Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili yönünden temerrüt koşullarının oluşmadığını, itirazın konusunun alacağa işletilecek faiz miktarı ve başlangıç tarihi olduğunu, takip kesinleşmese de takibe konu edilen faiz oranı ve miktarının haksız olduğunun ispatlanmasında müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte işlemiş faize yönelik itirazdır. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde rehin hakkına, takibe, borca, faize ve faiz oranlarına itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
nedeniyle imzaya, borca, faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, kötüniyetli olarak başlatılan icra takibi yapan karşı taraftan tahsil edilmek üzere %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/39 ESAS 2021/31 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2019/167 esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna dayalı olarak icra emri gönderildiğini, müvekkilinin icra emrini 22/11/2019 tarihinde tebliğ aldığını, icra takibine dair yetkiye, husumete, borca, takibe ve faize itiraz ettiklerini bildirerek takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel kredi sözleşmesine ve hesap kat ihtarına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçluların, yasal sürede icra dairesine verdikleri dilekçe ile borca, faize, faiz oranına ve imzaya itiraz ettikleri, icra müdürlüğünce takibin durmasına karar verilmesi ile duran takibin devamını sağlamak için alacaklı vekilinin, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçluların genel kredi sözleşmesini ve sözleşme altındaki imzayı kabul etmedikleri ve sözleşmenin İİK'nun...
Davanın reddine karar verilmesini talep ediyorum ” demiş ise de, alınan beyan 6100 sayılı HMK'nun 154/3-ç maddesinde yer alan şekil şartlarına uymamaktadır.Bu durumda davalı asilin usule uygun kabul beyanının varlığından söz edilemeyeceğinden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve davanın temerrüt gerçekleşmeden açılmış olmasına göre davacı vekilinin tahliyenin reddine yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı alacaklı, 01/10/2014 başlangıç tarihli, sözlü kira sözleşmesine dayanarak 05/06/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 5.500,00 TL kira ve 334,97 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde “Ben bu borca itiraz ediyorum. Benim böyle bir borcum yoktur. Kiraya itiraz ediyorum. Faize itiraz ediyorum.” demekle borca itiraz etmiştir....
Somut olayda, davalı/borçlu ... borca ve yetkiye itiraz etmiş yetkili icra dairesinin haksız fiilin vuku bulduğu Görele İcra Daireleri olduğunu belirtmiştir. Diğer davalı/borçlu ...ise sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı sigorta şirketi yönünden yetki itirazı bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden dava tefrik edilerek davanın esası hakkında inceleme yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde davanın dinlenme olanağı bulunmadığından tümden reddine karar verilmesi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı yanca başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tüm borca, faize ve faiz oranları ile ferilerine itiraz ettiği ve senette tanzim tarihinde tahrifat olduğunu ileri sürerek hakkındaki takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece esastan inceleme yapılarak; itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 6.12.2007 Nosu : 102-345 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... arasında yapılan kredi sözleşmesini, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin 1.862.00.-YTL.lık işlemiş faiz kısmına davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar vreilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... duruşmada asıl borca itirazının olmadığını, işleyen faiz oranına itiraz ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....
-TL.alacağı bulunduğunu, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine başlatılan takipte davalının yetkiye, faize ve borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, yasal faiz oranı % 9 iken davacının % 48 talep ettiğini, bu nedenle faiz oranına yönelik itirazın haklı olduğunu, faizin başlangıç tarihinin gösterilmediğini, itirazın niteliğine göre icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının asıl alacağa itirazı bulunmadığı, birikmiş faiz alacağı ve faiz oranına yönelik itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibine konu birikmiş faiz alacağının miktarına ve faiz oranına itiraz etmiştir....
TL'lik ödeme takipten düşülmesine rağmen 25.03.2016 tarihinde yapılan 30.000,00 TL'lik ödeme düşülmeksizin takip başlatıldığını ileri sürerek borca ve faize itiraz ettikleri, mahkemece, takibe dayanak senedin 130.000,00 TL'lik senet olduğu, ancak takibin 65.000,00 TL üzerinden başlatıldığı, başlatılan takibin kısmi ödemeye karine teşkil ettiği gerekçesi ile takibin, borçluların kabul ettiği 40.000,00 TL üzerinden devamına, kalan kısım açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....