WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3565 KARAR NO : 2023/7 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/716 ESAS, DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2428 KARAR NO : 2023/306 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2022/478 (E) 2022/502 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK m.19) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; temlik eden Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ ile dava dışı Burak Boru ve Demir Mamüller San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 23.08.2012 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, davalı T6'nın genel kredi sözleşmelerinde aval veren olarak müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine üzerine borçlu şirket ve kefilleri aleyhine İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/18121 E....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1736 KARAR NO : 2022/1421 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18.10.2022 (Ara karar) NUMARASI : 2022/29 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19.Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararına karşı davalı T7 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Yerel mahkemece davanın TBK 19. maddesi gereğince ve İİK'nun 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması istemiyle açılan tapu iptali ve tescil, aksi takdirde tasarrufun iptali davası olduğu, her ne kadar davacı taraf öncelikle tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de; davacı, nafaka alacağından kaynaklı iş bu davayı açmış olup şahsi hakka dayandığından tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği anlaşılmakla, bu talebinin kabul edilmediği, TBK 19. maddesi ve İİK'nun 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması istemiyle açılan tasarrufun iptali talebi yönünden ise; tapu kaydı, resmi satış senedi, icra dosyası, Aile Mahkemesi kararı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; TBK 19. maddesi ve kıyasen uygulanan İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptalinin talep edilebilmesi için, borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olması gerektiği, somut olayda ise; davacının icra takibine konu tedbir nafakası alacağının yani borcun doğum...

Dava dilekçesinde, devirlerin muvazaalı yapıldığı iddiasıyla iptali talebinde bulunulmuş; davanın, münhasıran İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığına ilişkin herhangi bir anlatımda bulunulmamıştır. Davacı vekili gerek cevaba cevap dilekçesinde gerekse görevli mahkemede yapılan ilk celsede, davasının genel muvazaa nedenine dayalı açılan tasarrufun iptali davası olduğunu açıklamıştır. Bu beyanlarını istinaf dilekçesinde de tekrar etmiştir. Buna göre dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

Öte taraftan bu tür davalarda dava değerini, davacının alacağının miktarı ile iptali istenilen tasarruf konusu malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur. (Yargıtay 4. HD., 2020/1479 E., 2021/2039 K.) Mahkemece dava TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olmasına rağmen davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek tasarrufun iptali davası olduğunun kabulü ile aciz vesikası aranması hatalı olmuştur. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı davalı borçlu T5 Gıda Rek. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlattığı icra takip dosyalarındaki alacağının tahsiline yönelik olarak açmış olmakla, söz konusu icra dosyaları celp edilmeli, takiplerin kesinleşip kesinleşmediği tetkik edilmeli, bir kısım takip dosyasında ödeme yapıldığı ve haciz işlemi uygulandığı belirtildiğine göre alacağın devam edip etmediği araştırılmalı, davalı T5 Gıda Rek. San. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı Meka Ofis Mob. Mim. İnş. Taah. Eğt. Hiz. Org. San. Tic. Ltd. Şti.'...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İ.İ.K'nın 277. vd maddeleri ve BK'nın 19. Maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dava ön şartı olan borçlunun aciz halinin gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Mahkemece her ne kadar aciz vesikası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı yan davalılar arasında yapılan tasarrufun İİK 277 vd maddeleri sebebi ile birlikte Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı olarak da tasarrufun iptalini istemiştir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır....

Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. İİK'nun 284. maddesine göre "İptal davası açma hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer" madde belirtilen beş yıllık süre hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....

      Dava, TBK. 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Aydın 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/04/2021 tarih ve 2017/503 Esas, 2021/171 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu