e devrine ilişkin 13/03/2012 tarih ve 1531 yevmiye nolu satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu tasarrufun danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı, işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Hal böyle olunca, davanın ″muvazaaya dayalı tasarrufun iptali″ niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı nitelendirme ile muris muvazaası çerçevesinde değerlendirme yapılarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.Kabule göre de, ön inceleme duruşmasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu′nun 140/3. maddesi uyarınca davanın nitelendirmesinin yapılmamış olması da doğru değildir.Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2018/361 ESAS, 2021/196 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/06/2021 tarih ve 2018/361 Esas, 2021/196 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı T7 arasındaki satış sözleşmesi uyarınca alacağın tahsili için Aydın İcra Dairesinin 2016/13587 sayılı dosyasında girişilen icra takibine girişildiğini, davalı T7'in alacaklıdan mal kaçırmak için dava dilekçesinde yazılı Aydın ili, Efeler ilçesi, Meşrutiyet mahallesi, 19 parsel 5 ve 7 nolu bağımsız bölümlerde muvazaalı işlem yapıldığını, devredilen taşınmaza ilişkin tasarrufun TBK'nun 19. maddesi nedeniyle tasarrufun iptaline ve müvekkile cebr-i icra yetkisi verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde davanın İİK 277 ve devamı uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğunun açıkça görüldüğünü, davacı vekili her ne kadar konu kısmında hem TBK 19 hem de İKK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptalini talep etmiş ise de İİK 281. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep edildiğini, gerekçelerde tasarrufun İİK 278....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da "... davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
Mahkemece, davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin olduğu, anılan Yasanın 277.maddesine göre tasarrufun iptali davaları elinde muvakkat (madde 105/2) yahut kati (madde 105/1,143) aciz vesikası bulunan alacaklı tarafından açılabileceği, somut olayda borçlular hakkında düzenlenmiş bir kesin ya da muvakkat aciz vesikası olmadığı gibi hali hazırda davacı tarafından başlatılmış bir ... takibi de bulunmadığı, davacının yapacağı iş, konu ettiği alacağının tahsili amacıyla ... takibine girişmek ve ... takibinde borçluların aciz içinde olduğu anlaşılırsa ve İİK madde 277 deki şartlar oluşursa, o halde tasarrufun iptali davası açması gerektiği, davacının tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir....
Somut olayda; Davacının "Tasarrufun iptali iş bu talebin kabul görmemesi halinde muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğün tespiti" talepli açmış olduğu davada, Beyoğlu 31. Noterliği' nin 03/12/2015 tarih 40966 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacağı Finansbank AŞ den temellük etmiş, T9 Şti.’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/31269 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep BK 19 a dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....
Mahkemece, davanın İİK’nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, bu davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur....
Muvazaaya dayalı iptal davasında icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınmasına gerek olmadığı halde, davacının borçlu hakkında yaptığı icra takibi de kesinleşmiştir....
İlk derece mahkemesince, davanın tasarruftan itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığından İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca açtığı tasarrufun iptali davasının reddine, davacının BK 19. maddesi uyarınca açtığı muvazaaya dayalı iptal davasının da esastan reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde açıkça; "HUZURDAKİ DAVA TARAFIMIZCA TERDİTLİ BİR DAVA OLARAK AÇILMAMIŞ OLUP DAVAMIZ TBK 19 HÜKMÜ UYARINCA İİK 277 VD. MADDELERİNİN KIYASEN UYGULANMASI TALEPLİ OLARAK AÇILMIŞ MUVAZAA NEDENİNE DAYALI TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. DAVA DİLEKÇEMİZİN SONUÇ VE TALEP KISMINDA DA BU HUSUS AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. HUZURDAKİ DAVA TBK MD 19 UYARINCA MUVAZAA NEDENİ İLE TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. YANİ DAVANIN KABULÜ HALİNDE MAHKEMECE YAPILAN TASARRUFLARIN MUVAZAALI OLDUĞUNUN TESPİTİ İLE YARGITAY' IN YERLEŞİK UYGULAMASI DOĞRULTUSUNDA İİK 277 VD....