Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK 595/2 maddesindeki devir ancak onayla geçerli olacağına dair hükmü somut olaya uygulandığından; dava konusu hisse devrinin onaylanmasına ilişkin önerinin genel kurulda salt çoğunluğun oyunu almadığından kabul edilmemiş eş anlatımla şirket genel kurulun hisse devrinin onaylandığına ilişkin olumlu ve geçerli (salt çoğunlukla) bir karar alınmadığından şirketin hisse devrine onay vermediği sonucuna varılır. Davalı şirket hisse devrine ilişkin istemi görüşmüş ve bu hususa yapılan oylamada hisse devrinin kabul edilmesine ilişkin öneri salt çoğunlukla kabul edilmediğinden red etmiştir. Eş anlatımla şirket hisse devrine onay vermemiştir. Buna göre de şirket hisse devrine onay vermediğine göre artık TTK.595/7 madde fıkra hükmü uygulanamaz. Zira şirket sessiz kalmamış ve onay istemini onaylamayarak red sonucunu doğuran bir karar almıştır....

    Davalılar vekili, müvekkili şirketin tasfiye halinde bulunduğunu, bu nedenle hisse devrinin yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin nama yazılı hisse senetlerinin, ciro ve teslimle birlikte yönetim kurulu kararına dayalı olarak pay defterine kayıt edilmesi ile devredilebileceği, 6762 sayılı TTK'nın 418. maddesi ve şirket anasözleşmenin 9. maddesi uyarınca yönetim kurulunun, hisse devirlerini pay defterine hiçbir neden göstermeden kayıt etmeme yetkisinin bulunduğu, somut olayda da davalı şirket yönetim kurulunun davaya konu hisse senedi devrinin pay defterine tesciline ilişkin bir kararının bulunmadığı, mahkemenin yönetim kurulunun yerine geçerek devrin pay defterine işlenmesi yönünde bir karar vermesinin TTK'nın 418. maddesine aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket paylarını 6102 sayılı Kanun'un 595 inci maddesine uygun şekilde devraldığını, aynı maddenin yedinci fıkrasına göre hisse devrinin reddi konusunda alınmış genel kurul veya ortaklar kurulu kararı olmadığı için hisse devrine onay verilmiş sayılması gerektiğini, ortaklıktan çıkarma davasının varlığının tescil ve ilana engel oluşturmayacağını, talebin yasal olmayan gerekçeler ile reddedildiğini belirterek kararın bu nedenlerle bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, limited şirket hisse devri kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına tescil ve ilan edilmesine ilişkin davacı talebinin yerinde görülmeyip, davalı tarafından tescil isteğinin reddine ilişkin verilen kararın iptali ile her iki pay devrinin tescil ve ilan edilmesi istemine ilişkindir. 2....

        Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, davacı yanın hisse devri amacıyla ödemiş olduğu toplam 134.400,00-TL bedelin hisse devrinin yapılmaması nedeniyle ödenen tutarın iadesi amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan vekili vasıtası ile 04.05.2018 tarihinde Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ...E. Sayılı dosyası ile takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 25.09.2018 tarihinde T.C. Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi ......

          Kooperatifi ... hisse numaralı hisse devrini iptali ile bu hissenin müvekkil adına tescilini, davaya konu bağımsız bölümün karar tarihinde edeceği rayiç piyasa değeri tutarındaki tazminatın, belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik 10.000 TL'sinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, Davaya konu gayrimenkulün 3. kişilere devrinin önlenmesi için hisse kayıtlarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, mümkün olmaması durumunda ilgili hisse ile ilgili davalıdır şerhi düşürülmesini talep ve dava etmiştir....

            ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1499 KARAR NO : 2021/6 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESİ TARİHİ : 13/11/2020 NUMARASI : 2018/354 (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Hisse Devrinin İptali ile Davacı Adına Tescili, Bunun Mümkün Olmaması Halinde ise Hissenin Rayiç Bedelinin Tespiti ile Tahsili KARAR : Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali ile davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde ise hissenin rayiç bedelinin tespiti ile tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sırasında ara kararda yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T4 müvekkilinin 15.000.000 / 50.000.000 hisse oranının %30 iken 7.500.000 adedinin diğer T3 Şti.'...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davalılardan T5 devredilen hisselerin iptaline ilişkin işlemin iptali, davalılardan T2'a devredilen taşınmaza dair tapu iptali ve tescil, davalılardan T1 dair araç satışına dair vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Araç satışına ilişkin verilen karar istinaf edilmediği için bu konuda değerlendirme yapılmamıştır. Davacı vekilinin Göktuğ Uluslararası Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hisse devrinin iptaline ilişkin Talep Yönünden Yapılan Değerlendirme;davalılardan T1 verilen vekalet ile davalılardan T5 devredilen Göktuğ Uluslararası Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hisselerinin devrinin iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Eldeki davanın konusu Limited şirket hisse devridir....

            DAVA : Muris Muvazası Nedeniyle Hisse Devrinin İptali DAVA TARİHİ : 20/04/2016 KARAR TARİHİ : 20/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2022 Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/188 Esas 2021/412 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olunan Muris Muvazası Nedeniyle Hisse Devrinin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasının 07/12/2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak davacı müvekkili ile davalının ve anneleri ...'ın kaldığını, murisin vefatından sonra da müvekkilin annesinin vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacı müvekkili ile davalının kaldığını, muris Nilgün ile davalı ...'in 18/09/2002 tarihinde ortak olarak .... Bilimsel İnceleme İnş. Org. Tıbbi Etüt Cihaz. Hizmet ve Ürünler Ltd....

              e devrinin iptali davasına Ek ve terditli olarak açıldığından 2019/377 E. Asyııl davayla birleştirilmesine, hisse devrinin iptali kararı verilmesiyle birlikte, devrinden dolayı davacının iki şeritten elde edemediği parasal gerçek kayıpların-zararların tespiti ve belirlendiğinde, Hmk 107. Gereği gerçek zararların tazmini için artırım haklı saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'sinin hisse devir ve/veya zarar tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, hisse devrinin iptali isteminin reddi halinde ... Tarım ürünleri ve ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti'nin ve ... Tarım Ürünleri ve ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti'nin ortağı olduğu, Kesimhane Hayvancılık ve San. Ltd....

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Talep edilen hisselerin bizzat davalı şirkete ait olduğunu, dolayısıyla davanın sonucundan birinci derecede etkilenecek olanın şirket olduğunu, davanın bağışlamanın geri alınması sebebine dayalı şirket hisse devrinin iptali olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle de davanın şirkete de yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca mahkemece nama yazılı pay senedine bağlanmamış hissenin devrinin tedbir yolu ile önlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle tedbirin hükümsüz kaldığından bahisle kaldırılmasına karar verildiğini, bu noktada hem tedbiren devrinin önlenemeyen hem de husumet yönlendirilemeyen şirketin hisseleri üzerinde doğacak hakkın nasıl korunacağı sorusunun cevapsız kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı olarak devredilen şirket hisselerinin iadesi, olmadığı takdirde değerinin ödenmesi istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu