WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T6 vekili 19.07.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen tasarrufun tarihinin 01.04.2015 tarihi olduğunu, davanın 23.06.2022 tarihinde açıldığını, hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddedilmesinin gerektiğini, TBK 19. maddesine göre açılan muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davasındaki sürenin uygulanmasının da mümkün olmadığını, davacının bu davadaki amacının alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olduğunu, davacının elinde aciz belgesinin olmaması dolayısıyla mezkur davanın dava şartı yokluğu nedeniyle de reddine karar verilmesinin gerektiğini, tarafların mal kaçırma amacıyla yapmış oldukları bir tasarruf olmadığından davacının talep sonucunun mahkemece kabul edilemeyeceğini, borçlunun borç ödeme kabiliyeti olup olmadığıyla ilgili hukuki yollar tüketilmeden, iyi niyetli 3. kişi sıfatındaki müvekkiline karşı TBK. 19. maddeye göre muvazaa iddiasında bulunulmasının kötü niyetli olduğunu,...

-KARŞI OY- Davalının taşınmaz devrine ilişkin tasarrufunun İİK’nın 277 vd. maddeleri ile BK’nın muvazaya ilişkin 18. maddesine maddesine dayanılarak iptali istemiyle açılan davanın, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapılmış olması gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle vâki temyiz başvurusu üzerine Dairemizde yapılan incelemede kararın onanmasına karar verilmiş ise de aşağıdaki gerekçeyle Sayın Çoğunluğun düşüncesine iştirak edemiyorum. Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının alacağını alamadığı davalının, adına kayıtlı taşınmazı rayiç değerinin çok altında bir bedelle sattığı, bu yüzden alacağını alamadığı ileri sürülerek İİK 277 vd maddeleri ve BK’nın 18. maddesi gereğince tasarrufun iptali talep edilmiştir. Mahkemece sadece İİK’nın 277 vd. maddelerine göre talep değerlendirilerek, dava konusu tasarrufun davacının alacağının doğumundan önce gerçekleştiği, bu durumun dava ön koşulunun gerçekleşmesini engellediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, davalılardan ... ve dava dışı .... ve ... ile davalı ....İşl.Makine İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti'nin kuruluşu için anlaştıklarını kendisinin edimlerini yerine getirdiği halde diğer ortakların edimlerini yerine getirmediğinden haklarında takip başlatıldığını, davalı ... . köyündeki arsa ve fabrika binasını davalı ... Endüstri ve Tic.Ltd.Şti'ne, davalılar ... Endüstri ve Tic.Ltd.Şti'ndeki hisselerini davalı ...’a devrettiklerini, yine teşvik kapsamında ithal edilen makinelerin .... Endüstri ve Tic.Ltd.Şti'ne satıldığını belirterek İİK’nun 97/17 maddesine göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ile ......

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3630 KARAR NO : 2022/3422 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÖKE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/236 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Söke 2....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davası açılabilmesi için davaya konu edilen tasarrufun borç doğduktan sonra yapılmış olmasının şart olduğunu, borçlu tarafından borcun doğumundan önce gerçekleştirilmiş olan tasarrufların tasarrufun iptali davasının konusunu teşkil etmeyeceğini, dava dilekçesinde davaya konu tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleştiğini iddia etse de bu iddianın asılsız ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen icra dosyalarının 2017 tarihli oldukları gayrimenkullerin ise devir tarihlerinin 2009 ve 2012 yılı olduğunun açık olduğunu, geçici/kesin aciz vesikasının alınması tasarrufun iptali davası için dava şartı olduğunu resen gözetilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davasının ancak kötüniyetli üçüncü kişilere karşı açılabileceğini, devir işlemlerinde değerin düşük olması ile tek başına muvazaa olgusunun ispatı için yeterli olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini talep etmiştir....

      D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TBK 19 maddeye göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, bu davalarda İİK'nın tasarrufun iptali davalarındaki hükümlerin kıyasen uygulandığını, bu davalar için özel yetkili yada görevli mahkemenin belirtilmediğini, görev ve yetki yönünden genel hükümlere tabi olduğunu, davanın ticari dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararının yerleşik içtihatlara açıkça aykırı olduğunu beyanla görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19.maddesine dayalı muvazaalı tasarruflun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

      Maddelerine göre borçlu T3 yönünden alınmış bir aciz tutanağı veya haciz tutanağı bulunmayıp tasarrufun iptali talebi yönünden dava şartı oluşmadığından, diğer terditli talep olarak TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak değerlendirme yapılacaktır. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

      Eldeki davanın yargılaması sırasında temin edilen 28/02/2017 günlü bilirkişi raporunda; tasarrufun iptali isteğine konu dükkanın satış tarihindeki toplam değerinin 5.000.000,00- TL (devre konu hisselere karşılık gelen değer 1.406.250,00- TL'dir); olduğu bildirilmiş; davalı borçluların itirazı üzerine yine iş bu dosya kapsamında alınan 09.07.2018 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyeti raporunda ise tasarrufun iptali isteğine konu dükkanın satış tarihindeki toplam değerinin 1.392.158,00- TL (devre konu hisselere karşılık gelen değer 391.544,00- TL) olduğu bildirilmiştir. Öte yandan; davalı tarafın aynı taşınmazlara ilişkin olarak başka alacaklıların açmış olduğu tasarrufun iptali istemli davada (İstanbul 15....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davada ehliyetsizliğe dayalı olarak dava açılmış ise de, yargılama sırasında muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istenildiğine ve Mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı ...... Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, TBK 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldı iddiasına dayalı tasarrufun iptaline ilişkin olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Manisa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/10/2021 tarih, 2021/269 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu