WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın dava niteliği itibariyle, 818 sayılı BK 18 maddesindeki muvazaaya dayalı icra takibinin iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesine Başkanlığına gönderilmesine 08/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi, İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....

    Dava, TBK'nun 19. maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/12/2019 tarih ve 2018/654 Esas, 2019/495 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işleme ve muvazaaya dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İ.B.K. çerçevesinde inançlı işlemin yazılı delili olan 1.9.1998 tarihli harici anlaşmanın ve eki listenin çekişmeli taşınmazlardan 4315 sayılı parseli kapsamadığı anlaşıldığından, anılan parsel bakımından davanın reddedilmesinde ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun olarak avukatlık ücreti tayin edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı ve davalılardan ...'in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalı ...'ın temyizine gelince; mahkeme kararının davalı vekiline 23.11.2009 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz isteğinin ise 09.12.2009 tarihinde yapıldığı, bu durumda 1.6.1990 gün, 989/3-990/4 sayılı İ.B.K.'na ve HUMK.'nun 432. maddesine göre yasal temyiz süresinin geçirildiği saptandığından, davalı ...'...

      nın dava dışı borçlu aleyhine ....04.1989 tarihli sözleşmedeki borcun uyarlanması sonucu tanzim edilen 600.000,00 TL.lik senet için takip başlatıldığı, satış ve borç senedinin 1989 tarihinde düzenlendiği savunulmuş olmasına rağmen takip tarihine kadar hiçbir işlemin yapılmadığı herhangi bir alacak verecek borç ilişkisinin de dosya kapsamına göre kurulmadığı, davalı alacağının muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaaya dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükümde belirtilen gerekçelerle davalı alacağının muvazaalı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; borçlu ... ile davalı arasında ....04.1989 tarihli sözleşme yapıldığı sözleşmeye konu gayrimenkulun borçlu ... tarafından ...'...

        Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaaya dayalı sıra cetvelinin iptali dosyalarında alacağın gerçek bir alacak olduğunu davalının ispat etmesi gerekirse de, bunun için borçlandırıcı işlemin daha sonraki tarihte yapılmış olup olmamasının önem taşıdığı, dosyada muvazaalı olduğu öne sürülen davalı alacağına esas rehin sözleşmesinin önceki tarihli olduğu, davalı alacağının, davacı alacağından daha önce doğduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

          Ancak 3. kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

          Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilecektir....

          Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir....

          bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu