WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi kaldırma kararında davanın, 6183 Sayılı Kanundan kaynaklı tasarrufun iptali davası olarak açıldığı dikkate alınmaksızın mahkemesinden, davanın TBK' ya mı yoksa İİK'ya mı dayalı olarak dava açıldığının açıklattırılması istenilmiş olup mahkemece uyma kararı verilen 5. Hukuk Dairesi kararına uygun olarak işlem yapılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih 564- 586 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; " İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili uyuşmazlıklara 5. Hukuk Daireleri bakmakla görevlidir. Dava dilekçesi içeriğinden ve tüm dosya kapsamından davanın, 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu açıktır. Ayrıca , 5....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davası açılabilmesi için davaya konu edilen tasarrufun borç doğduktan sonra yapılmış olmasının şart olduğunu, borçlu tarafından borcun doğumundan önce gerçekleştirilmiş olan tasarrufların tasarrufun iptali davasının konusunu teşkil etmeyeceğini, dava dilekçesinde davaya konu tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleştiğini iddia etse de bu iddianın asılsız ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen icra dosyalarının 2017 tarihli oldukları gayrimenkullerin ise devir tarihlerinin 2009 ve 2012 yılı olduğunun açık olduğunu, geçici/kesin aciz vesikasının alınması tasarrufun iptali davası için dava şartı olduğunu resen gözetilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davasının ancak kötüniyetli üçüncü kişilere karşı açılabileceğini, devir işlemlerinde değerin düşük olması ile tek başına muvazaa olgusunun ispatı için yeterli olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini talep etmiştir....

maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece TBK'nun 19. madde gereğince muvazaalı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28.06.2022 NUMARASI : 2020/357 ESAS - 2022/102 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı, TBK m.19 vd.) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    İstinaf nedenleri; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağının İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası değil, davalılar arasında yapılan taşınmaz devirlerinin muvazalı olduğu iddiasına dayanan BK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, yerel mahkemece davanın hukuki nitelendirilmesinin hatalı yapıldığını, icra takibi ve aciz vesikasına gerek olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafça davanın ilk olarak T5 Anadolu 24. İş Mahkemesi'nin 2016/489 Esas sırasında işçilik alacaklarının tahsili ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve tüzel kişilik perdesinin aralanması istemiyle açıldığı, akabinde 15.03.2017 tarihli celsede verilen ara karar ile tasarrufun iptalinin istendiği davalılar ( devir yapılan 3. kişiler) T11 Kaya Müteahhitlik...AŞ, T14 Sağlığı...Tic....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan .... Madencilik İnş. Haf. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında takip yapıldığını, takibin sonuçsuz kaldığını borçlu şirkete ait iş makinelerini düşük bedeller ile diğer davalı şirket ve şahıslara devrettiğini belirterek yapılan satışların BK’nun 19.maddesi gereğince iptali ile İİK’nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olduğu, 27.08.2013 tarihli haczin aciz belgesi niteliğinde olmadığı ve kesin aciz belgesi de sunulmadığından bahisle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; 6098 Sayılı TBK.' nun 19.maddesinden kaynaklanan genel muvazaaya dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,07.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğu görüşünden hareket edilmiş ise de; dava açan dilekçede, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin, dava ön şartlarının somut olayda mevcut bulunduğundan bahsedilerek, davalılar arasında yapılan taşınmaz hisse devirine ilişkin işlemin muvazaalı olduğu belirtilerek iptali isteğinde bulunulmuştur....

        Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde, iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İcra İflas Kanunu' nun 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak hüküm kurulması gerekecektir. TBK' nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa iddiasına dayalı davalarda ise yazılı yargılama usulü uygulanır. Somut olayda, davacının davalılardan T5'ten İzmir 2....

        Hukuk Dairesi'nin 2019/937 E., 2020/5567 K. sayılı kararı) Somut olayda; davacı tarafça davalı borçlu Feramuz'un davacının başlattığı icra takiplerinde alacağını sonuçsuz bırakmak amacıyla üzerine kayıtlı bir adet taşınmazı zarar vermek kastıyla diğer davalı eski eşi Meral'e devrettiği ve davalı Meral'in boşanma davası nedeni ile hükmedilen tazminat ve nafakalarla ilgili olarak davalı borçlu Feramuz'un maaşı üzerine muvazaalı olarak haciz işlemi yaptırdığı hususları ileri sürülerek tasarrufun iptaline yönelik karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine yönelik kararın verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Davacı tarafça açılan dava, taşınmazın devri yönünden İİK.'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali davası, maaş haczi yönünden ise muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası niteliğindedir....

        UYAP Entegrasyonu