zarara uğratılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerektiği, somut olayda davacının 17.5.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı borçludan alacaklı olduğu, alacakla ilgili davacı ile davalılar arasında itilaf sözkonusu olmadığı, muvazaaya dayalı iptal davasında icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınmasına gerek olmadığı halde, davacının borçlu hakkında yaptığı icra takibinin de kesinleştiği,davacı vekili borçlu tarafından annesine yapılan taşınmaz hisse satışının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nun 18.maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın İİK 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar...
DELİLLER : 26/04/2010 tarihli gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesi, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, gayrimenkul pay ortaklığı sözleşmesine ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
konusu 3281 ada 1 parsel sayılı taşınmazda çekişme konusu 18/1052 payın bir kısım davalının mirasbırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde satışta hileye uğratıldığı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla bu paya isabet eden 55.000 TL tazminatın 05.10.1990 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir....
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil; tenkis ve vasiyetnamenin tenfizi istemlerine ilişkin davaların yapılan yargılama sonunda yerel mahkemece asıl (2008/116 Esas) ve birleşen (2008/206 esas, 335 Esas) davaların reddine, birleşen 2008/220 esas sayılı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl davanın (2008/116 Esas) davacıları tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tscil olmadığı taktirde tenkis, birleşen 2008/206 Esas ve 2008/335 Esas sayılı davalar vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde tenkis, birleşen 2008/220 esas sayılı dava ise vasiyetnamenin tenfizi isteklerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 02.12.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, mal rejiminden kaynaklanan alacak ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, mal rejiminden kaynaklanan alacağa ilişkin talebin tefrik edildiği anlaşılmakla, temyiz isteği sadece muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,16/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDELİN TAHSİLİ Taraflar arasında görülen feragatin geçersizliğinin tespiti ile tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece verilen davanın reddine dair karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, feragatin hile ile alındığı iddiasına dayalı tapu iptal ve tescili olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, maliki bulundukları 1376, 1566 ve 1766 parsel sayılı taşınmazların, davacı ... ile nişanlanarak aileye girmesinin ardından kendilerini kandırarak bu taşınmazlara ilişkin satış vekaleti alan davalı ... tarafından vekâlet görevi kötüye kullanılarak davalılar ..., ... ve ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, vekâlet ilişkisinin kötüye kullanıldığı iddiası ile adı geçen davalılar aleyhine Silivri 3....
TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/574 ESAS ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan harici sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin davada ilk derece mahkemesince verilen ara karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; KARAR Dava;harici sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali - Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mal rejiminin tasfiyesi hususunda bir dava bulunmadığı gibi dava muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacının istemi Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklanmamakta olup genel hükümlere tabidir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Şu halde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir.Bu açıklamalar karşısında davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu husus düşünülmeden aile mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....