"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığının, kareşi ... tarafından özel yetki içermeyen vekaletnameye dayanılarak davalılardan ....'ye devredildiğini, ...'nün de ...'nın boşandığı eşi olan diğer davalı ...'ya devir yaptığını, vekaletnamede yetki olmadığından hisse devrinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına olan ortaklık kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmesi sonucu görevsizlik nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Mahkemece her ne kadar dava, ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, davacının, adına kayıtlı taşınmazın davalıya devrinin hileli olduğu iddiasına dayandığı, bu nedenle davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği karşısında, asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın kooperatife karşı, kooperatif hisse devrinin iptali davası olarak açılmadığı ve hali hazırdaki taşınmazın kayıt maliki davalıya karşı miras hukukundan kaynaklanan hakka dayalı tapu iptali ve tescili davası olarak açıldığı gözönüne alındığında uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı, davalının babası üzerindeki kooperatif üyeliğini usulsüz şekilde üzerine devralması üzerine ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii 3007 ada 3 parselde kaim 3136 arsa paylı katlı prefabrik atölye ve binasından mütevellit zemin ve asma kattan oluşan 11 nolu bağımsız bölümün kooperatif adına iken ferdileşme sırasında davalı adına tesciline karar verildiğini, bu işlemin yolsuz tescile dayandığını, oysa 15.02.1983 tarihli kooperatif devrine ilişkin belgenin sahte olduğunu, davalı ...'ün babası ve murisi olan ...'...
İNCELEME ve GEREKÇE; Dava, asıl dava müvekkillerin murisi ------ davalı şirkette mevcut bulunan hisselerinin -------yapılan bütün genel kurul toplantılarında sahte imzalar ile alınan kararlar uyarınca murise ait hisselerin davalılar tarafından iktisap edildiği gerekçesi ile yapılan hisse devrinin iptali ile davacılar adına veraset ilamları uyarınca payları oranında tespitine, pay defterine tesciline, mümkün olmaması halinde ise mirasçıların uğradığı zararların rayiç bedel üzerinden hesaplanarak tahsiline talebidir. Mahkememiz ile birleşen ---- esas sayılı dosyasında; davacı ----davalı şirket bünyesinde olan hisselerinin--------sahte imzalar ile davalılar adına hisselerin iktisap edildiği gerekçesiyle, yapılan hisse devrinin iptali ile davacıya ait olduğunun tespiti ve pay defterine tescili aksi halde uğranılan zararların rayiç değerinin hesaplanarak davalılardan tahsili talebidir....
Somut olayda davacının, davalıya yapılan kooperatif hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devri sözleşmesinin iptali ile davacının kooperatif üyeliğinin tespiti ve tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalılar, kooperatif ile üyesi olup, davacının talepleri arasında kooperatif üyesi olduğunun tespit ve tescili istemi de bulunduğundan, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....
Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....
KARŞIOY Dava, davalılardan ... ile ... arasında akdedilen limited şirket hisse devrinin ve buna bağlı olarak davalılardan E.A.J. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. genel kurulu tarafın-dan alınan hisse devrinin onaylanmasına ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespit ve iptali istemlerine ilişkindir. Açıklamadan da anlaşılacağı üzere davada birbirine bağlantılı olmakla birlikte iki ayrı talep mevcuttur. Yerel mahkemece, dava, sadece genel kurul kararının iptali olarak nitelenmiş ve münhasıran bu talep bakımından yapılan inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak üçüncü kişi konumundaki davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiştir. Yerel mahkemece verilen işbu karar, bu haliyle, HMK’nın 297/2. maddesine açıkça aykırıdır....
HD. tarafından verilen 2020/230 E.-2020/835 K. sayılı iş bu ilamdan da anlaşılacağı üzere; dava, davacı tarafça muvazaalı olduğu ileri sürülen anonim şirket hisse devrinin iptali ile devreden murise ait payların tereke adına tesciline, erkek çocuk ve torunlara devredilen şirket hisselerinin terekeye intikaline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davacılar müteveffanın devrettiği payları üzerinde miras hakkına dayalı terekeyi ilgilendiren bir istekte bulunmaktadır. (Müteveffanın paylarının ve paylardan elde edilebilecek hakların aslında terekede kalması gerektiğini öne sürmektedir.) Davacı, müteveffanın ölümünden evvel yaptığı hisse devirlerinin muvazaalı olduğunu, bu bağlamda tereke üzerinden miras payının zedelendiğini ileri sürerek hak iddia etmektedir. Dava muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali davası olup 4721 sayılı TMK'nun 576. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir dava olduğuna göre, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....
ve ... ellerinden çıkmadığının belirlendiği, mevcut davadaki tarafların hisse devri yönünde hukuken geçerli ve bağlayıcı bir irade beyanında bulunmadıkları gerekçesiyle davalı ...'na açılan davanın husumet nedeniyle reddine, dava ile birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/1027 Esas sayılı davasının kabulü ile 06/12/2006 tarihli noter senediyle yapılan hisse devrinin iptaline, davalı Volka Mühendislik Asansör İnşaat Sanayi Limited Şirketinin hisse paylarının 06/12/2006 tarihinden önceki duruma göre düzeltilmesine, karar kesinleştiğinde bir örneğinin ... Ticaret Sicilinde ilanına karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile hisse devrinin iptaline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma yeterli olmamıştır....