Davalı tarafça, icra takibinde, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş ise de; dosyamızda alınan ve karar vermeye uygun bulunan uzman bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından icra takibine dayanak yapılan faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 21.240 TL alacağının mevcut olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacının davalıdan 17.700 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından icra takibinde davalıdan 17,700 TL talep edildiği, bu talebin davalı kayıtlarındaki miktar ile aynı olduğu, 6100 sayılı HMK'nun 222. maddesi de göz önüne alındığında davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 17.700 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bu sebepler ile davacının icra takibine vaki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....
Temyiz Sebepleri 1) Davacı borçlunun borca itiraz dilekçesinde açıkça ... İcra Dairesi üzerinden başlatılan takipte, dayanak belgenin taraflar arasında imzalanan sözleşme olduğunu bildiğini ikrar etmiş ve ödeme emrinde de dayanak belgenin taraflar arasında imzalanan 22.07.2020 tarihli sözleşme olduğu yazılı olduğu, 2) 23.10.2020 tarihinde ... İcra Dairesindeki dosyaya UYAP sistemi üzerinden tarafların vekil kaydının yapıldığı, UYAP sisteminde yer alan 23.10.2020 tarihli-dosya açıldıktan sonra sisteme katılan takip talebi ve ekleri-başlıklı belgede ilk açılan dosyadan düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinin dosyaya eklendiği, dosyaya vekil kaydı yapılan ve dosyaya girerek borca itiraz eden davacı borçlunun, dosyadaki tüm evrakları görüntüleyebileceği ve takibin içeriğinden ve takibin ... 25. İcra Dairesindeki takibin devamı olduğundan haberdar olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 01/06/2019 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; takip konusu bonoya açıkça atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklının da takip konusu bononun söz konusu sözleşmenin teminatı için alındığı yönünde bir kabul beyanı yoktur. Bu durumda borçlunun borca itirazını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamamış olması karşısında, mahkemece davacının faize itiraz dışındaki isteminin reddine karar verilmesi yerindedir....
Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların yetkiye, borca, faize itiraz ile takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye, borca, faize itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
tespit ettiklerini, bu kişi ve muvazaalı işlemler yapan diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve tazminat davası açtıklarını, takibe konu çekin bedelsiz kalan çek olduğunu ve müvekkili şirketin çalışanları korkutulmak suretiyle alınan çek olduğunu, yine aynı şekilde korkutulan çalışanlara protokol imzalattırıldığını, borca itiraz ile birlikte tüm fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP : Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız şekilde yapılan icra takibine, borca, faize, ferilerine, imzaya itiraz içerikli davayı kabul etmediklerini, davacının her ne kadar imzaya itiraz etmiş ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında ödemiş olduğu borca istinaden başlatılan takipte borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu şekilde zımni olarak borcu kabul ettiğini, alacağın tahsiline engel olmak için dava açıldığını, icra dosyasında davacı borçlu T1'e ve borçlu eşi Özden Döğer'e usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini ancak Özden Döğer'in takibe itiraz etmediğini, davacının, eşinin imza atmış olabileceğini ileri sürüp, bu hukuki ilişkiden haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemeden kaçınmak için bu yola başvurduğunu, zira ilgili icra dosyasında UYAP sorgusunda borçlu Özden Döğer'in üzerinde kayıtlı malvarlığı görünmezken, borçlu T1'in üzerinde 8 gayrimenkul ve 2 araç kaydı bulunduğunu, üzerinde malvarlığı...
GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....
Dava dilekçesinde faize ve faiz oranına da itirazda bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece faiz hususunda inceleme ve değerlendirmede bulunulmadığından, dairemizce vade tarihinden takip tarihine kadar talep edilebilecek işlemiş faiz hesabı yapılmış toplam talep edilebilecek işlemiş faizin 27.287,67 olduğu ve fazla faiz talep edilmediği anlaşılmakla işlemiş faiz ve faiz oranının yasaya uygun olması nedeni ile bu hususlardaki itiraz yerinde görülmemiştir. Aynı şekilde takip talebinde ve ödeme emrinde sadece asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olduğu için bu husustaki istinaf nedenleri de yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2022 NUMARASI : 2022/7 ESAS - 2022/208 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu 31/03/2021 ödeme tarihli ve 30/11/2021 ödeme tarihli senetlerde tahrifat yapıldığını, asıl alacağın tahrifatla eklenen 200.000,00TL'sine bunun faiz ve ferilerle itiraz ettiklerini, gerçekte her bir bononun bedelinin 6.000,00TL olduğunu söyleyerek itirazlarının kabulüne takibin iptalini, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
in Karşı Oy Yazısı: Borçlu şirket hakkında faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun örnek 7 ödeme emri tebliğinden sonra süresi içinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde; borca, faize ve fer'ilerine itiraz ettiği, alacaklının icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu, mahkemece borçlunun takibe konu edilen faturalara ilişkin alacaklıyla aralarındaki hukuki ilişkiyi kabul ettiği, sadece faturalarda belirtilen malların niteliğine yönelik ihtilaf bulunması nedeni ile ödeme yapmadığını belirttiğinden, borçlunun bu iddialarını İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerle kanıtlayabileceğini, borçlunun bu nitelikte bir belge vermediği gerekçesi ile itirazın kaldırılmasına ve asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 3.844,80 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....