Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın adresten dolayı yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu İsmail aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu aracını davalı ... Plastik Teks.Hurda Geri Dön.San. ve Tic.Ltd.Şti.’ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetki itirazında bulunan davalıların ikamet adreslerinin Bursa ilinde olmasından dolayı yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile, taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HUMK'nun 13. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz. Bu nedenle mahkemece yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına 25/01/2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Salihli 1....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda iptali istenen tasarrufun sözleşmeden önceki bir tarihte gerçekleştiği görülerek davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2020/58 ESAS, 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        Öncelikle, davacı vekili dava dilekçesinde davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi arasındaki dava konusu tasarrufun İİK'nun 280. maddesindeki "malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerden olması" nedeniyle ve ayrıca davalılar arasındaki muvazaalı devir işlemlerinden dolayı iptalini talep etmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Muvazaaya dayalı davalarda (TBK 19. Madde) davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır....

        Bunun yanında, tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekir. Tasarrufun iptaline karar verilen muvazaalı icra takibi olan Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2018/10030 Esas sayılı dosyasının borçlusu olan T5 tarafından tedbir kararından önce bir kısım ödeme yapılmış ve iptal edilen dosyanın alacaklısı tarafından tahsil edilmiş ise bu ödemenin de alacaklı davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilebilecektir.(Aynı yönde Yargıtay 17. HD'nin 2016/6437 Esas, 2018/9917 Karar; 2015/4242 ESAS, 2017/6996 KARAR sayılı ilamları)" şeklinde davanın kabulü ile, dava konusu Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2018/10030 esas sayılı takip dosyasında davalı T5'nin maaşı üzerine diğer davalı T3 tarafından yapılan haciz işlemine ilişkin tasarrufun iptaline, davacı tarafın Konya 5. İcra Müdürlüğünün 2018/1005 esas, Konya 5....

        Davalı T3 vekili 30.05.2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece daha önce dava, İİK'nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verildiğini, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunda davacının davasının TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen "Muvazaa" gerekçesine dayalı olarak açıldığını, bu davalarda da hak düşürücü sürenin uygulanamayacağından bahisle hükmün kaldırılmasına karar verildiğini, hükmün kaldırılmasından sonra yerel mahkemenin taşınmazda keşif icra ettirip tanıklar dinlendikten sonra davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemenin gerekçesinde dava TBK'nun 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkin olduğu değerlendirildiğini, TBK'nun 19. maddesinde tasarrufun iptali düzenlemesinin mevcut olduğunu, tasarrufun iptali düzenlemesi İİK'nun 277 vd. maddelerinde düzenlendiğini, yerel mahkemece ilk hükümde verilen karardaki hatanın işbu hükümde de tekrarlandığını...

        e 55.000,00 TL değerle muvazaalı bir şekilde devrettiğini beyan ederek, dava konusu taşınmazın devrine dair yapılan tasarrufun iptali ile Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü'nün 2016/138669 sayılı dosyasındaki alacağı tahsil yönünden haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın devir tarihindeki gerçek satış değeri ile tapudaki satış bedeli arasında açık fark bulunması, devir yapılan ...’in devir tarihinde henüz 10 yaşında olması ve devir tarihleri arasında 6 gün gibi çok kısa süre bulunması hususları bir arada değerlendirilerek davalılar arasında yapılan satış işlemlerinin davacı bankaya olan kredi söleşmesinden doğan borcun ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile Gaziantep ili, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın, 10/09/2015 ve 16/09/2015 tarihlerinde yapılan satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya, alacaklı olduğu Gaziantep 13....

          İnş. ve Tic. ...ne sattığını ileri sürülerek yapılan tasarrufların BK.nun 18., İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali talep edilmiş, yargılama sırasında davacı taraf davanın BK.nun 18. maddesine göre incelenip hükme bağlanmasını istemişse de davasını HUMK.nun 83. ve devamı maddelerine uygun şekilde ıslah etmemiştir. Bu durumda davacının davasının İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olarak görülmesi, davacı alacaklı ile borçlu şirket arasında yapılan yetki sözleşmesi uyarınca İstanbul mahkemelerinin yetkisinin kabul edilmesi ve davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle mahkemece davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu