi açıldığından takibe bu yönüyle de itiraz ettiklerini belirterek süresinde takibe, borca, faize, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine, ödeme emrine, takip talebine ve haksız takibe ilişkin açıkça süresi içerisinde itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlu tarafından yapılan itiraz bir bütün olarak değerlendirildiğinde açıkça tüm borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesi içerisinde geçen " takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı" şeklindeki cümle her ne kadar tereddüt oluşturmuş ise de itiraz dilekçesinin bir bütün olduğu ve dilekçe içinde borcun ve ferilerinin tümüne itiraz edildiğinin belirtilmesi karşısında borçlu lehine değerlendirme yapılarak kısmı itiraz olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, borçlunun sunmuş olduğu itirazın borcun tümüne yönelik olduğu dolayısıyla icra müdürlüğünce verilen takibe itirazın durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetinin reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2020 NUMARASI : 2020/52 ESAS, 2020/528 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, ayrıca takip talebi ve ödeme emrinde ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgilerinin gösterilmediğini ileri sürerek ödeme emri ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; borçluya tebliğ edilen 10 örnek ödeme emrinde borçlu tarafından para yatırılacak hesap numarası ve banka şubesinin yer almadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir...
Hukuk Dairesinin 18/11/2020 tarih, 2020/3334 esas, 2020/10001 kararı ile sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, borçlu dava dilekçesinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş olup İlk Derece Mahkemesince borca itiraz değerlendirilerek dava ispatlanamadığından bahisle borca itirazın reddine karar verildiği, borçlu yanca, istinaf dilekçesinde borca, faize ve ferilerine açıkça itiraz etmesine rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek karara itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu tarafından faiz konusu açıkça getirilmediğinden bahisle bu husus değerlendirme konusu yapılmadan istinaf başvurusunun esastan red edildiği, ancak istinaf dilekçesinde faize itiraz tekrarlandığı gibi temyiz dilekçesinde de bu husus bizzatihi getirilerek borca ve ferilerine itirazının değerlendirilmediğini belirttiği gerekçesiyle kararın bozulduğu görülmüştür. Dairemizce Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. İzmir 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Aksi takdirde borca yönelik kısmi itirazın geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda borçlu, borca kısmen itiraz ettiği halde itiraz dilekçesinde itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir....